Barolar Çağlayan Adliyesi'nde! İstanbul Barosu Başkanı: Sizi parçalayacağız dediler
Abone olİstanbul Barosu'nun çağrısıyla avukatlar Çağlayan Adliyesi'nde toplandı. İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu, "Biz avukatız, biz biat etmeyiz, eğilmeyiz." dedi.
AK Parti Grup Başkanvekili Cahit Özkan, Avukatlık Kanunu
ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'ni
Meclis Başkanlığı'na sunduklarını açıkladı.
AK Parti'nin Meclis'e sunduğu, baroların yapısını ve seçim sistemini değiştirecek kanun teklifine karşı barolar eylemlerine devam ediyor.
Mitingde konuşma yapan İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu, kanun teklifine karşı sonuna kadar mücadele edeceklerini belirterek, "Biz avukatız, biz biat etmeyiz, eğilmeyiz. Bu bizim demokratik hakkımız. Bu ülkenin avukatları olarak bu teklifin yasaya aykırılığını kanıtlayacağız." diye konuştu.
Polis barikatları nedeniyle alana girişte zorlanan avukatlar, "Feyzioğlu istifa' sloganları attı.
"Sizi parçalayacağız dediler"
Duvar'ın aktardığına göre İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu, mitinge birçok sendika ve meslek örgütünün de katıldığını söyledi. Durakoğlu, “Bu işin sonu yok. Hep birlikteyiz bugün. Yapmayın, bölmeyin bizi dedik. 80 baro bir araya geldik. Çekin bu teklifi dedik. Gelin konuşalım, bunlar değil sorunlarımız dedik” diye konuştu.
"Hukukçular siyaset konuşmasın istiyorlar. Konuşacağız…"
Durakoğlu şöyle devam etti: Bu teklif avukatların sorunlarını içermiyor dedik. Bir virüs süreci yaşadık. Bürolarımızı kapattık. Gelin bunları konuşalım dedik. Dosyalarımızı bize göstermiyorlar. Bizden saklıyorlar. Niye bunun avukatlığını yapıyorsun denilerek sorgulanıyor. Avukatların kimisi açlık grevinde kimisi ölüm grevinde avukatlar. Gelin bunları konuşalım dedik. Hiç konuşulmayanları konuşalım. Sizi parçalayacağız dediler. Adliyelerdeki odalarınızı artıracağız dediler. Her görüşten 80 barodaki arkadaşımız ortak metne imza attı. Bize ‘siz siyaset yapıyorsunuz’ dediler. Biz siyaset yapmadık. Allah aşkına siyasetin suç olduğu bir yer söyler misiniz bana. Hukukçular siyaset konuşmasın istiyorlar. Konuşacağız…
"Biz avukatız, biz biat etmeyiz, eğilmeyiz"
Bunları engellersen, susturursan burası hukuk devleti olmaz. Adaleti sağlayanlar avukatlardır. Bize tahammül edeceksin. Avukat olmazsa, onun örgütlü gücü barolar olmazsa, yıkılır İstanbul Sözleşmesi. İşkence yeniden hortlar. Yaşanası bir dünya ararsın kendine. Bunları para için yapmıyoruz. Üç kuruş için gece yarıları sorgulara giriyoruz. Ne çektiğimizi biz biliriz. Ankara’ya söylüyorum: Barolar susmaz. Bunu bilmeli Ankara. Yaşamı değiştirelim. Yasayı değiştirelim. Gel konuşalım dedik. Yargıyı FETÖ’ye teslim ediyorsunuz dedik. FETÖ diyemezsiniz dediler, o bizim muhterem hocamız dediler. Yapmayın diyoruz yine. Bu ülkenin avukatları alarak bizi hiç Allah affetsin demedik. Gördüklerimizin karşılığı bu mu? Bizi göreceksiniz. Biz avukatız, biz biat etmeyiz, eğilmeyiz. Bu bizim demokratik hakkımız. Bu ülkenin avukatları olarak bu teklifin yasaya aykırılığını kanıtlayacağız. Kanıtlayacağız çünkü biz avukatız
"Bu bir FETÖ projesidir"
Yazın bugünün tarihini. Bu bir FETÖ projesidir. Unutun, terk edin bunu. Sembolik bir yürüş yaptık. Baro balkanları Ankara’ya giremedi. Bağırmak istiyorum: Baro başkanları Ankara’ya giremedi. Bir zulümden, bir polis devletinden söz ediyorum. Kendilerine de seslendik: Biz buradan dönemeyiz. Dönersek meslektaşlarımızın yüzüne bakamayız. 28 saat sonra açmak zorunda kaldılar. Çünkü eğer açılmazsa barikatlar size iki saat süre veriyoruz dedik. Bütün avukatları buraya çağırırız dedik. Bu ülkenin dirence ihtiyacı var. Korku iklimine teslim olmayacağız. Demokrasiye daima inancımız olacak. Bu ülkenim avukatları olarak bu teklifin üniter devlet yapısına aykırı olduğunu kanıtlayacağız.
"Yargı bağımsızlığı, halk için mücadele edeceğiz"
Bu teklif Meclis’e sunuldu. Bilmedikleri bir şey var. Bunların en fecisini darbeciler yaptı. İstanbul Barosu’nun kapısına mühür vurdular. Kapattıklarını zannettiler. Avukatlar kırıp attı o mührü. O dönem baro başkanımız Orhan Apaydın’ı şehit verdik. Baroları sindiririz sandılar. Bambaşka bir şey gelişti. Mücadele kodu gelişti. Sonuna kadar mücadele edeceğiz. Yargı bağımsızlığı, toplum için, halk için mücadele edeceğiz.
"Barolar, avukatlar susamaz"
Avukatlar yasasının 76. ve 95. maddesi bize hukukun üstünlüğünü gözetmek ve insan haklarına sahip çıkmak görevi veriyor. Bizimkisi görev. İnsan haklarına sahip çıkmak zorundayız. Bu mücadeleyi yapmak zorundayız. Bana tahammül edeceksin, mecbursun. Halk benle girer adliyeye. Avukat olmazsa, onun örgütlü gücü barolar olmazsa şiddete uğrayan kadının ilk istasyonu olmaz. Çoğalır kadın cinayetleri. Yırtılır İstanbul Sözleşmesi. Biz olmaya mecburuz, olacağız. istismara uğrayan çocuk, iki eliyle kapatır da yüzünü utancını bile göremezsin. İşkence 90’lardaki kimi yeniden hortlar. 3 kuruş için gece yarıları sorgulara gidiyoruz biz. Ne çektiğimizi biz biliriz karakollarda. Sırf işkence olmasın diye. Barolar, avukatlar susamaz.