Baro başkanına kızan vekil töreni terketti!
Abone olEskişehir'de yeni adli yılın başlaması töreninde, AK Parti milletvekili Ülker Can, Baro Başkanı Ali Rıza Öztekin konuşmasını sürdürürken tören alanını terk etti
Eskişehir Barosu Başkanı Ali Rıza Öztekin'in yargının
temel sorunları hakkında hızlı, etkin ve verimli çözümler
üretilmediği gibi mevcut sorunlara yenilerinin de eklendiğini
söyleyerek iktidarı eleştirmesine sinirlenen AK Parti milletvekili
Ülker Can tepkisini töreni terkederek gösterdi.
BÖYLE DEMOKRATİK TEPKİ OLMAZ |
Baro Başkanı Ali Rıza Öztekin, AK Parti
milletvekili Ülker Can'ın tören alanını terk etmesine tepki
gösterdi: "Demokratik tepkisini ortaya koymuş olabilir, yorum yapmak istemiyorum. Konuşmalarımın hiçbirinde siyasi gaye bulunmuyor. Biz hukuka aykırılık nereden, kimden, hangi iktidardan gelirse gelsin aynı tepkileri her zaman koyacağımızı daha önce zaten belirttik. Biz uygulanan usül kurallarını, güvenlik tedbirlerini, koruma tedbirlerinin yapılma şekliyle ilgili konuştuk. Bu konuda biraz Anayasa'dan bahsettik. Bunlardan rahatsız olupta bir milletvekilimiz gittiyse ben bunu kamuoyunun yorumuna bırakıyorum. Hiçbir partiyi hedef alma durumumuz yok. Hiçbir partinin de güdümünde değiliz, olamayız da asla. Eskişehir Barosu her zaman köklü geçmişiyle dimdik durmaya devam edecektir. |
Eskişehir Barosu Başkanı Ali Rıza Öztekin bugün düzenlenen adli yıl açılış töreni konuşmasında şu eleştirilerde bulundu:
"Hukuk devleti ve yargı bağımsızlığının Anayasa ve diğer yasalarda sadece soyut bir kavram olarak kalması ve tamamen bu kavramlarının içinin boşaltılması, fiilen artık hukuk devleti ve yargı bağımsızlığının bitme noktasına gelmiş olması karşısında yargının kurucu unsurlarından olan avukatların ve temsilcisi olan baroların sessiz kalması mümkün değildir. Aslında her ferdin mevcut hukuksuzluklar karşısında yasal sınırlar içersinde tepki koyması gerekir ama barolara avukatlık yasasındaki açık düzenleme ile hukukun üstünlüğünü ve insan haklarını korumak ve bu kavramlara işlerlik kazandırmak bir görev olarak verilmiştir. Bu sebeple bugün ve yarın ve ileride de bu görevimizi yapmak için konuşacağız ve bu konuşmalar dolaylı yani hiç bir şey yokmuş gibi yüzeysel olmayacak. Bu, ancak kendimizi kandırmak ve gerçeklerden kaçmak olurdu. Biz doğruları hiç çekinmeden, her platformda söyleyeceğiz. Konuşmalarımız, susmamızı isteyen, temenni eden, hatta belki de susturulmamız gerektiğini düşünen hukuksuzluk taraftarlarınca; 'Barolar meslek kuruluşlarıdır, sadece meslek sorunları ile uğraşsın' diyenlerce beğenilmeyecek olabilir. Ya da bazı barolar konuşmayabilir. Ama üyesi olmaktan her zaman gurur duyduğum, şu anda başkanlığını yaptığım, köklü bir geçmişe sahip olan Eskişehir Barosu hukuksuzluklar karşısında asla susmayacaktır.
DEMOKRATİK AÇILIMI YERDEN YERE VURDU
Baro Başkanı Ali Rıza Öztekin,konuşmasının devamında AK
Parti'nin demokratik açılımı eleştiren konuşması ise tören alanında
şok etkisi yarattı:
"Son yıllarda açılım, demokratik özerklik gibi söylemlerin verdiği cesaretle bazı kişiler, kurum ve kuruluşlar, yeni Anayasa'ya ihtiyaç olduğunu ve Anayasa'nın değişmez, değiştirilmesi dahi teklif olunamaz maddelerinin de tartışılabileceğini, yeni Anayasa'nın bu kapsamda yapılması gerektiğini belirtmektedirler. Dikkat edilirse dünya görüşleri, siyasal düşünceleri, talepleri, beklentileri çok farklı olan ve başka bir durumda asla bir araya gelemeyecek olan, hatta birbirine rakip olan kesimler nedense bu hususta, yani üniter yapının parçalanmasında, bölünmemizde, bayrağımızın, dilimizin, başkentimizin değiştirilmesinde ortak hareket etmekte, aynı paralelde söylemlerde bulunmaktadır.
İKTİDARA ANAYASA ÇAĞRISI
Atatürk'ü ve Atatürkçülüğü, ilkelerini ve devrimlerini
bir türlü kabullenemeyenler, Atatürk ve bayrağımızı bir arada
görmeye tahammül edemeyip Atatürk'ün olmadığı bir bayrağı tercih
edenler, bölücüler, ikinci Cumhuriyetçiler, ılımlı İslam ve dinler
arası diyalog söylemi ile yüce dinimizin içinin boşaltılmasını
hedefleyen dış mihraklar ve bunların gerek dışarıda ve gerekse
ülkemizdeki uzantıları; emperyalistler, işbirlikçiler ve daha
birçokları ağız birliği etmişçesine rejimin temel değerlerini hiçe
saymakta ve yeni Anayasada değişmez maddelerin olmayabileceğini hiç
çekinmeden söyleyebilmektedirler. Ama üzücü olan Anayasayı yapmaya
talip olan bir kısım siyasilerden ve yüksek yargıdan bu söylemlere
destek olarak algılanabilecek açıklamaların gelmesinin yarattığı
endişedir. Yeni anayasaya ihtiyaç olup olmadığı elbette
tartışılabilir ama Anayasanın değişmez ve değiştirilmez maddelerine
dokunulması mümkün değildir.
KURUCU MECLİS ÖNERİSİ
Anayasayı da mevcut meclisin değil, tarafsız ve kurucu meclis niteliğinde olan, görevi Anayasa yapmak ile sona erecek bir Meclisin yapması gerekir. Çünkü iktidar yapısı gereği kendini sınırlamamak için elinden geleni yapacaktır. Yine iktidar ve muhalefet partilerinin mevcut milletvekillerinin siyasi beklentileri vardır. Siyasi beklentileri olmayanların yapacağı anayasa daha adil ve tarafsız olacaktır."