Baş'a göre kuşatma altındayız
Abone olBaş, mevcut dönemde mandacı bir zihniyetin Türkiye’yi kuşatma altına alındığını savundu
Yerel seçimlerin değerlendirildiği Başkanlık Divanı toplantısında konuşan Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, BTP’ye şuurlu bir teveccüh bulunduğunu söyledi. Bu şuurlu teveccühün, milletimizin BTP hariç bütün siyasi partileri denemesinden ve hiç birinde aradığını bulamamasından kaynaklandığını söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş, şöyle konuştu: Ateş, milletimizin ayaklarını yakıyor “ Millet, mazisi Cumhuriyet kadar eski CHP’yi, DSP’yi denedi. Bir şey bulamadı. DYP, Menderes dönemi hariç milletin beklediği güneş olamadı. ANAP, Özal’ın bir dönemi hariç bir şey veremedi. Sonraki koalisyon dönemlerinde en milli meseleler en milliyetçi siyasilere, en dini meseleler de en müslüman görünenlere tarumar ettirildi. Öyle ki IMF talimat verdi diye bir bakan bile azledildi. Mevcut dönemde ise mandacı bir zihniyet Türkiye’yi kuşatma altına aldı. Siyasette, ekonomide, kültürde, eğitimde, dinde kuşatma altına girdik. Bir savaşta esir düşmüş olsa idik kendi kimliğimizden bu kadar kopmazdık. 300 milyar dolar borç altına girdik. Bu borç ödenmezse Duyun–u Umumiye sonuçlarını yaşamamız kaçınılmazdır. Demire % 40 zam geldi. Hani enflasyon % 20 idi. Mandacı basın böyle gösteriyor. Vatandaş pazara gidiyor, sadece bakıyor. Tekrar söylüyorum Türkiye deflasyona girmiştir. Ekonomi batmaya doğru sürükleniyor. Mali hülyalar yüzünden ne Başbakan ne Maliye Bakanı bundan haberdar değil. Ama millet haberdar. Çünkü ateş milletin ayakları altında yanıyor. Onun içindir ki ateşi sıcağı sıcağına yaşayan millet bakıyor. ‘DYP’yi, MHP’yi, CHP’yi, DSP’yi vs denedim’ diyor. ‘Bunlar bizden değil’ diyor. ‘Şimdiki ise hiç bizden değil’ diyor. Millet çok ciddi bir arayışın içine girmiş durumda. 40–50–70–80 yıllık partilerde aradığını bulamayan millet, siyaseti gerçekten bilen insanlarla yapan iki yıllık parti BTP’ye yoğun bir teveccüh gösteriyor.” Burnumuzun dibi hakkında projemiz yok AB’ye uyum yasaları çerçevesinde İmar Yasası örneğini göstererek sanki ülkenin çoğunluğu Hıristiyanmış gibi tehlikeli icraatlar sergilendiğine dikkat çeken Prof. Dr. Haydar Baş, bütün bu icraatlara rağmen AB’nin takvim verebileceğini, ama elma ile armutu toplamak mümkün olmadığı gibi AB’ye üyeliğin mümkün olmadığının bilinmesi gerektiğinin altını çizdi ve Batı ile ilişkiler bağlamında şunları söyledi: “ Şark meselesi hâlâ sürüyor. Batının planı önce insanımızı hıristiyan etmek, sonra da bu coğrafyayı transfer etmektir. Batının maksadı Müslüman Türk kanı ile sulanmış bu aziz topraklardır. Batının hesabı onlarca yıllık değil, asırlıktır, binlerce yıllıktır. Kuzey Irak’ta da durum böyledir. Mazisi 200 sene olan ABD’nin bile 100 senedir burada hesabı var. Milletimizin 5 bin yıllık tarihi var, ama burnumuzun dibi hakkında 10 yıllık projemiz yok. Bağımlı siyaset mandacı bir harekete dönüştü. Türk milletinin bağımsızlığını tehdit eder boyuta geldi. İran, Suriye vs gibi komşularımız ile birlikteliğimiz olsa idi bu bölge bu kadar tehdit altına girmezdi.”