Barolara ilişkin kanun teklifi TBMM Genel Kurulunda
Abone olBarolarla ilgili kanun teklifinin TBMM Genel Kurulu'ndaki görüşmeleri sürüyor. HDP ve CHP'li vekiller kanun teklifine muhalefetini sürdürürken AK Partili üyeler teklifin komisyonlarda görüşüldüğünü ve aykırılık oluşturmadığını savundu.
TBMM Genel Kurulunda, barolara ilişkin düzenlemeleri de içeren Avukatlık Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin tümü üzerindeki görüşmeler sürüyor.
HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, baroların, "hala anayasa ve hukukun üstünlüğünü savunduğu için hedef alındığını" öne sürdü.
Baroların, "hukukun siyasetini" yaptığını dile getiren Beştaş, iktidarın, kendisine bağlı yeni barolar kuracağını savundu.
Beştaş, "İktidar 'Ben İstanbul, Ankara ve İzmir barosunda yönetimi ele geçiremiyorum, orada benden değil hak ve özgürlüklerden yana olanlar kazanıyor.' diyor. Delege sistemi değiştirilerek, Feyzioğlu ya devam ettirilecek ya da yeni Feyzioğlu bulunacak." dedi.
Çoklu baro sistemiyle yargının "her alandaki ayrımcı yaklaşımını avukata göre de yapacağını" öne süren Beştaş, "Barolar bağımsız olmalıdır. İktidar partisine sesleniyorum: Yol yakınken bu teklife 'evet' demeyin." diye konuştu.
CHP Grubu adına söz alan İstanbul Milletvekili Zeynel Emre, kişisel ihtiyaçlara göre değil ülkenin ihtiyaçlarına göre yasama yapılması gerektiğini söyledi.
"Türkiye ihtiyaç duyduğu için değil Erdoğan ihtiyaç duyduğu için yasa çıkarılıyor" iddiasında bulunan Emre, "Bu ülkede hukuk fakültesi dekanlarının yüzde 20'si hukukçu değil. Düzeltecekseniz eğitim sistemini düzeltin." dedi.
Türkiye'de bu düzenlemeyi isteyen baro başkanının olmadığını öne süren Emre, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yargının üç unsuru var: Hakim, savcı, avukat. Şimdi siz üçüncüyü de ele geçirmeye çalışıyorsunuz. Siz kendinize dikensiz gül bahçesi yapmaya çalışıyorsunuz. Türkiye için yapmaya çalıştığınız hiçbir şey yok. Bu teklif geçtikten sonra AKP'li, CHP'li, HDP'li, MHP'li baro diyecekler, sonra sonra Alevi, Sünni baro diyecekler. Bu bölücülüktür. Ülke menfaatine bu kadar aykırı iş yapmayın."
"Barolar asla siyaset yapmıyor"
CHP Çanakkale Milletvekili Muharrem Erkek, bir ilde bir baro olması gerektiğini ifade ederek, "Çünkü kamu tüzel kişisi bölünmez. Anayasaya açıkça aykırı. O zaman İstanbul'da bazı televizyon sahipleri bir araya gelsin kendi RTÜK'lerini kursun. Avukatların serbestçe, güçlü şekilde görevini yapabilmesi için bağımsız ve güçlü bir baroya üye olması gerekir. Baroları bölerseniz savunmayı alçaltırsınız. Bu teklif kanunlaşırsa bu tarihe de adalete de ihanettir." değerlendirmesinde bulundu.
Baroların bölünmesiyle meslek etiğinin yok olacağını öne süren Erkek, baroların, tarihi boyunca devlete, idareye karşı vatandaşı koruduğunu anlattı.
Erkek, vatandaşın, mahkemelerde kamu gücünden korkmayacak, kendini serbestçe temsil edecek avukatlar istediğini kaydederek, "Güçlü avukat, güçlü baroyla olur ama iktidarınızın bağımsız, güçlü yapılara karşı sorunu var. Bağımsız yargı, bağımsız baro, bağımsız Merkez Bankası, bağımsız RTÜK, TÜİK istemiyorsunuz. Onun için bağımsızlığı ve özgürlüğü zedeliyorsunuz. Çoklu baro vatandaşa yapılan bir kötülük olacak. Barolar asla siyaset yapmıyor, barolar insan hakları ve hukukun üstünlüğü mücadelesi yapıyor." diye konuştu.
"Avukat-baro rabıtasının tahkim edilmesi amaçlanmaktadır"
AK Parti Grubu adına söz alan Grup Başkanvekili Cahit Özkan, düzenlemeyle ilgili bilgi verdi.
AK Parti ve MHP grupları olarak adım adım, aşama aşama, iğneden ipliğe kılı kırk yararak hazırlanan teklifin kamuoyunun önüne getirildiğini ifade eden Özkan, "Hakimiyet, egemenlik kayıtsız şartsız milletindir; baroların, hukuk derneklerinin, avukatların değildir." dedi.
Özkan, 200'ün üzerinde milletvekilinin TBMM Adalet Komisyonunda teklifle ilgili görüş ve önerilerini paylaştığını; komisyonun içtüzük ve anayasa aykırılık iddialarını değerlendirdiğini ve kanun teklifini kabul ettiğini anımsattı. Özkan, şunları kaydetti:
"130 bin avukat var. Artan avukat sayısı İstanbul, Ankara ve İzmir'de yoğunlaşmış. Artan avukat sayısı barolarla üyelerinin ilişkisinin kopmasına neden olmuş. Meslek içi eğitimde yetersizlikle karşı karşıya kalmışlar. Barolar, yasada ve anayasadaki görevlerini yerine getirememektedir. Düzenlemeyle büyükşehirlerde avukat-baro rabıtasının tahkim edilmesi amaçlanmaktadır.
Derin ve paralel yapılar her zaman demokrasiden, çoğulculuktan, temsilden korkar. Bu noktada katılımcılığın, çoğulculuğun, demokratik temsilin önünü açıyoruz. Bu teklifin FETÖ projesi olduğu içi boş bir iddiadır. Bizim hayalimiz bu ülkede çoğulcu, katılımcı, demokratik temsille meslek odası yapılanmalarıdır. Bu ülkenin birliğini, beraberliğini, kardeşliğini sağlamaktır."