Başarısız öğrencilere sınav hakkı
Abone olMilli Eğitim Bakanlığı, başarısız öğrencilere sınav hakkı tanınmasına ilişkin uygulamanın ''genel af'' gibi yorumlanmasının yanlış olduğunu açıkladı.
Bakanlığın konuya ilişkin yazılı açıklamasında, sınav hakkı
uygulaması ile ilgili yanlış anlaşılmalara neden olabilecek
özellikte haber ve yorumlar yapıldığı ifade edildi. ''Ortaöğretimin
Yeniden Yapılandırılması Çalışmaları''nın, 8. Beş Yıllık Kalkınma
Planı ile ''AB Müktesebatının Üstlenilmesine İlişkin Türkiye Ulusal
Programı''ndaki amaçlar arasında yer aldığı belirtildi. Bu
çalışmalar kapsamında ortaöğretim kurumlarının öğretim süresinin,
2005-2006 öğretim yılından itibaren kademeli olarak 4 yıla
çıkarıldığıanımsatılan açıklamada, başarısız öğrencilere sınav
hakkı tanınmasına ilişkin genelgenin kamuoyunun büyük çoğunluğu
tarafından olumlu karşılandığı bildirildi. Sınıf geçme sisteminde
öğrencinin başarısının bir bütün olarak dikkate alındığı belirtilen
açıklamada, öğrenci başarısında bütün süreçlerin sürekli gözden
geçirilmesi ve iyileştirilmesinin hedeflendiği kaydedildi.
-''OLUMSUZLUKLARI ÖNLEMEK AMACIYLA''- Sınıf Geçme ve Sınav
Yönetmeliği'ne göre, 9. sınıfın dışındaki 10, 11 ve 12. sınıflarda,
öğrencilerin sorumlu geçme durumlarında ders sayılarında bir
sınırlama bulunmadığı ifade edilen açıklamada, genelge ile 9. sınıf
öğrencilerinin de diğer öğrenciler gibi değerlendirilmesine olanak
sağlandığı kaydedildi. Açıklamada, öğrencilerin sorumluluklarından
doğan yükümlülüklerinin süreceği vurgulanarak, şöyle denildi:
''2005-2006 öğretim yılında yeni ortaöğretim ders programları
devreye gireceğinden, bu yıl okullara yeni kayıt olacak 9'uncu
sınıf öğrencileri ile geçen yıldan başarısız duruma düşen 9'uncu
sınıf öğrencilerinin birlikte okumaları, hukuki, psikolojik ve
pedagojik açıdan olumsuzluklar meydana getirecektir. Bu
olumsuzlukları önlemek amacıyla böyle bir düzenlemeye ihtiyaç
duyulmuştur. Ailevi problemler, hastalık, doğal afet gibi
nedenlerle devamsızlık süresini aşarak başarısız duruma düşen
öğrenciler de bu çerçevede değerlendirilmiştir. Öğrencilere verilen
bu fırsatın, başarısızlık, kaliteden taviz, disiplinsizlik,
devamsızlığı teşvik ve öğretmenlerin notlarının dikkate alınmaması
ya da genel bir af gibi yorumlanması doğru bir yaklaşım değildir.
Çünkü öğrenciler ders çalışarak sınavlara girecekler, sınav
sonucunda ölçme ve değerlendirme ilkeleri çerçevesinde yine aynı
öğretmenleri tarafından değerlendirileceklerdir.'' Açıklamada,
bundan önceki yıllarda da buna benzer sınav hakları tanındığı
anımsatılarak, birçok öğrencinin başarılı bir şekilde eğitimsistemi
içinde kalarak, eğitimlerini sürdürdükleri bildirildi.
Ortaöğretimde öğrenciyi okul dışına iten, eleyici bir eğitim
sisteminden uzak anlayışla kaliteden fedakarlık etmeden, öğrenciyi
motive eden, eğitim sisteminde kalmaya ve gelişmeye özendirici bir
yaklaşımın esas alındığı ifade edilen açıklamada, ''Bakanlığımız
yaptığı tüm çalışmalarını, hukukun üstünlüğünü esas alarak, yasal
mevzuat çerçevesinde, eşitlik, hakkaniyet ve pedagojik kriterler
doğrultusunda sürdürmektedir'' denildi. -''DERSLİK SORUNUNU AŞMAK
İÇİN DEĞİL''- Bu uygulamanın bazı yazılı ve görsel basın tarafından
sınırsız bir af olarak nitelendirildiği, derslik sorununu aşmak
amacıyla bu yönde bir genelgenin çıkarıldığı ve bu uygulama ile
eğitim standart ve kalitesinden taviz verildiği yorumları
yapıldığına değinilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
''Ortaöğretimin yeniden yapılandırılması çalışmaları kapsamında
liselerin 4 yıla çıkarılmasıyla önümüzdeki öğretim yılı için ilave
bir derslik ihtiyacı doğmamıştır. 2004-2005 öğretim yılında sadece
ortaöğretim kurumlarında yaklaşık 80 bin derslik bulunmaktadır.
Bakanlığımız genel bütçesinden ve hayırsever vatandaşlarımızın
EğitimeYüzde 100 Destek Kampanyası çerçevesinde son üç yılda 50 bin
derslik eğitime kazandırılmıştır. 4 yıllık eğitim uygulamasına
kademeli olarak geçilmesi nedeniyle 4 yılın sonunda doğabilecek
ilave derslik ihtiyacı halen yapımı devam eden dersliklerle
giderilecektir.''