Barlas'tan ilginç yaklaşım
Abone olTamer Karadağlı tartışmalarına Mehmet Balas da katıldı. Barlas, sütundaşı Emre Aköz'ün bir yazısından hareketle toplumda kadınların mağduriyetini dile getirdi.
Tamer Karadağlı'nın seks skandalının ardından medyada yapılan
tartışmalara Mehmet Barlas da katıldı. Barlas, Emre Aköz'ün "Kadın
Dırdırı" başlıklı yazısından hareketle, toplumda kadınların
mağduriyetini örneklerle dile getirdi. İşte Barlas'tan ilgi çekici
bir yazı: "Kadın dırdırı, bizim toplumda kuru-sıkı silahtır!" Emre
Aköz, Tamer Karadağlı'nın başına gelenler ertesinde yazdığı
yazılarda, olayı getirip "Kadın Dırdırı"na dayadı. Ona göre eşi
affetse bile Tamer Karadağlı boşanmalıydı. Çünkü "Artık en küçük
bir sorunda Arzu hanım, Tamer beyin tepesine binecektir. Herhangi
bir isteği, bir kaprisi hele kabul edilmesin, hele anında yerine
gerilmesin!.. Bugünlerin anısı hemen canlanacak; iğneleme,
çuvaldızlama, başına kakma, dünyayı zindan etme, kanırtma
operasyonu başlayacaktır. Hem de en ağır cinsinden. Damardan!" Emre
Aköz'e göre 'dırdır' kadınların son derece usta olduğu bir alandır.
Başının etini yerler adamın! Erkeğin her türlü hatasını, eksiğini,
gediğini sonsuza dek sömürürler. Aköz bu konuyu sürdürdü ve aldığı
tepkiler üzerine ertesi gün de şunları yazdı: - Kadın dırdırından
söz ettim ya... Alınan çok olmuş. Peki yalan mı? Elbette dırdırcı
kadınlar olduğu gibi, dırdırcı erkekler de vardır. Ancak dırdırcı
kadın sayısı, erkekleri katlar. Eğer bana inanmıyorsanız gidin
mezarlıkları gezin. Üstünde 'Kadın dırdırından öldü' yazan erkek
mezarları göreceksiniz. Ama tersine şahit olursanız, yani 'Erkek
dırdırından öldü' yazan bir kadın mezarı görürseniz bana da haber
verin! Açıkçası ben Emre Aköz gibi, kadının mı yoksa erkeğin mi
daha dırdırcı olduğu konusunda mezar taşları üzerinden antropolojik
bir araştırma yapmadım. Ama erkeklerin egemen olduğu bir toplumda,
kadın dırdırının kuru-sıkı silahtan daha öteye bir etkisi
olmayacağına inananlardanım. Yetiştirilme biçimleri dolayısıyla
Türk erkekleri, kadınların kendilerine hizmet etmek üzere
yaratıldığını düşünürler. Kadın evin hizmetçisi, çocukların annesi,
yaşlı erkeğin bakıcısıdır. Çok küçük istisnalar dışında bu
böyledir. Emre Aköz'ün "dırdır" dediği şey, kadının çaresizliğini
aşmak için kullandığı ve aşamadığı tek araçtır. Erkek dırdırı ise,
müeyyidesi olan etkili bir ceza aracıdır. Çünkü ekonomik güç de,
sosyolojik üstünlük de, geleneksel ağırlık da, erkeklerindir. Erkek
fındık kırarsa bu "Uçarılık" olur. Erkek harcarsa bu
"Hovardalık"tır. Kadın erkeğin yaptıklarını yapmaya kalksa, iş töre
cinayetlerine kadar dayanır. Kadınların ayrıntıları fark
edebilmeleri, aile düzenini ve birlikteliğini korumak için daha
fazla çaba göstermeleri ve duygularını daha açık biçimde
seslendirmeleri, onlara "dırdırcı" denilmesine sebep olmuştur.
Kırsaldan kentliliğe geçişin tam ortasında bulunan bir toplumda,
Emre Aköz gibi kentlilerin, kadına bakış açılarında daha insaflı
davranmalarını beklemek, hakkımızdır. Yıllar önce Kenan Evren
anlatmıştı. Karadeniz'de bir köylü ile karısına rastlamış. Adam
önde, elinde tespihi ile yürüyormuş. Karısı da arkadan, sırtında
bir yük odunla nefes nefese geliyormuş. Evren "Neden böyle
davranıyorsun karına" diye sorunca, adam sırıtarak cevap vermiş: -
Komutanım bu kadının sekiz tane nefsi var. Yedi tanesini böyle
öldürüyorum. Netice-i kelama gelirsek. Emre Aköz mezarlıkları bir
kez daha dolaşmalı. Hiçbir erkeğin mezar taşında "Nefsine hakim
olamadığı için karısı tarafından öldürüldü" yazısını
göremeyecektir. Buna karşı dırdırdan değil, kıskançlıktan öldürülen
pek çok kadın mezarı karşısına çıkacaktır. Yazı: Mehmet Barlas
Kaynak: Sabah