Barolar Birliği'nden ideoloji uyarıs
Abone olAdalet Bakanlığı dört bin kişilik hakim ve savcı ataması yapmaya hazırlanıyor. Yeniden seçilen Barolar Birliği Başkanı hükümeti uyardı: İdeolojik davranmayın...
Türkiye Barolar Birliği (TTB) Başkanlığı'na yeniden seçilen
Özdemir Özok, '''4 bin kadro çıktı Adalet Bakanlığı'na hakim ve
savcı olarak, bu 4 bin kadronun belirli bir dünya görüşüne göre
değil, bütün yurttaşları kavrayan eşit ve objektif değerlendirmeyle
göreve alınması lazımdır'' dedi. Türkiye Barolar Birliği'nin, dün
sona eren 28. Olağan Genel Kurul Toplantısı'nda yapılan seçimler
sonucunda diğer başkan adayı Sadık Erdoğan'ı geride bırakarak
yeniden 4 yıllığına başkan seçilen Özok, genel kurula ev sahipliği
yapan Antalya Barosu Başkanlığı'nı ziyaret etti. Özok, Baro Başkanı
Zeki Durmaz'la birlikte düzenlediği basın toplantısında, yeni
dönemde de hukuk devleti, hukukun üstünlüğü, avukatların ve ülkenin
sorunlarına yönelik çözüm üretmek için çalışmalarını
sürdüreceklerini söyledi. Özok, bir gazetecinin Adli Sicil ve
İstatistik Genel Müdürlüğü'nün 2003 yılındaki davalarda verilen
kararların yüzde 50'sine yakınının hatalı olduğuna ilişkin raporuna
değinmesi ve sıkıntıların nedenlerine ilişkin soru yöneltmesi
üzerine, yargının, yavaş işlemesine ve eleştirilecek yönlerinin
bulunmasına rağmen, devletin çatısını oluşturan erkler içerisinde
en az hatalı, en özverili ve en başarılısı olduğunu ifade etti.
Hukuka güvenin ayağa kalkması ve daha iyi olanaklara sahip olması
için yargıya yardımcı olunması gerektiğini kaydeden Özok, Adalet
Bakanlığı'nca 4 bin hakim ve savcı alımına ilişkin şu görüşleri
ifade etti: "Sorunlarımız çok. Umutsuz değilim. Gelecekte çok daha
iyi olacak. Adalet binaları ve adliye saraylarıyla ilgili
gösterdikleri performansla 59. Hükümet'i takdir etmek lazım. İyi
niyetli girişimler var ama bunun yanı sıra bir takım sıkıntılarımız
var. Şimdi 4 bin kadro çıktı, Adalet Bakanlığı'na hakim ve savcı
olarak. Bu 4 bin kadronun belirli bir dünya görüşüne göre değil,
bütün yurttaşları kavrayan eşit ve objektif değerlendirmeyle göreve
alınması lazımdır. Tabii tüm bunlarda yetki Adalet Bakanlığı'nın
üst düzey bürokratlarına ait. O da bir takım sıkıntılar yaratıyor.
Bütün bunlara dikkat etmek lazım. Çünkü alacağınız 4 bin hakim,
Türkiye'nin 25-30 yıl sonraki geleceğine ait yargıç ve savcıların
ana gövdesini, omurgasını oluşturacak. Onun için bugün mevcut
iktidarın kadrolaşmasını yargıda beklersek, herkesin sığınabileceği
yargıda bence fiziki olanaksızlıklardan çok, bu tür bir takım
ideolojik bulantısı ve bulaşığı olan yargıçların görev yapması son
derece tehlikeli bir şeydir.'' Bir başka gazetecinin, Sadık
Erdoğan'ın listesinde bir organize suç örgütü başının avukatlarının
bulunmasının seçim sonuçlarına etki ettiği yolundaki yorumları
hatırlatması üzerine Özok, bu yorumları çok yanlış bulduğunu ifade
etti. Genel kurulda bazı avukatların, açlık sınırında ücret
aldığına ilişkin söylemleriyle ilgili soruya da yanıt veren Özok,
Barolar Birliği'nin ayda 500, yılda 5 bin ruhsatname verdiğini,
artan avukat sayısına karşı önlem alarak sıkıntıları asgariye
indirmeyi çalışacaklarını söyledi. Özok, hedefledikleri önlemlere
ilişkin şu bilgileri verdi: ''Yığılma, sıkıntıları da beraberinde
getiriyor. Belki çok önemli değil ama bir sınav var. 2006'da
başlayacak. Onun hazırlıklarını yapıyoruz. Başka koşulların da
getirilmesi lazım. Avukatlık Yasası'nda bir değişiklik yapıyoruz.
Yasada yapılacak değişiklikle baroların kendi barosuna kaydedeceği
avukatı seçebilme özgürlüğünün getirilmesi lazım. ABD'de böyle bir
sistem var. Barolar, kendine göre kaliteli, nitelikle bulduğu
üniversitelerden mezun olmayan insanları avukat olarak almıyor.
Bunu Türkiye'de de yapabiliriz. Baro, avukatın kimliğini,
kişiliğini, moral değerlerini kendisi seçer. Bugün böyle bir şey
yok. Biçimsel bir takım koşulları yerine getiren her arkadaşımız,
manevi ve moral değerleri ne olursa olsun rahatlıkla avukat
olabiliyor. Onun sonucunda da çok ciddi sıkıntılar, çok ciddi
sorunlar beraberinde geliyor.''