Baş danışman Mahçupyan: Kamu düzeni PKK'nın elinde
Abone olaşbakan Ahmet Davutoğlu'nun baş danışmanlığına atanan Etyen Mahçupyan Kobani krizi ve çözüm sürecini de değerlendirdi.
İNTERNETHABER.COM
Geçtiğimiz günlerde Başbakan Ahmet
Davutoğlu'nun baş danışmanlığına atanan
Akşam gazetesi yazarı Etyen
Mahçupyan "baş danışman" sıfatıyla canlı yayında
Akif Beki'nin sorularını yanıtladı.
Davutoğlu'nun "baş danışmanlık" teklifi için "hayır deme şansım
yoktu" diyen Mahçupyan, Davutoğlu'nun siyasetçi kimliği yanında
İslami kuşağın en entellektüel isimlerinden biri olduğunu söyledi.
Davutoğlu'ndan ilk aldığı görevin ulusa sesleniş konuşması olduğunu
söyleyen Mahçupyan, Kobani krizi ve çözüm sürecini de
değerlendirdi.
İşte Mahçupyan'ın açıklamalarından satır
başları:
İLK GÖREVİ ULUSA SESLENİŞ KONUŞMASI
OLDU
Göreve başladıktan sonra önüme gelen ilk iş Başbakan Ahmet
Davutoğlu'nun yapacağı "ulusa sesleniş" metni oldu. Metnin
içeriğine dönük bir katkım oldu.
AKŞAM'DAKİ YAZILARI
SÜRECEK
Akşam'da yazılarım devam edecek. Gazete yazarlığının birinci işlevi
toplumla temas. Onu kaybetmek istmem. Orada farklı bir değer var.
Çok önemli bir fonksiyonu var o nedenle devam edeceğim.
ERMENİ KİMLİĞİ NEDENİYLE Mİ TEKLİF
ALDI?
Başbakan Davutoğlu ile danışmanlık görevi için yaptığımız görüşmede
hiç Ermeni lafının geçmediği bir konuşma yaptık. Şu ana kadar ne
kadar Ermeni'idiysem bundan sonra da o kadar Ermeni olacağım. Kaldı
ki Türkiye'nin önündeki sorunlar içinde Ermeni sorunu orta
sıralarda yer alıyor. Çok daha önemli sorunlar var.
HDP'NİN 1 KASIM
ÇAĞRISI
Bütün dünyada böyle bir çağrı varsa bunun Türkiye'de olmamasını
istemek zor. Burada nasıl yapılacağı ne denilerek çağrı yapıldığı
önemli. Hükümetle istişare halinde bir şey yapılsa kimse karşı
çıkamaz bence. Ama burada bir gerilim siyasetinin arayışı içinde
yapılıyorsa o zaman sormak lazım. Kürt siyasi hareketi neden böyle
bir yola giriyor. Rojava ve kobani Kürt anlam dünyasında çok önemli
bir yere sahip. Kürt olmayanların çok zor anlayacağı bir şey bu.
PKK'lı olmayan Kürtler için de böyle bu.
"BÖLGEDE KAMU DÜZENİ PKK'NIN
ELİNDE!"
Çözüm süreci iki taraflı bir süreç. Taraflardan biri ben yokum
derse süreç biter. PKK da süreç boyunca çok şey kazandı. Selahattin
Demirtaş gibi herkesin beğendiği bir siyasetçi çıkardılar.
Meşruiyet kazanma yolunda mesafe aldılar. Bölgede güçlerini
pekiştirdiler. Öyle ki kamu düzeni bölgeden şu anda devletin değil
PKK'nın elinde. Başbakan bu yüzden kamu düzenine vurgu yapıyor.