Barlas'tan Uluç'a tam destek
Abone olSabah Gazetesi'nin obdusmanlığına soyunan yazar Hıncal Uluç'u köşesine taşıyanlar kervanına Mehmet Barlas'ta katıldı. Sürekli eleştirilen Uluç, bu kez övgü aldı.
Hemen hemen hergün kendi gazetesinde birileri tarafından
eleştirilen Hıncal Uluç, bu kez de Mehmet Barlas'ın köşe konuğu
oldu. Ancak, bir farkla. Herkesin eleştirdiği Uluç, Barlas
tarafından övgüyle yad edildi... Nedenini Barlas anlatıyor....
"Çok yaşa" demek için, Hıncal'ın hapşırmasını
beklemiyorum
Bizim SABAH'ın hemen her gün bir köşesinde, Hıncal Uluç'a cevap
verip laf yetiştirmeye çalışan bir yazıya rastlıyorsunuz.
Şimdi tatilde gazeteye uzaktan baktığım için, bu durum bir okuyucu
olarak da dikkatimi çekmeye başladı. Tabii ki Hıncal Uluç'a cevap
verilmesi, sebepsiz değil. Mutlaka herhangi bir konuda ve herhangi
bir nedenle, sevgili Hıncal cevap veren yazarın damarına basmıştır
bir yazısında.
"Catch-22"yi okuyanlar bilir. Romanın kahramanı 2'nci Dünya
Savaşı'nın en yoğun döneminde "İnsanlar beni sevmiyor" diyerek
ruhsal bunalıma girmiş ve rapor alıp hastaneye yatmıştır. Oysa
savaş pilotudur ve Almanlar'a karşı başlatılacak harekatta ona da
ihtiyaç vardır.
Askeri hastaneyi teftiş eden general, onun yanına gelir "İnsanların
seni sevmediğini nereden çıkardın" diye sorar.
O da (yanlış hatırlamıyorsam adı Yossarian'dı) şöyle anlatır
bunalımının nedenini:
- Uçağıma bombaları yüklüyorum. Bu bombaları Alman mevzilerine tam
atacakken, uçağıma ateş edip, beni öldürmeye çalışıyorlar. Almanlar
da beni sevmiyor.
Tabii ki Hıncal Uluç'a verilen cevapların içeriğinde sevgisizlik
yok. Sadece öfke ve tepki var.
Çünkü Hıncal mutlaka herhangi bir nedenle onları ya iğnelemiş ya da
fırçalamıştır kendi sütununda.
Başta da söylediğim gibi, uzaktaki bir okuyucu olarak bu durum daha
çok dikkatimi çekti. Ama hissettim ki, çok da hoşuma gitmeye
başladı.
Çünkü Hıncal Uluç'la sürdürülen gazete-içi ve sütunlar-arası
tartışmalar, SABAH'a hem dinamizm, hem de ciddi bir özeleştiri
katkısı sağlamakta.
Her gazetenin oluşturmaya çalıştığı "Ombudsman"lığı, Hıncal Uluç
fark ettirmeden bir nevi kurumsallaştırdı SABAH'ta.
Eski basının (Babıali diye bilinir ya) içinde yaşayanlar, Burhan
Felek, Refii Cevat Ulunay kuşağı yazarları ile birlikte yaşayanlar,
gazete-içi özeleştirilerin çapını hatırlar.
Tek fark, onların eleştirileri sütunlarına yansımazdı.
Hıncal şimdi bunu yapıyor ve de iyi yapıyor.
Bazen bana göre de haksızlık yapıp, çok sert yargılar
seslendiriyor. Ama neticede bunlara hedef olanlar da, aynı
sertlikte cevaplar veriyorlar. İşte bu durum, bugünkü SABAH'ın
sağlığının işaretidir.
Doğal olarak herkesin, her konuda Hıncal Uluç gibi düşünmesi mümkün
değil.
Ben de sayısız konuda Hıncal'dan çok farklı bakıyorum dünyaya ve
olaylara. Ama her gün Hıncal Uluç ne yazmış diye merakla Hıncal
Uluç'u okuyorum.
Biliyorum ki, Hıncal gibi düşünen milyonlarca insan var.
Ayrıca Hıncal da hepimiz gibi yaşlandığının ve eski ile yeni
arasında, insanlığın başlangıcından beri süregelen tartışmaların,
bizim kuşakta da sürmesi gerektiğinin farkında.
Bu duygular arasında, hapşırmasını beklemeden sevgili Hıncal'a "Çok
yaşa" diyorum.
Ve Hıncal'ın eleştirilerine en az onun kadar açık ve yalın üslupla
cevap veren diğer köşe yazarı arkadaşlarımı da kutluyorum.
Yazı: Mehmet Barlas
Kaynak: