TÜRKİYE'nin yardımseverliği ile gönüllerde taht kuran ismi Haluk Levent, bu kez dürüstlüğü ile bir kez daha takdir kazandı. AHBAP Derneği sayesinde Türkiye'de yardıma muhtaç her canlıya kucak açan ve herkesin takdirini toplayan Haluk Levent, 'verdiği sözü' tumadığını söyleyerek, özür diledi. Haluk Levent'in yerine getiremediği sözü ise Antalya'nın Kaş ilçesinde yer alan Çukurbağ Yarımadası'yla ilgili oldu. Kaş'daki Çukurbağ Yarımadası bir yangın sonrasında bu hale gelmişti. Ünlü sanatçı da bu alanı ağaçlandıracaklarına dair söz vermişti. Sosyal medya hesabından özür mesajı paylaşan Haluk Levent, şunları söyledi:-"Bu konuda tüm sevenlerimden özür diliyorum. Ben başaramadım. Yer özel mülkiyet yeri. Telefonda burayı ağaçlandırma sözü verdiler şimdi ise başlarını kuma gömdüler. Devlet hazinesine bağlı olsaydı yine de bir şeyler yapabilirdik. Karşı çıkar eylem yapardık. Ama olmadı işte".Sanatçı Haluk Levent daha önce 25 dönüm alanın yandığı bölgenin ağaçlandırılması için çalışacaklarını belirterek, "İlk işimiz Tarım ve Orman Bakanlığı'nı ziyaret edip fidanlar için gün almak" paylaşımını yapmıştı.Öte yandan Antalya'nın tatil cenneti Kaş'ta, villa ve yazlıkların bulunduğu Çukurbağ yarımadasında, 24 Mayıs'ta yangın çıkmıştı.Peki, AHBAP Derneği'nin kurucusu Haluk Levent kimdir? Dokuz kardeşin sekizincisi olan Haluk Levent, ailesinin Nusayri olduğunu fakat Arap olmadıklarını ifade etmektedir. İlkokulu Sabancı İlköğretim Okulu’nda okudu. Adana Atatürk Lisesi’nden mezun oldu. Sonra sırasıyla Karadeniz Teknik Üniversitesi Orman Mühendisliği, Ankara Üniversitesi Kastamonu Meslek Yüksek Okulu Bilgisayar Programcılığı, Orta Doğu Teknik Üniversitesi Fizik Bölümü ve Ankara Üniversitesi Muhasebe bölümünde kısa zamanlar öğrencilik yaptı. Üniversite giriş sınavlarını kazanıyordu ama eğitimini istikrarlı bir şekilde ilerletemiyordu. Bu durumda ailesinin maddi sıkıntıları da önemli bir rol oynuyordu.Sınavlarla geçen bu yıllar içinde ticaretle uğraşan Haluk Levent, başarısız bir ticaret adamı olarak Adana’dan ayrıldı ve kendini yollara verdi. İlk albümünün “Yollarda” adını alması da bu günlerdeki deneyimlerin sebebidir. Birçok şehirde dolaşıp şarkı söyledi. Kimi zaman hasta bir kız çocuğu için sokak sokak dolaşıp şarkı söyleyerek para toplamaya çalıştı. Bu çabaların bazılarında başarılı oldu.1992 yılında İstanbul’a geldi. Ortaköy’de çeşitli barlarda çalıştı. Yıldıray Gürgen ile tanıştı. Bununla beraber Serdar Öztop ve Akın Eldes gibi kaliteli müzisyenlerle çalışıp albümlerinin kalitesinin artmasını sağladı 1990'da başladığı albüm çalışmaları zahmetli ve yıldırıcı üç yılın ardından meyvesini verdi. 1993 temmuzunda Yollarda albümünü çıkarttı. Bu albüm aynı zamanda Anadolu rock müziğinin ortaya çıktığı 70'lerden sonra ikinci yükseliş döneminin ilk eserlerindendir. Aynı yıl Moğollar da 20 yıl aradan sonraki ilk albümünü çıkartmıştır. Yollarda hiç beklenmedik bir şekilde yaklaşık iki yüz binlik satış rakamına ulaştı. Bu, Türkiye Müzik piyasasında açılan yeni bir kulvarın ardından milyonları sürükleyeceğine dair ilk işaret gibiydi.