Barlas'tan eylemcilere tarihi uyarı
Abone olYılların deneyimi Mehmet Barlas, Gezi eylemcilerinin aldığı son direniş kararını yorumladı.
Gezi Parkı direnişi 20. gününe girerken, eylemciler parktan
çekilmeme kararı aldığını kamuoyuna açıkladı. Peki bu kadar
eylemcilere mi yarayacak yoksa iktidara mı?
Sayısız darbe gören deneyimli gazeteci Mehmet Barlas, yaşan olayları analiz ettiği yazısında direnişçilerin aldığı kararla kendilerini bitirme noktasına getirdiğini savunanlardan.
Barlas Sabah Gazetesi'ndeki yazısında bu iddiasına gerekçe olarak şu örnekleri gösteriyor:
Sayısız darbe gören deneyimli gazeteci Mehmet Barlas, yaşan olayları analiz ettiği yazısında direnişçilerin aldığı kararla kendilerini bitirme noktasına getirdiğini savunanlardan.
Barlas Sabah Gazetesi'ndeki yazısında bu iddiasına gerekçe olarak şu örnekleri gösteriyor:
Eve dönmek yerine maceraya devam etmek
kararı
Gezi Parkı eylemcilerinin evlerine dönmek yerine
"Direniş" adını verdikleri macerayı sürdürmeye
karar vermelerinin en gözle görülür sonucu, istikrarı ve gelişmeyi
temsil eden AK Parti'nin oylarının artması olacaktır.
Neticede Türk toplumu sokak eylemlerinin ülkeye de demokrasiye
de telafisi mümkün olmayan zararlar verdiğini, defalarca görmüş,
deneyimli bir kitledir. Sokak eylemleri ile meşru yönetimleri
devirebileceklerini zanneden maceracılar Osmanlı'nın reform
çabalarını engellemişlerdir. "Kazan kaldırma"
denemeleri ve "Darbecilik" imparatorluğun sonunu
getirmiştir.
Yaşayarak gördük
Bu alışkanlıkların Cumhuriyet dönemine aktarılmasının
sonuçlarını ise yaşayarak gördük. Seçilmiş iktidarların seçim
yoluyla değiştirilmeleri yerine Derin Devlet güdümlü
maceralarla devrilmelerini amaçlayan eylemler, Türkiye'nin
"Kayıp yıllar"ına dayandı.
Sorunlara çözüm üretilmek yerine bunlar kriz konularına
dönüştürüldü. Evrensel uygarlığın insan hayatına getirdiği
kolaylıklar, ülkemize hep gecikerek geldi. "Derin toplum" bu kısır
döngünün artık geride kaldığını düşünüyor. 21'inci yüzyılın
"Türk Asrı" olacağına dönük hayalin gerçek
olabileceği inancı var toplumda...
Sessiz çoğunluk
Hem gelişmiş ve müreffeh, hem demokratik ve özgürlükçü, hem de
devletin halkı ile barışık olduğu bir Türkiye Cumhuriyeti'nin
işaretleri alınmaktayken, bu hedefi sokak maceralarına kurban
etmeyi büyük çoğunluğun kabul etmesi mümkün değil.
Hoşgörü ve özgürlük aradıklarını iddia edenlerin sokak eylemleri ve direnişler yerine bu arayışları seçim sandığında bulacaklarına inanan geniş kitleleri veya sessiz çoğunluğu anlamaları gerekiyor. Neticede "Devlet" her anlamda düzen, istikrar, güvenlik de demektir.
Dünyanın hiçbir gelişmiş demokratik ülkesinde "Gençlik" hukuk
düzeninin yok sayılmasının, sokağın karar merkezi olmasının
gerekçesi kabul edilemez.
Maceradan zafer çıkmaz
Ailelerinin geçiminin, işlerinin gelişmesinin sorumluluğunu
taşıyan kitleleri, sokak eylemleri bunaltır. Kısacası
"Direnişe devam" kararını alanlar, bu kararın
sonuçlarını pek hesap etmişe benzemiyorlar.
"Yumuşama", "Diyalog", "Uzlaşma"
gibi gerçekleşmeye başlayan beklentileri, direnişe devam kararı ile
reddettiler. Maceradan zafer çıkamayacağını göremediler...
Seçim sandığından çıkan sonuçların demokraside "Zafer" olarak kabul edildiğini bilmiyormuş gibi davrandılar. Acaba "Bilişim Çağı"nın tek ürününün Twitter olduğunu mu zannediyorlar?