Barzani'den çarpıcı açıklamalar
Abone olMilliyet Gazetesi yazarı Hasan Cemal, Kuzey Irak'ta, Mesut Barzani ile görüştü. Barzani, Kürt Devleti ve Kerkük hakkında birbirinden çarpıcı açıklamalarda bulundu.
KDP lideri Mesut Barzani, "Kerkük, Kürdistan'ın bir parçasıdır
ve öyle kalacaktır. Bütün Irak Kürdistan'ı, bir bütün olarak
federasyonun bir parçası olacak. İdari federasyona karşıyız" diyor
Etraf yeşillenmeye, ağaçlanmaya başlamış. On yıl önce buralarda
büyük bir çevre katliamı yaşanmıştı. Erbil, Selahattin ve
Şaklava'da çam ağaçları kökünden kesilmişti. Sorduğunuz vakit, "Ne
yapalım, yakıt yoktu. Yakacak hiçbir şey kalmamıştı ağaçlardan
başka" yanıtı verilirdi. Selahattin, Erbil'e bağlı bir ilçe.
Kürtçesi Mesif, tatil yeri. Kuzey Irak 1991'de Amerikan desteğiyle
Kürtlerin kontrolüne geçince Mesut Barzani karargahını
Selahattin'de, Celal Talabani aynı çevredeki Şaklava'da kurmuştu.
Talabani sonra Süleymaniye'ye taşınmış ve Kuzey Irak'ta iki ayrı
Kürt yönetimi hüküm sürmeye başlamıştı. Mesut Barzani dünkü
sohbetimiz sırasında, "Birleşme çalışmalarımız sürüyor. Yeni
Irak'ta tek bir Kürt yönetimi olacak" dedi. Ser'e Reş'teki saray
Mesut Barzani ve bütün ailesi, Selahattin ve Erbil'e kartal yuvası
gibi tepeden bakan Ser'e Reş'teki (Türkçesi Kara Tepe) saray
benzeri malikanesinde yaşıyor. Feodal bir hava kendini hemen
hissettiriyor. Mesut Barzani, 1946'da en büyük, en etkili Kürt
aşireti sayılan Barzan'ın lideri Mustafa Barzani tarafından kurulan
Kürdistan Demokrat Partisi'nin (KDP) başında. Saddam'ın düşmesinden
beri hem 25 kişilik Irak Geçici Yönetim Konseyi'nin, hem de 9
kişilik Başkanlar Kurulu'nun üyeliğini yapıyor. Mesut Barzani'ye
dün sabah ilk sorum, Irak'ta yaşanmakta olan istikrarsızlık ve
kargaşa ortamı oldu. Barzani bundan Amerika'yı sorumlu tutarken
özetle şunları söyledi: "Irak'ta çok büyük değişim meydana geldi.
35 yıllık bir rejim, bir dikta yıkıldı. Onunla birlikte devlet de
yıkıldı. Böylece çok büyük bir boşluk meydana geldi. Bu konuda
Amerika'yı önceden uyarmıştık. Savaş öncesi Londra ve Selahattin'de
yapılan toplantılarda bir program üstünde anlaşılmıştı. Maalesef
sonra bu programa uymadılar. Amerika kendini maalesef
kurtarıcılıktan işgalci bir güç konumuna getirdi. Amerikan ordusu
polis rolünü oynamaya başladı. Bu yanlıştı. Oysa, hemen bir Irak
hükümeti ilan edilmeli, Iraklılar sorumluluk ve yetkiyle
donatılmalıydı." Amerika'nın bunu yapmamış olmasını büyük bir
yanlış olarak niteleyen Barzani şöyle dedi: "Amerika böylece altın
değerinde bir zaman kaybetmiş oldu." Irak Geçici Yönetim
Konseyi'nin tam bir yetkiye sahip olmadığını belirten Barzani, iki
gün önce Koalisyon Güçleri'nin tepesindeki Paul Bremer'le
görüştüklerini, Iraklılara daha çok yetki konusunu Bremer'in de
artık ciddi olarak düşündüğünü sözlerine ekledi. Irak Yönetim
Konseyi kukla mı? Barzani bu sorumu tabii hayır diye yanıtladı.
Geçici Konsey'i oluşturanların çok uzun yıllar Saddam'a karşı
mücadele ettiklerini, kukla olamayacak kadar deneyim, güç ve onura
sahip olduklarını belirtti. Ama şunu da ekledi: "Realiteyi de
görmek lazım. Yetkimiz tam değil. Birçok şey Amerika'sız olmaz
tabii ki..." Irak'ın Amerika için yeni bir Vietnam da, Lübnan da
olmayacağını, Irak'ta iç savaş da çıkmayacağını, bunların ancak
diktatörlük altındaki bir rejimde yaşanabileceğini belirttikten
sonra şöyle dedi Barzani: "Irak halkı bunca tecrübeden sonra böyle
risklerin kendisi için nasıl fecaat olacağının bilincindedir.
