Barışı savaşla aldatmak şerefsizliktir!

Leyla Zana’nın barış beklentisini dile getirmesinin, sorunun çözümü için hükümeti işaret etmesinin hemen ardından savaş yanlısı PKK’nın bu hamleyi yapması çok da şaşırtıcı değil bana göre…

Nesrin YILMAZ nesriny@internethaber.com

Leyla Zana’nın barış beklentisini dile getirmesinin, sorunun çözümü için hükümeti işaret etmesinin hemen ardından savaş yanlısı PKK’nın bu hamleyi yapması çok da şaşırtıcı değil bana göre…

Ne zaman barış için bir adım atılsa ne zaman barışa yönelik bir hamle yapılsa ertesi gün onlarca tabutu diziveriyorlar ekranlarımıza…

PKK kana susamış bir terör örgütü, barışa, silah bırakmaya, masaya oturmaya falan niyeti yok…

Ama bizim kahraman olmaya hevesli bütün yöneticilerimiz her seferinde bir öncekini unutarak başlıyorlar yapacaklarına, vahim olan da gerçekten kanlı eylemlerle ülkede söndürmedik ocak bırakmayan bu örgütün barışa evet diyeceğine inanmaları…

Oysa zaman bize gösterdi ki, bu örgütün amacı barış falan değil, Leyla’yı Leyla yapan Mecnun'dur diyerek İmralı’yı işaret edenler, dillerinden barış kelimesini düşürmeyenlerin her gece savaşla aynı yatağa girmesi, barışı savaşla aldatması en söylenebilir tabirle “şerefsizliktir”.

Barışa kurşun sıkıp sonra onun için savaştığını söylemek bir açıklamaya sığsa bile insanlığa sığar mı hiç!

Şu an itibariyle yirmi dört asker evinin içindeki yangından beslenenler, Uludere’nin intikamı gibi basit bir gösteri içine düşenler bilmelidir ki bu ülkede yangın nerede çıkarsa çıksın mutlaka size de sıçrar…

Bu yüzden…

Barışı sadece fiyakalı kelimeden ibaret sananlar, sözde özgürlük mücadelesi veren, sözde hak isteyip can alan bu en azılı örgüte yapması gereken onunla masaya oturmak değil artık.

"Savaşacağım" diye “kendini parçalayan” bir örgüte “barışalım” demek kadar komik bir şey olmasa gerek!

twitter.com/nsrnylmz