Başbağlar Katliamı nedir ne zaman oldu? Başbağlar nerede?
Abone olBugün 5 Temmuz Başbağlar katliamın 27. yılı.. 33 kişinin yakılarak acımasızca katledildiği ve Türkiye'yi yasa boğan olay 25 yıl önce Erzincan'ın Başbağlar köyünde yaşandı. Peki başbağlar katliamı neden oldu, katliamı kim yaptı, o gün uçan ABD helikopterleri ne yapıyordu? İşte merak edilen 5 temmuz başbağlar katliamı detaylar..
27 yıl önce bugün yani 5 Temmuz 1993 yılında Erzincan'ın
Başbağlar köyünde bir katliam yaşandı. 33 kişinin acımazsızca
öldürüldüğü, bazılarının diri diri yakıldığı başbağlar katliamı
neden ve nasıl oldu, kimler başbağlar katliamında hayatını
kaybetti?
Erzincan'ın Kemaliye ilçesinde, 27 yıl önce 33 sivilin teröristlerce katledildiği ve terör örgütü PKK'nın en büyük sivil katliamlarından olan Başbağlar köyündeki Başbağlar Katliamı'nın acısı, aradan geçen çeyrek asra rağmen dinmiyor.
Erzincan kent merkezine 220 kilometre uzaklıktaki Başbağlar
köyüne 5 Temmuz 1993 akşamı gelen PKK'lı teröristler, kadınları
derede topladıktan sonra evleri yağmalayıp para altın ve değerli
eşyayı alarak tüm evleri ateşe verdi.
Yapılan zulme karşı çıkan 5 kişiyi de yakılan evlerde ateşe vererek
öldüren teröristler daha sonra akşam namazını kılıp camiden çıkan
28 erkeği köy meydanında topladı. Bir süre örgüt propagandası yapan
teröristler daha sonra bu kişileri kurşuna dizdi.
Olaydan sonra bölgede yapılan incelemede, yüzlerce boş kovan
bulundu.
Katliamın acısının aradan geçen süreye rağmen ilk günkü gibi
taze olduğu köyde yaşayan vatandaşlar, çeyrek asır önce yaşadıkları
ve halen dinmeyen acılarını hafızalarından silemiyor.
Köyde, şehit edilenler her yıl olayın yaşandığı tarihte törenle
anılıyor.
Özellikle yaz aylarında köylerine gelen vatandaşlar, Başpınar
köyünde bulunan şehitlik ve köydeki şehitlik anıtında dua
ediyor.
Katliamı yaşayan yaralı olarak kurtulan Başbağlar Köyü Muhtarı Ali
Akarpınar, yaptığı açıklamada, katliamın üzerinden 25 yıl geçtiğini
ama olayın faillerine ilişkin sonuca bir türlü ulaşılamadığını
söyledi.
"ADALET İÇİN YOĞUN ÇABA SARF ETTİK"
Adalet için yoğun çaba sarf ettiklerini dile getiren Akarpınar,
şöyle konuştu:
"Başbağlar 25 yıldır adalet arıyor. Çalmadığımız kapı, gitmediğimiz
makam kalmadı ama bu güne kadar sonuç alamadık. 1994 yılında Devlet
Güvenlik Mahkemesinde (DGM) başlayan davanın 4 duruşması Erzincan,
24 duruşması İzmir DGM'de görüşüldü. 1998 yılında Başbağlar olayı
takipsizlikle kapandı. Daha sonra sivil ve yargı önünde bir çok
denemelerimiz oldu. 2013 yılında 23. dönem Türkiye Büyük Millet
Meclisi İnsan Hakları Komisyonuna da davamızı anlattık. Oradan da
sonuç alamadık."
Muhtar Akarpınar, olaya ilişkin Devlet Denetleme Kurulu'nca
Ankara'ya çağrılarak dinlenildiklerini ifade ederek, sözlerini
şöyle sürdürdü:
"Devlet Denetleme Kurulu'na elimizdeki bilgi, belge ve dokümanlarla
gidip 7 saat açıklama yaptık. Dava dosyası Sivas olayı ile
birleştirildi ancak Sivas olayıyla ilgili rapor hazırlandı,
Başbağlar'la ilgili hazırlanmadı. O dosya içinde Başbağlar'a tek
satır yer verilmedi. Sivas olaylarının intikamının alınması
amacıyla Başbağlar katliamının yapıldığına ilişkin buraya bir
bildiri bırakılmıştı. Buna rağmen maalesef Başbağlar olayı görünmez
oldu."
"BAŞBAĞLAR, ŞEHİTLERİN KANI YERDE KALMASIN DİYE HAK, ADALET
ARAMAYA DEVAM EDİYOR"
Ali Akarpınar, Başbağlar katliamının faillerinin bulunmasını
istediklerini belirterek, "Başbağlar, şehitlerin kanı yerde
kalmasın diye hak, adalet aramaya devam ediyor." dedi.
Terör örgütü PKK'nın, 1985 yılında Şemdinli katliamı ile
eylemlerinde ilk ve en sivil büyük katliamını Türkmen köyü olan
Başbağlar'da yaptığını söyleyen Akpınar, "Burada bir soykırım
yaşandı. Katliamdan ben de yaralı kurtuldum. 28 sivilin yanı sıra
burada evleri, hatta evlerin içindeki 5 köylümüzü yakarak
katledenler vahşetin adını Başbağlar koydular." diye konuştu.
27 YIL ÖNCEKİ VAHŞETİ GÖZYAŞLARI İÇİNDE
ANLATTI
Katliamda eşi, oğlu ve yakınlarını kaybeden Elif Akpınar,
gözyaşları içinde katliamı anlattı.
Yaşadıkları vahşeti unutamadıklarını anlatan Elif Akpınar, "Bizi
evden çıkarıp derenin içerisine topladılar orada bizi öldürseler
bundan iyiydi. Benim 25 senedir ne acı çektiğimi bir Allah
biliyor." dedi.
Akpınar, "Olay öncesi torunum köyün basıldığını söyledi. Gelip
kapıyı kırıp 'Kocalarınızı evden çıkarın' dediler. Evimden
ayakkabılarımı giymeden beni çıkardılar. Biri kadın 3 terörist bizi
dere kenarına götürdü. Altınlarımızı, bileziklerimizi elimizden
aldılar. Komşum teröristlere 'Neyimiz varsa evde altın, para ne
isterseniz alın, bizi bırakın' dedi. Erkek terörist elindeki silahı
komşumun ağzına sorarak susturmaya çalıştı." ifadelerini
kullandı.
Katliamdan köyün erkeklerinin bir araya toplanıp kurşuna
dizildiğini söyleyen Akpınar, "Katliamda oğlumu, kocamı, yeğenimi,
kardeşimi, tüm köylülerimi, bütün komşularımı kaybettim. Tek
dileğim bu katillerin bulunması." şeklinde konuştu.