Ayrıca Amerika'ya şükranlarını sunuyor Irak halkı... Kürt halkı da
Amerika'nın yaptığı desteği, diktadan kurtuluşun anlamını biliyor
ve Amerika'ya şükran duyuyor." Barzani'ye göre, Irak bundan sonra
ancak demokratik olmayan, çoğulcu olmayan, federal olmayan bir
diktayla parçalanabilir; yoksa birliğini koruyacak Irak... Kürtler
asli unsur Federasyon modeli ve Kerkük'ün bunun içindeki yeri,
statüsü konusundaki bir soruma da özetle şu yanıtı verdi Barzani:
"Irak'ta (vilayetlere dayalı) idari federasyona karşıyız. Birinci
Dünya Savaşı'ndan sonra yapılan yeni devletin anayasasında iki asli
unsur vardı: Araplar ve Kürtler... Yine öyle olmalı. Kürt bölgesi
tek bir eyalet olmalı. Kerkük'ün kimliği Kürt'tür ve yeni Irak'ta
Kürt bölgesi içinde yer alacaktır. Nasıl yönetileceği konusu ayrı
bir konudur." Kerkük'le ilgili ikinci bir soru daha gelince,
Barzani gülerek şöyle dedi: "Kerkük, Kürdistan'ın bir parçasıdır,
nokta." Türkmenlerle ilgili bir sorum üzerine de şöyle devam etti:
"Evet, Kerkük'te kardeşlerimiz var, Türkmenler var. Onların hak ve
hukukuna saygılıyız, saygılı kalacağız. Gün gelecek hem nüfus
sayımı, hem seçimler yapılacak nasıl olsa, o zaman rakamlarla
ilgili gerçekler de ortaya çıkacak zaten..." Musul'a gelince...
Özellikle Musul çevresinde Kürtlerin yaşadığı bölgelerin
federasyonda Kürt eyaletine bağlanması gerektiğini söylerken,
herhalde Musul'un Kürt eyaleti içinde bir adacık haline getirmeye
ilişkin niyeti de galiba açığa vurmuş oluyordu. Seçimden yana değil
Yeni Irak anayasasını yapacak meclisin nasıl oluşturulacağı
konusunda görüş ayrılıkları bulunduğunu, Şiilerin seçim istediği,
hatta Ayetullah Sistani'nin bunun için geri dönülmesi güç bir ayet
yayımladığını söyleyince, Barzani şu yanıtı verdi: "Biz de seçimden
yanayız. Ama bugünkü koşullarda çok güç ve zaman alıcı bir süreç.
Önce bir de nüfus sayımı yapmak zorundasınız. Bunun yerine kısmen
seçim - kısmen tayin (Amerikalılar da bunu savunuyor - HC) yöntemi
olsa daha iyi." Ve şöyle devam etti Barzani: "Unutmayın, işler ne
kadar uzarsa, işgal de o kadar uzar." Barzani şunu da belirtti:
"Amerika eğer Irak'tan vaktinden önce ayrılırsa ülke kaosa düşer.
Gelecek yılın sonuna kadar da birçok şey yapılabilir, ama her şey
değil..." Kürtler Kerkük'ü hiç terk etmedi Barzani'ye bir soru daha
sordum. Aynı soruyu on yıl önce kendisiyle Dohuk'ta yaptığım bir
mülakat sırasında da sormuştum: "Yüreğinizde bir ideal olarak
bağımsız Kürt devleti var mı?" "Elbette var!" diye yanıtlamıştı.
1993'teki soruma, "Peki, Kürt devletinin bugünkü koşullarda,
konjonktürde imkanı var mı?" diye devam etmiştim. "Hayır yok!"
demişti Barzani. Yine aynı soruları sordum. Aynı yanıtları alınca,
dedim ki: "On yıl önce de aynı yanıtları vermiştiniz." Gülerek dedi
ki Barzani: "On yıl sonra da sorarsanız, hiç kuşkunuz olmasın, yine
aynı yanıtları alırsınız. Kürt ulusunun bir devlete sahip olması
doğal hakkıdır. Bunu Ankara'daki görüşmelerimde de hep söyledim.
Türk milleti de anlamalı ki, Kürt milleti vardır, kardeştir,
dosttur, onu inkar ederek bir yere gidilemez." Bunun üzerine şöyle
dedim: "Deniliyor ki: Irak'ta bir Kürt devleti kurularak
Ortadoğu'da ikinci İsrail olacak. Kerkük de ikinci Kudüs... Ne
diyorsunuz?" Rahatsız oldu bu sorumdan. Şöyle yanıtladı: "Bunlar
yanlış bir zihniyetin ürünüdür. Ayrıca Kerkük, Kudüs olmaz. Kürtler
Kerkük'ü hiçbir zaman terk etmediler ki..." PKK için siyasal çözüm
Türkiye'nin Irak'a asker gönderme kararından vazgeçmiş olması
Barzani'yi de memnun etmiş. Bunun gelecekteki ilişkileri olumlu
etkileyeceğini, Türkiye'nin kendileri için ne kadar önemli ve büyük
bir bölge ülkesi olduğunu, kardeş Türk milletine duydukları saygıyı
özellikle belirtti. PKK - KADEK'e gelince... Irak topraklarının PKK
tarafından kullanılmasına öteden beri karşı çıktıklarını, bugün de
bu tutumlarının değişmediğini söyledikten sonra şu eklemeyi yaptı
sözlerine: "Bu sorun yirmi yıldır silahlı çözülmedi, siyasal olarak
çözülmeli..." KAYNAK: MİLLİYET