Barolar Birliği iktidara meydan okudu
Abone olTürkiye Barolar Birliği yargıdaki dinleme skandalları üzerine bazı gazetelere tam sayfa ilan verdi.
14 Kasım'da yapılan Yönetim Kurulu toplantısında, "son günlerde
vahim boyutlara ulaşan haberleşmenin gizliliğini ihlal olaylarının
görüşüldüğü ve kamuoyuna açıklama yapılmasına oy birliğiyle karar
verildiği" belirtildi.
İlanda, Anayasa'ya göre, herkesin haberleşme hürriyetine sahip
bulunduğu ve haberleşmenin gizliliğinin esas olduğunun hükme
bağlandığı hatırlatıldı.
Hukuk devletlerinde hiçbir hakkın sınırsız olamayacağı belirtilen
ilanda, haberleşme özgürlüğüne getiriler istisnaların, Ceza
Muhakemesi Kanunu'nda detaylı olarak açıklığa kavuşturulduğu ifade
edildi.
İlanda, "Soruyoruz; dozu giderek artan ve yüksek yargı makamlarına
kadar ulaşan gizli telefon dinlemeleri Anayasamızda, yasalarımıza
ve taraf olduğumuz evrensel hukuk kurallarına uygun mudur? Bu
dinlemeler hakim kararıyla mı alınmıştır? Öyleyse hakimler hukuk
kurallarına uygulamışlar mıdır? Hukuk ihlallerinin normel gibi
gösterilmesinin sebebi nedir? Yoksa demokrasi, hukuk devleti ve
insan hakları kavramlarını dilinden düşürmeyen siyasal iktidar,
hukuk güvencesinden yoksun kalmış bir korku toplumu yaratmayı mı
hedeflemektedir? Usulsüz telefon dinlemeleri, kime ve niye hizmet
etmektedir?" denildi.
"Özgürlüğün ihlali adeta bir iktidar
kazanımı"
Hukuk devletinde, hakimler ve savcılar dahil hiç kimsenin, hukuka
aykırı keyfi işlem ve kararları sebebiyle sorumsuz olmadıkları ve
olamayacakları vurgulanan ilanda, "Ne yazık ki, bu özgürlüğün
ihlalinin adeta bir iktidar kazanımı olarak görüldüğü ve hasım
görülenlere saldırı aracı yapıldığı gözlenmektedir. Bireyin bu
temel özgürlüğüne tecavüz, demokrasi, insan hakları gibi ulvi
değerleri yıpratarak lince dönüşmüştür" denildi.
Yargı devletinin olmadığı yerde hukuk devleti, hukuk devletinin
olmadığı yerde çoğulcu demokrasiden söz edilemeyeceği vurgulanan
ilanda, hukuk devletinin olmadığı yerde bireysel haklardan da söz
edilemeyeceği belirtildi.
İlanda, şöyle devam edildi:
"Siyasal iktidarın yargı bağımsızlığını ortadan kaldıracak
nitelikteki uygulamaları, hukuk devletini temelden sarsmakta,
anayasal düzenin temel ilkelerini işlemez hale getirmekte, adım
adım otoriter bir sisteme doğru gidilmektedir. Ağır bir Anayasa
ihlali taşıyan ve ülkeye büyük zarar veren bu yöntemin
uygulayıcılarına da yarar sağlamayacağı açıktır. Türkiye Barolar
Birliği, asla kabullenmeyeceği bu gelişmeler karşısında sonuna
kadar hukukun üstünlüğünü savunacaktır. Korkunun değil, hukuk
güvenliğinin, baskının değil, hak ve özgürlüklerin, bağlılığın
değil, bağımsızlığın, kayganın değil, barış dostluk ve kardeşliğin,
hukuksuzluğun değil, adaletin gerçekleştiği özellikle de insan
onurunun en yüce değer olarak algılandığı ve uygulandığı bir
Cumhuriyeti yeniden tesis etmek, kısaca insan haklarına dayalı,
demokratik, laik, sosyal hukuk devletine bütün kurum ve
kurallarıyla işlerlik kazandırmak için herkesi göreve davet
ediyoruz."