BAŞABAKAN ERDOĞAN’DAN ÇARPICI AÇIKLAMALAR
Abone olBaşbakan Erdoğan, "Bu ülkenin gündeminden terörü çıkardığınızda CHP, MHP ve BDP’nin bu yönetimlerle, söylemlerle ve politikalarla ayakta ka...
Başbakan Erdoğan, "Bu ülkenin gündeminden terörü çıkardığınızda
CHP, MHP ve BDP’nin bu yönetimlerle, söylemlerle ve politikalarla
ayakta kalabilmesi asla ve asla mümkün değildir. Bu sorun
bittiğinde ne CHP, ne BDP ne de MHP mevcut yönetimleriyle asla
tutunamayacak ve kendilerini gözden geçirmek zorunda kalacaklardır"
dedi.
AK Parti Genel Merkezi’nde düzenlenen ’Genişletilmiş İl Başkanları
Toplantısı’nda konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, çözüm
sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulunarak muhalefetin tutumunu
eleştirdi. "Onlar, ölmenin ve öldürmenin, ağlamanın ve ağlatmanın
tarafını tutuyor. Biz ise yaşamanın ve yaşatmanın, gülmenin ve
güldürmenin tarafında duruyoruz. Ağlamayı gülmeye nasıl çevireceğiz
biz onun gayreti içindeyiz" diye konuşan Erdoğan, bu ülkede terörün
bitmesi halinde CHP’nin, MHP’nin ve BDP’nin mevcut politikalarının
hayatta kalamayacağını söyledi. Erdoğan, "Sorun bittiğinde CHP,
MHP, BDP bu mevcut yönetimleriyle tutunamayacak, kendilerini gözden
geçirmek zorunda kalacak" şeklinde konuştu.
Anamuhalefet partisi liderinin, ’Barışı kim istemez’ dediğini
hatırlatan Erdoğan, barışın lafla değil icraatla, uygulamayla
isteneceğini belirterek, "Bir taraftan karşısında duracaksın,
bariyer oluşturacaksın, öbür taraftan da sıkılmadan ’ben barışı
istiyorum’ diyeceksin. Bal, bal demekle, ağız tatlanmaz. Balı
yersen ağız tatlanır" ifadelerini kullandı.
MHP’nin iktidar ortağı olduğu koalisyon döneminde yaşanan ekonomik
krize değinen Erdoğan, "Sadece 3.5 yıl iktidarda kaldılar, 35 yıl
kapanmayacak yaralar açtılar. Bahçeli koalisyon döneminde kendi
bakanlıklarının temiz olduğunu söylüyor. Sayın Bahçeli ülke uçuruma
giderken sen ne yapıyordun. Bir gecede bu ülkenin nasıl
fakirleştiğini unutmadık. Bahçeli o iktidarın ortağıydı" diye
konuştu. MHP lideri Bahçeli’nin sokakları tahrik etmek için elinden
geleni yaptığını ifade eden Erdoğan, akil insanlara yönelik
saldırıları sabırla takip ettiklerini belirtti. Erdoğan, emniyet
müdürlerinin şehirlerdeki tahrik olaylarına daha duyarlı olmalarını
beklediklerini söyledi.
"ÖLDÜRMEK YAŞATMAKTAN DAHA KOLAY"
Erdoğan, çözüm sürecine ilişkin çerçevenin her fırsatta genel
hatlarıyla milletle paylaşıldığını belirterek, "Ancak, takdir
edersiniz ki yıkım yapımdan, bozmak tamir etmekten, dağıtmak
toplamaktan, çatışma uzlaşmadan, öldürmek yaşatmaktan, ağlamak
güldürmekten daha kolaydır. Bütün bunlarla birlikte iftira doğrudan
daha hızlı yayılır. Yalan gerçekten daha hızlı yayılır, ihtilaf
ittifaktan, istismar samimiyetten daha hızlı yayılır. Biz Ak Parti
olarak, en başında kolay olanı değil zora talip olduğumuzu ifade
etmiştik. Daha 2009’da milli birlik ve kardeşlik projemizi
başlatırken yolumuzun zorlu olduğunu o zaman ifade etmiştim. Şu
anda muhalefet partileri kolay olanı yapıyor. Anamuhalefet ve yavru
muhalefet. Biz ise zor olanı yapıyoruz. Onlar yıkmanın, biz
yapmanın mücadelesini veriyoruz. Onlar bozmanın, dağıtmanın,
savaşın, çatışmanın mücadelesini veriyor. Biz ise tamir etmenin,
toplamanın, barış ve uzlaşmanın, kardeşliğin mücadelesini
veriyoruz. Onlar ölmenin ve öldürmenin, ağlama ve ağlatmanın
tarafını tutuyor biz ise yaşamanın, yaşatmanın, gülmenin ve
güldürmenin tarafında duruyoruz. Dün bir ilimizde bakıyorsunuz
çözüm süreci için oraya gitmiş orada değişik STK’ları toplamışlar
ve orada bir toplantı yapılıyor. Herkesi kucaklamak için orada
bulunan akil insanlar heyetine karşı çıkıyor, yavru muhalefetin İl
Başkanı da içinde olmak üzere kalkıp tehditler, hakaretler
söyledikten sonra bir grup Türk Bayrağı açıyor, bir grup İstiklal
Marşı söylemeye başlıyor. Oraya gelenlerin hangisi İstiklal
Marşı’na karşı? Hangisi Türk Bayrağı’na karşı? Bu ne densizliktir?
