Baro başkanlarından yargı uyarısı

Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu ve 60 Baro Başkanı'nın katılımıyla gerçekleştirilen ve 2 gün süren Ankara Toplantısı'nın sonuç bildirisinden Hükümet'e uyarı çıktı. Bildiride, tüm avukatlar yeni adli yılın açılış tarihi olan 6 Eylül 2005 günü Ankara'da toplanıp 'eksiksiz demokrasi, gerçek hukuk devleti, bağımsız yargı vebağımsız savunma' istek ve hedefini en yüksek sesle haykırmaya çağrıldı. 'Son dönemde kolay yetişilemeyecek bir hızla gerçekleştirilen yasa değişiklikleri arasında yargının siyasallaşması sonucunu doğuracak düzenlemelerin kaygı verici bir boyutta olduğunun' belirtildiği bildiride, hiçbir gerekçenin yargı bağımsızlığından ödün verilmesini haklı kılmayacağı vurgulandı. Hakimler ve Savcılar Yasası'nda yapılan değişikliklere Yargıtay Başkanlar Kurulu'ndan eleştiriler gelmesinin uygulamadan ve uygulayıcıdan uzak kalındığının gösergesi olduğu iddia edilen bildiride şu ifadelere yer verildi: "Gerçekten bağımsız yargıyı oluşturmayı hedefleyen bir yargı reformu istiyoruz. Siyasi iktidar, Sayın Cumhurbaşkanımızın bazı yasaları veto ederken tek endişesinin hukuk devletini ve laik cumhuriyetin temel niteliklerini korumak olduğunu anlamazdan gelip parlamentodaki çoğunluğa güvenerek 'geldiği gibi geçecek' dayatmasında bulunmasının 'kuvvetler ayrılığı'ilkesi ve demokrasi kültürü ile ilgisi yoktur. Yasama ve yürütme organları fiilen tek tek organ haline getirilmiştir. TBMM, Yürütmenin adeta devamı konusunda, onun hazırladığı tasarıları hemen görüşüp yasalaştırmaktadır." Halkın asıl beklentisinin demokrasideki eksikliklerin giderilmesi, işsizliğin önlenmesi ve yolsuzluklar ile savaşılması olduğunun savunulduğu bildiride, "Dinsel özgürlüklerin kullanılmasında kısıtlamalar varmışçasına yapay gündem yaratılarak tüm dikkat ve zamanın buralarda harcanmasını yanlıy buluyoruz. toplumsal uzlaşmayı geliştirecek politikalar yerine ayrışmaları vurgulayacak uygulamaları kabul etmiyoruz" denildi. Türkiye Barolar Birliği olarak son günlerde, terör eylemlerinin yeniden baş göstermesinin, Türkiye'nin bölgesinde uygulamaya konulan planın, ulusal bütünlüğüne yönelik bölümünü kapsadığı endişesini taşındığının ifade edildiği bildiride, "Adalet Bakanlığı'na yapılan saldırıyı nefretle kınıyor, bunun zararsız atlatılmış olmasını sevinçle karşılıyor, başta Sayın Adalet Bakanımız olmak üzere tüm bakahlık çalışanlarına geçmiş olsun dileklerimizi sunuyoruz. Eylemi gerçekleştiren terörist keşke sağ olarak ele geçirilebilse ve yargılanıp arkasındaki güçler ve suç ortakları da ortaya çıkarılabilseydi" denildi.