Baş dönmelerine dikkat!
Abone olMersin Anamur ilçe 2 Nolu Sağlık Ocağı Aile Hekimi Dr. Gülay Uysal, baş dönmesi hastasında net bir sebebin ortaya konamadığını ifade ederek,...
Mersin Anamur ilçe 2 Nolu Sağlık Ocağı Aile Hekimi Dr. Gülay
Uysal, baş dönmesi hastasında net bir sebebin ortaya konamadığını
ifade ederek, "Kulak hastalıklarına bağlı baş dönmeleri genellikle
kısa ya da uzun zamanda kendiliğinden ortadan kalkmaktadır. Ancak
her baş dönmesi masum değildir. Altta yatan bir tümör olabilir.
Doktora gitmekten çekinmeyelim" dedi.
Baş dönmesi hastalığı olan vertigo ile ilgili açıklamalarda bulunan
Dr. Gülay Uysal, vertigonun anlamının baş dönmesi ve hastanın
dengesini sağlamada yaşadığı problemler olduğunu söyledi. Bu
durumun kişinin yaşam kalitesini önemli ölçüde etkilediğini
belirten Uysal, "Vertigo, hastayı yatağa düşürerek gözlerini
açamayacak hale getiren şiddetli baş dönmesinden sadece bazı
zamanlarda kayma hissine kadar değişebilen özelliktedir. Bazen
yalnızca göz kararması şeklinde kendini gösterebilir. Baş dönmesini
başta hafiflik, sallantı hissi, dengesizlik, hareket ile
yakınmalarda artış, sallanma veya itilme hissi olarak
tanımlayabiliriz. Bu belirtilere tıp dilinde dizziness adı verilir.
Vertigo ise dizzinessin alt tipi olup, hastanın kendinin veya
çevresinin dönmesi şeklinde hareket hissi vardır. Vertigo iç
kulaktaki vestibüler organların asimetrik fonksiyon bozukluğundan
kaynaklanmaktadır" dedi.
Vertigonun da aralarında sınıflandırıldığını kaydeden Uysal,
"Vertigo kaynak aldığı yapılara göre periferal ve santral vertigo
olarak ikiye ayrılır. Periferik vertigonun nedeni iç kulak veya
vestibüler organlardır ve bu tür vertigo periferal, otolojik veya
vestibüler vertigo olarak isimlendirilir. Periferik vertigonun en
sık nedeni benign paroksismal pozisyonel vertigodur. Menire
hastalığı, suprior semisirküler kanal zedelenmesi, labirintis
izler. İç kulağı etkileyen influenza, soğuğa maruziyet, travma gibi
etkenler geçici vertigo ataklarına yol açabilmektedir. Aynı zamanda
antibiyotikler de kanal sisteminde hasara yol açarak vertigo
ataklarına neden olabilmektedir. Beyinde bulunan denge merkezleri
ise bu tür vertigo santral vertigo olarak adlandırılır. Santral
vertigoya, konuşma ve artikülasyon bozuklukları, çift görme, yutma
bozukluğu gibi bazı ek nörolojik bulgular eşlik eder. Şiddetli
denge bozukluğu çoğunlukla eşlik eder. Santral vertigonun en sık
nedenleri, migrene bağlı vertigo, multipl skleroz, lateral medüller
sendrom gibi akustik nörinom, otoimmun iç kulak hastalığı ve beyin
damar hastalıklarıdır. Beyin damar hastalıkları beyin sapı ve
serebellum denilen yapıları etkiler, diğer türlere göre daha uzun
sürme eğilimindedir" şeklinde konuştu.
"HER BAŞ DÖNMESİ MASUM DEĞİLDİR"
Vertigonun nedenlerini de açıklayan Uysal, "Baş dönmesi birçok
nedene bağlı olabilir. Ancak daha çok iç kulaktaki bozuklukların
baş dönmesi yapan hastalıklarından söz edilmektedir. İç kulaktaki
herhangi bir hastalık diğer kulak şikayetleri ile beraber baş
dönmesi yapabilir. Ancak sadece baş dönmesi de oluşabilir. Baş
dönmesi yapan kulak hastalıkları arasında şunlar sayılabilir; üst
solunum yolu enfeksiyonu sonrası iç kulak tutulumu; pozisyona bağlı
baş dönmesi ki bu iç kulakta toza benzeyen bazı maddelerin
fizyolojisinin bozulması anlamına gelmektedir. Ancak birçok baş
dönmesi hastasında ortaya net bir sebep konamamaktadır. Bu nedenle
amaç baş dönmesini ortadan kaldırmak amacına yönelmektedir. Kulak
hastalıklarına bağlı baş dönmeleri genellikle kısa ya da uzun
zamanda kendiliğinden ortadan kalkmaktadır. Ancak bununla beraber
her baş dönmesi masum değildir. Altta yatan bir tümör olabilir.
Doktora gitmekten çekinmeyelim, kendimize zaman ayıralım"
ifadelerini kullandı.
Baş dönmesinin kendisinin bir hastalık olmadığını, başka hastalığın
belirtisi olduğu için öncelikle tedavisinin gerektiğini vurgulayan
Uysal, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Miğrenöz vertigoda migren tedavisi şeklinde yapılır. Ek bir baş
dönmesi tedavisi gerekmez. Hastadan migren için tetikleyici
faktörlerden uzak durması, düzenli uyku ve yemek öğünlerinin
düzenli olmasına dikkat etmesi istenir. Beniğn paroksismal
pozisyonel vertigoda baş ve gövdenin belli bir hareketi ile ortaya
çıkan baş dönmesi demektir. Tedavisinde en etkin olan, kristallerin
tekrar eski pozisyona getirilmesi işlemidir. İlaç tedavisi gereksiz
ve başarılı değildir. Bu manevralar konuyu iyi bilen uzman
hekimlerce yapılmalıdır, çünkü yanlış tanı ve yanlış manevra
şikayetleri daha da arttırır. Menire hastalığı ise birkaç dakikadan
uzun süren şiddetli baş dönmesi, bir veya iki kulakta çınlama,
kulakta doluluk hissi, dengesizlik, bulantı kusma belirtileri
gösteren bir periferik vertigo türüdür. Genellikle tek yanlıdır
ancak hastaların yüzde 25’inde iki taraflı olur. Kulaktaki çınlama
yakınmaları giderek tam işitmemeye kadar varabilir. Belirli
aralıklarla gelir, hasta ara dönemlerde normal olabilir. Hastalık
iç kulakta endolenfatik sıvıda artış ile ortaya çıkar. Tedavide,
hastaların büyük çoğunluğu basit önlemler ve ilaç tedavisi ile
kontrol altına alınabilir. Bu önlemler yiyeceklerde tuz kısıtlaması
ve idrar söktürücülerdir."
(İHA)