Kolay olanı seçiyorlar. Bu ülkede bunlar bugüne kadar barış ve
halkın birbirini sevmesi için bir adım atmadılar. Bunlar Sivas’ın
ötesine geçemediler. Hakkari’ye gidip bir toplantı yapamadılar.
Liderleri Ankara’da konuşuyor" dedi.
"BARIŞ LAFLA DEĞİL, UYGULAMAYLA İSTENİR"
Erdoğan, "Onlar yalanla, iftirayla, sanal tehditle, korkularla,
fitneyle ve tahrikle hareket ederken biz doğrularla, gerçeklerle,
umutlarla, kardeşlik ve dayanışmayla hareket ediyoruz. Akil inanlar
dün Yüksekova’ya gittiler. Bazı grupların muhalefetine rağmen
Yüksekova’da toplantı salonu ihtiyaca cevap veremedi, herkesin
birbiriyle kucaklaştığı bir tablo. Bunun arzusunda değil miyiz?
Anamuhalefet, ’barışı kim istemez’ diyor. Tamam da barış lafla
değil, uygulamayla istenir. Bir tarafta karşısında duracak, bariyer
oluşturacaksın öbür taraftan da sıkılmadan ’ben barışı istiyorum’
diyeceksin. Bal bal demekle ağız tatlanmaz balı yersen ağız
tatlanır" şeklinde konuştu.
Başbakan Erdoğan, "Öyle akil insanlar görüyoruz ki bu ziyaretlerde
kendileri hüngür hüngür ağlıyorlar. Ortak paydada bütünleştiler.
Neydi kan akmasın anaların babaların gözyaşı dinsin. Şimdi bu
insanlar gittikleri yerlerde, yaptıkları ev ziyaretlerinde hüngür
hüngür ağlıyorlar. Ortada böyle bir tablo var. Biz şimdi bu
ağlamayı gülmeye, tebessüme nasıl çevireceğiz onun gayreti
içerisindeyiz. Ama ne Anamuhalefet ne de yavru muhalefetin böyle
bir derdi yok. Şu kainatta zıttıyla varlık gösterir. Varlık olduğu
için yokluk, beyaz olduğu için yokluk vardır. Bunun Türkiye’nin 30
yıldır devam eden terör meselesinde aynen bu şekilde
görürsünüz.Allah her şeyi zıttıyla var etmiştir ki birbirinin
kıymeti anlaşılsın. Statüko olduğu için terör, terör olduğu için
statüko vardır. İnanın CHP, MHP, BDP mevcut politikalarını
değiştirsinler bu ülkede terör olmaz. Bu ülkede terör bitse, CHP,
MHP ve BDP’nin bu mevcut politikaları da asla ve asla ayakta
kalamaz. Bunlar 30 yıl boyunca birbirlerini desteklediler. Bunlar
30 yıl boyunca birbirlerine can suyu verdiler. Bunlar 30 yıl
boyunca birbirleri sayesinde ayakta kaldılar" ifadelerini
kullandı.
Terör olduğu için BDP’nin ortaya çıktığını belirten Erdoğan, "BDP
var olduğu için terör varlığını idam ettirdi. Bu ülkenin
gündeminden terörü çıkardığınızda CHP, MHP ve BDP’nin bu
yönetimlerle, söylemlerle ve politikalarla ayakta kalabilmesi asla
ve asla mümkün değildir. Bu sorun bittiğinde ne CHP, ne BDP ne de
MHP mevcut yönetimleriyle asla tutunamayacak ve kendilerini gözden
geçirmek zorunda kalacaklardır" dedi.