İlk albümün ardından 1995 ekiminde Bir Gece Vakti bir milyona yaklaşan satış rakamı yakaladı. Yine 1996’nın hemen sonunda Arkadaş albümü piyasaya çıktı. Bu albümle sanatçı, Anadolu rock müziğin müzikal anlamda en başarılı örneklerinden birine imza atmıştır. Sanatçı Arkadaş albümü için “Bu albümle dünya standartlarını yakaladım” demektedir.1997’nin Ağustos ayında cezaevine girdi. Yaklaşık on yıldır kurtulamadığı ticari bir dava yüzünden 9 ay cezaevinde kaldı. Cezaevindeyken uzun saçlarını kesip Akkuyu'ya, yapılması düşünülen nükleer santral projesinin protesto gösterilerine yolladı. Cezaevine girmeden önce oluşturmuş olduğu kayıtlarla Mektup albümünü çıkarttı. Mektup içeriden dışarıya yazılmıştı ve dışarıda bu “Mektup”u yüz binlerce kişi okudu. İçerde boş durmadı Kedi Köprüsü adlı ilk kitabını yazdı. Gözleri kör eden ışıklardan kurtulmuş ve her ne kadar yüz bin mektup almış olsa da sonunda kendisine kalmıştı. Bu “kendinelik” bir kitapla somutlaştı.Cezaevinden çıktıktan sonra yeni albümünü hazırlamak için çok az bir vakti vardı. Çünkü 18 aylık askerlik görevi bekliyordu. Bu koşullar altında 1998 eylülünde Yine Ayrılık albümünü çıkarttı ve askere gitti. Askerdeyken Türkiye’nin daha önce hiç gitmemiş olduğu yerlerinde konserler verdi. Bütün Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da konserler verdi. 1999 depreminin ardından İzmit’te kurulan Çadır kentlerde bizzat çalışıp çadırlar kurdu. Depremzedeler yararına konserler verdi. Askerdeyken izin günlerinin hepsini stüdyoda geçirdi. 2000’in hemen başında www.leyla.com’u çıkarttı. Gittikçe dijitalleşen bir dünyada duyguların da dijitalleştiğinden dem vuruyor, “Kamyoncunun Türküsü” şarkısıyla Susurluk'a gönderme yapıyordu.Askerlik görevinin ardından sırasıyla 2001 şubatında Kral Çıplak, 2002 ekiminde Bir Erkeğin Günlüğü, 2004 eylülünde Aç Pencereni, 2005 nisanında Annemin Türküleri adlı albümlerini piyasaya sürdü. Ayrıca ikinci deneme kitabı olan Moritos’un Düşleri’ni yayımladı. Sanat yaşamının on beşinci yılına (2005) adım atan sanatçı, bu geçen on beş yıl boyunca yurt içinde ve yurt dışında yaklaşık on bin konsere çıktı. 15 yılda yaklaşık olarak beş bin gün olduğunu varsayarsak, buradan Haluk Levent’in bu 15 yıl içinde her gün yaklaşık iki konser verdiği sonucunu çıkarabiliriz ve bir günde 11 saat konser verdi ismini altın harflerle tarihe yazdı Türkiye'de en çok konser veren sanatçıların başında gelen Haluk Levent, bu konserlerin çok önemli bir kısmından para almamış, konserin gelirini ihtiyacı olan hastalara vakfetmiştir. Yardımsever Rock'çı tanımının yakıştırılması bu sebeptendir.Aynı zamanda Çevre Sorunlarına karşı duyarlılığıyla ön plana çıkan sanatçı, hemen hemen her albümünde çevre bilincini aşılama yolunda şarkılara yer verdi. Türkiye'nin değişik bölgelerinde çevreye zarar verdiği söylenen projeler aleyhine davalar açtı ve açılan davalara müdahil oldu. Mersin'in Kazanlı ilçesindeki Caretta Caretta Kaplumbağalarının soyunun tükenmemesi için protesto gösterilerinde bulundu. Haluk Levent Ela adında bir kız çocuğuna sahiptir.Sanat yaşamına on iki albüm, bin konser, iki kitap yüzlerce ödül, yardım konserleri, iki tane rekor konser (on iki saatlik), onlarca çevre davası sığdırdı. 2010’un son aylarında Hacivat Karagöz adlı albümünü çıkardı. Sanal alemde izlenme rekorları kırdı ama kaset-cd satışlarında bu oran görülmedi. 2014 yılının Şubat ayında Dostane isimli albümünü çıkardı.