Barroso yine iç kararttı

Abone ol

Avrupa Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso, AB taraftarlarının hevesini kırdı.

Avrupa Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso, "Türkiye’deki reformların son derece ağır ilerlediğini" öne sürdü. Barroso, İtalya’da yayımlanan Corriere della Sera gazetesine verdiği demeçte, Avrupa Komisyonu’nun kaleme alacağı Türkiye raporuyla ilgili olarak, "Üzülerek söylüyorum ama işler kötü gidiyor. Çok kritik bir dönemdeyiz.

Türkiye’deki reformlar son derece ağır ilerliyor, beklediğim gelişmeleri halen göremiyorum. Dönem başkanı Finlandiya’nın, müzakerelerin travmatik biçimde durdurulmasını önlemeyi başarabilmesini umuyoruz. Ama samimi olarak söylemem gerekirse şahsen kaygılıyım" dedi.

Barroso, "peçe tartışması" konusunda da şu görüşleri dile getirdi:
"Bu konu, her devletin kendisinin çözümleyeceği bir meseledir. Benim şahsi kanaatime göre, meydanı şu veya bu taraftaki aşırılık yanlılarına bırakmayacak biçimde, sağduyulu ve makul bir yaklaşımı özendirmek lazım. Tekrar söylüyorum:

Bizler, Avrupalı Müslümanlara adeta Marslıymışlar gibi bakamayız. Ama bizim ülkelerimize gelenler de toplumla bütünleşmek için bir şeyler yapmak durumundadırlar. Malum olduğu üzere, ’Erdem, orta yoldadır’. Bu ilke, klasik Roma mirasıdır." Barroso, Avrupa’daki peçe tartışmalarıyla ilgili soruya karşılık ayrıca şöyle konuştu:

"Önce bu meseleye ilişkin bir giriş yapmalıyım. İslam’ı Avrupa uygarlığına oranla bir tür ’yabancılaşma’ biçiminde gören yaklaşımın yanlış olduğunu düşünüyorum. Bizim kültürümüzün esas temellerinin, klasik Grek-Roma dönemi, Yahudilik-Hristiyanlık ve Aydınlanma olduğu doğrudur. Ama İslam dünyası da önemli bir rol oynamıştır. Bu konuda İbn-i Sina gibi filozofları hatırlamak yeterlidir." "Soruya dolambaçlı cevap verme uğraşında olmadığını" belirten Barroso, "Ancak Avrupa’nın kimilerinin göstermek istediklerinden daha karmaşık bir şey olduğunu; İslam’la, özellikle de Avrupa İslamıyla karşılıklı saygıya dayalı bir diyaloğun temel bir önem taşıdığını da belirtmek istiyorum. Tabii ki bir denge olması şart. Ben, herhangi bir yasanın, ’bunu giyebilirsin ama bu olmaz’ demesine karşıyım. Ama sağduyunun gerektirdiği şeyler de var. Bir örnek vereyim:

Öğrencilerin karşısına yüzünü tamamen örterek çıkan bir ilkokul öğretmeni, bizim toplumumuzda makul bir şey yapmıyor. Genel itibariyle de iletişim kurmak isteyen bir insan, yüzünü tümüyle örtmüş, sadece gözleri için minik bir aralık bırakmış biçimde huzura çıkamaz. Bu, tabii ki bir engeldir" diye konuştu.

Avrupa Komisyonu Başkanı, AB’nin Rusya’daki demokrasi ve ifade özgürlüğü sorunlarına ilişkin yaklaşımı konusunda ise "Ne yapmamız gerekiyor, Devlet Başkanı (Vladimir) Putin ile ipleri koparmamız mı gerekiyor... Yoksa kendi değerlerimizi bir kenara itmemiz mi gerekiyor... Bence bugüne kadar ne yaptıysak aynı yolda ilerlememiz gerekiyor: Rus yetkililerle ortak stratejik çıkarlarımızı konuşmayı sürdürürken, demokrasiyi özendirmeye de devam etmeliyiz" dedi.

Günün Önemli Haberleri