"MERKEZ BANKAMIZIN DÖVİZ REZERVİ DÜN İTİBARIYLA YENİ BİR REKOR
KAYDETTİ"
Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bu parti yönetimlerinin sorunun varlığından nasıl beslendiğini
görmelerini istiyorum. Bu parti yönetimlerinin terörün bitmemesi
için işte bu nedenle çırpındıklarını görmelerini istiyorum. Burada
aziz milletime çok açık bir soru sormak istiyorum, Türkiye’nin
gündeminden ülkemizin gündeminden terörü söküp çıkardığınızda Allah
aşkına MHP’den geriye ne kalacak. Ekonomi politikaları mı, dış
politika, iç politika, sosyal politikalar mı kalacak. MHP’nin
koalisyon ortağı olarak 1999-2002 arasında ekonomide, dış
politikada, iç politikada, sosyal hayatta bu ülkeye ödettiği bedeli
milletim bugün bile unutmadı. Onların 3,5 yılda açtıkları çukuru
doldurmak için biz 10 yıldır mücadele verdik, veriyoruz. IMF’e
yaptıkları borcu ödememiz 10 yıl sürdü. Batık bankalardan doğan
zararı ödememiz 10 yıl sürdü. Faiz yoluyla ülkeye yükledikleri
faturayı ödememiz 10 yıl sürdü. Sadece 3,5 yıl iktidarda kaldılar
35 yılda kapanmayacak yaralar açtılar. 2000 yılında Türkiye’de 9,6
milyar dolar yabancı sermaye girişi var. 2001 yılında 14,6 milyar
dolar sermaye bu ülkeden kaçtı. 2000 sonunda enflasyon yüzde 39’du,
2000 sonunda Merkez Bankası döviz rezervi 26 milyar dolardı. 2001
sonunda döviz rezervi 20 milyar dolardı, bugün ilk kez açıklıyorum.
Milli Bankamız Merkez Bankamızın döviz rezervi dün itibarıyla yeni
bir rekor kaydetti ve 130 milyar dolara ulaştı."
"SAYIN BAHÇELİ’NİN ZİHNİYLE DİLİ ARASINDAKİ KAYIŞ KOPTU"
"Onlar bize 27,5 milyar dolar devretti bizim şu anda ulaştığımız
rakam 130 milyar dolar" diyen Erdoğan, "2000 yılında milli gelir,
265 milyar dolar 2001 yılında düşüş yapıyor 197 milyar dolar. Kişi
başına milli gelir 2000 yılında 4 bin, 2001 yılında 3 bin dolar.
MHP Genel Başkanı çıkmış, koalisyon döneminde kendi bakanlıklarının
temiz olduğunu iddia ediyor. İyi de Sayın Bahçeli, sen o hükümetin
ortağı değil miydin? Seni oraya bostan korkuluğu olarak mı
koydular? Ülke hızla uçuruma doğru sürüklenirken hangi tepkiyi
gösterdin. Hani milliyetçi, hani vatan severdin. Ne yapıyordun
orada? Şimdi bize Külhan Beyi edasıyla esip gürlüyor. Gerçekten de
Sayın Bahçeli’yle zihniyle dili arasındaki kayış koptu. 1999
yılında MHP’yle koalisyonu içime sindiremiyorum’ hanımefendiye
tıpış tıpış gidip koalisyona ortak olan o gün kuzu kesilen Sayın
Bahçeli bugün aslan postunda kükrüyormuş gibi yapıyor. Bugün bize
karşı yaptığı şovu 1999’da yapamadı. Bugün bize karşı savurduğu
hakaretleri 1999’da o hanımefendiye ve partisine karşı
savunamadı."
ŞEHİRDE EŞKIYALIĞIN TÜREMESİNE VE TÜRETİLMESİNE GÖZ YUMMAYIZ"
Bahçeli’nin ekonomide, dış politikada ve iç politikada milletin
başını öne eğdiren, dünya karşısında mahcup düşüren kişi olduğunu
söyleyen Erdoğan, "Bu milletle en ağır bedelleri, en ağır
faturaları ödetmiş birinin bugün çıkıp milliyetçilik pozları
vermesi doğrusu oldukça ironik ve trajikomiktir. Duruşuyla,
fikirleriyle, politikalarıyla hiçbir varlık gösteremeyen Devlet
Bahçeli şu anda sokakları tahrik etmek, 1980 öncesi manzaraları
bugüne taşımak için elinden geleni yapıyor. Bir avuç çapulcunun
çeşitli illerde akil insanlar heyetine yönelik saldırıları takip
ediyoruz. Bu ülkede bir terör biterken başka bir terörün sokakları
esir almasına asla izin vermeyiz. Terörün bitmesiyle altındaki
zemini kayan Bahçeli’nin gençleri sokağa salmasına asla müsaade
etmeyiz. Devlet Bahçeli şunu iyi bilsin, kim ki 1980 öncesi
manzarayı bugüne taşımaya kalkışırsa bedelini en ağır şekilde öder.
Dağdaki terör biterken, şehirde eşkıyalığın türemesine ve
türetilmesine göz yummayız" diye konuştu.
(İHA)