Erken Tunç Çağı'nda kurulduğu düşünülen ve İranlı prenses Amastris'in yönetimi döneminde en parlak zamanını yaşayan Amasra, 5 bin yıllık tarihin izlerini taşıyor. Helenistik, Roma, Bizans, Ceneviz, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait çok sayıda eserin bulunduğu bilinen ilçede kurtarma kazılarında ortaya çıkan eserler üzerinde yapılan incelemeler, antik çağlarda ilçede görkemli yapıların olduğunu ortaya koyuyor. Yaklaşık 15 yıl önce başlayan çalışmalarda bugüne kadar ortaya çıkan eserler, ilçe tarihin 5 bin yıllık geçmişe sahip olduğu konusunda önemli bulgular verirken, antik kent yapılarının yarısının yerleşime açılmayan alanların altında kaldığı düşünülüyor.Amasra'da Kum Mahallesi'ndeki sit alanı içinde yer alan bölgede 2010'da, Amasra Müze Müdürlüğü başkanlığında yapılan kazı çalışmalarında hamam kalıntısı ortaya çıkarıldı. Taş temel üzerine tuğlayla örülerek yapılmış hamamın, Bizans döneminde de kullanıldığı, mekanlar eklendiği ve hamamın doğu tarafına mezarların yapıldığı belirlendi. Aynı yıl Karaevler mevkisinde boş arazideki kazılarda Roma dönemine ait toplantı salonu ve özel evler ile bunlara ait olabileceği düşünülen taban mozaikli mekanlara rastlandı. Buluntular arasında bronz sikkeler, pişmiş topraktan yapılmış kandiller ve çanak çömlek, küp parçaları da yer aldı.Amasra Çok Programlı Lisesinin 2014'teki temel kazısı sırasında ise Roma dönemine ait tapınak kalıntıları bulundu. Müze Müdürlüğünce yapılan sondaj çalışmalarında Roma dönemine ait sütun başlığı ve kaidelere ulaşılmasının ardından Karabük Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunca 3 bin metrekarelik alanda kazı yapılmasına karar verildi. Tarihi kalıntıların gün yüzüne çıkarılması için geçen Amasra Müze Müdürlüğü tarafından Bartın Üniversitesinin bilimsel danışmanlığında başlatılan kurtarma çalışmasında şu ana kadar 350 eser kayıt altına alındı. Roma dönemine ait sütunlu bir yapıda yürütülen ve yıllar sürecek çalışmada, mimari yapının tamamının ortaya çıkarılması amaçlanıyor.Helenistik, Roma, Bizans, Ceneviz, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait çok sayıda esere rastlanan ilçede Kum Mahallesi mevkisindeki antik tiyatro ise 19. yüzyıldan sonra mezarlık olarak kullanılmaya başlandı. Amasra-Bartın kara yolunun 1970-1980'li yıllarda yapımı sırasında duvarları hasar gören, taşları da yol ve kaldırım çalışmalarında kullanıldığı belirtilen antik tiyatronun, gün yüzüne çıkarılması için mezarların başka bölgeye nakledilmesi gerekiyor. Amasra'da 2014'te inşaatın temel kazısı sırasında bulunan Erken Tunç Çağı'na ait yemek kabı, sürahi, tahıl saklama kapları gibi eserler, yaklaşık 3 bin yıllık tarihi geçmişe sahip olduğu bilinen ilçe tarihinin 2 bin yıl daha eskiye dayandığını ortaya çıkardı.Boztepe Mahallesi'nde 2016'da yapılan inşaat kazısında ulaşılan Bizans dönemine ait olduğu tahmin edilen tarihi yapıyla ilgili kurtarma kazısı sırada 800 yıllık insan iskeletleri ortaya çıktı. Müze Müdürlüğünce 2019'da Kum Mahallesi'ndeki 2 dönümlük arazide yapılan sondaj çalışmalarında ise ilçeye adını veren kraliçe Amastris'in tapınağına ait olduğu değerlendirilen sütun ve mermer kaideler bulundu. Kurtarma kazılarında geçen yıl ise ünik (eşi olmayan) bir buluntuyla karşılaşıldı. Mısırlılara ait olduğu değerlendirilen amuletin (tılsımlı damga mühür), Anadolu'da kazılar sırasında Roma tabakasında bulunmuş tek örnek olma özelliği taşıdığı belirtiliyor.Aynı bölgede yürütülen kazılarda, eylül ayında Roma dönemine ait "Büyük İskender" heykel başına rastlandı. Sahile 1,5 kilometre uzaklıkta olan ve Roma Eyalet Meclis Sarayı olarak yapıldığı sanılan tarihi Bedesten bölgesinde yapılan sondaj çalışmalarında ise milattan sonra 2. yüzyıla ait olduğu düşünülen Nymphe (su perisi) heykeli bulundu. Tarihi eserler, Amasra Müze Müdürlüğü görevlilerince koruma altına alındı.Öte yandan genellikle inşaat kazıları, heyelan, sondaj ile yol çalışmalarında ve balıkçıların ağlarına takılması sonucu ortaya çıkan Helenistik, Roma, Bizans, Ceneviz, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait çok sayıda eser ise Amasra Müzesi'nde sergileniyor. Gözyaşı şişeleri, altın ve bronz süs eşyalarının yanı sıra olta iğneleri, haçlar, kandiller, silahlar, kaplar ve bronz heykelciklerin bulunduğu müzeyi, yılda 50 binin üzerinde turist ziyaret ediyor. Roma İmparatoru Hadrian'ın, Roma mitolojisinde kentin kurucusu bilinen Romulus ve Remus'u simgeleyen motiflerin olduğu heykelin yanı sıra Yunan mitolojisinde "sağlık tanrısı" olarak bilinen Asklepios'u simgeleyen yılan heykeli, ziyaretçilerin en çok ilgisini çeken eserler arasında yer alıyor.