Barış Yarkadaş'ın ilginç öyküsü
Abone olCHP eski lideri Bülent Ecevit'e 32 yıl önce, 'Karaoğlan' lakabını takan Şahzade Şahin, Gazeteci Barış Yarkadaş'ın babaannesi çıktı. İşte Yarkadaş'ın ilginç öyküsü...
Yarkadaş'ın yakında çıkacak olan kitabında yer alan öykü hayli
ilginç. İşte bugün birçok gazete ve internet sitesinde yer alan
haber ve Ecevit'e "Karaoğlan" lakabının verilişinin 32 yıldır
gölgede kalan öyküsünün tamamı: Türk siyasi tarihine damgasını
vuran liderlerden biri olan ve geçtiğimiz günlerde 'aktif siyaset'i
bırakan DSP eski Genel Başkanı Bülent Ecevit'in 'Karaoğlan' olarak
anılmasının mimarı Şahzade Şahin, yıllar süren suskunluğunu bozdu.
Şahin o günün hikayesini, anlattı: "Bülent ve Rahşan Ecevit evimize
yemeğe gelmişti. O'nu karşımda görünce boynuna sarıldım ve (Bizi bu
dar günlerden kurtar ay Karaoğlan) dedim. Ecevit'in adı, o günden
sonra Karaoğlan olarak kaldı." Türk siyasi tarihine 'Karaoğlan'
lakabıyla damgasını vuran Bülent Ecevit'e 'ikinci ismi'ni, bir
kadının verdiği ortaya çıktı. Geçtiğimiz günlerde siyaseti bırakan
ve "şiir yazmaya başlayacağı"nı açıklayan Ecevit'in 32 yıllık
lakabının öyküsü, "Hepsi Yaralar, Sonuncusu Öldürür" adlı kitapta
ayrıntılarıyla yer aldı. Ecevit'e "Karaoğlan" ismini veren Şahzade
Şahin'le konuşan torunu-gazeteci Barış Yarkadaş, 32 yıldır gölgede
kalan bu sırrı, gün ışığına çıkardı. Ecevit'e Karaoğlan lakabının
babaannesi Şahzade Şahin tarafından verildiğini yazan Yarkadaş, bu
ilginç olayın öyküsünü bir süre sonra Babil Yayınları'nca okura
ulaştırılacak olan "Hepsi Yaralar Sonuncusu Öldürür" adlı kitaba
koydu. Kitapta yer alan bilgilere göre, Kars'ın Susuz ilçesinde
çiftçilik yaparak geçimini sağlayan 85 yaşındaki Şahin, Ecevit'e
Karaoğlan adının verildiği günü şöyle anlattı: ECEVİT'İN İLK GEZİSİ
"Şimdi tam olarak hatırlamıyorum ama sanırım 1972 ya da 73 yılıydı.
Türkiye yine zor günlerden geçiyordu. Ekonomi kötüydü. Biz tek
çareyi CHP olarak görüyorduk. Birinci eşim Aydın Yarkadaş, Kars'ın
Susuz ilçesinde partinin başkanıydı. Ben de CHP Kadın
Kolları'ndaydım. Bir ara Kadın Kolları Başkanlığı da yaptım. Aydın
Bey, İsmet Bey'in (İnönü) yakın çalışma arkadaşıydı. İsmet Bey,
Kars'a geldiğinde evimize misafir olmuş, çayımızı içmişti.
Kendisine saygı duyardık. Sonra dönem değişti. Bülent Ecevit diye
bir genç çıktı. İsmet Paşa'nın yerine başkan oldu. O dönem baban da
(Rasim Yarkadaş) Bülent Bey'le tanıştı. Birlikte çalışmaya
başladılar. Ecevit, genel başkan seçildikten sonra ilk gezisini
Kars'a yaptı. Bizim yaşadığımız ilçeye, Susuz'a geldi." "BİZİ BU
DAR GÜNLERDEN KURTAR KARAOĞLAN!" Şahin, o dönem partide kendisinin
de görevler aldığını ve Susuz'daki kadınlarla birlikte siyasi
çalışmalar yürüttüğünü, yeni genel başkanın eşi Rahşan Ecevit'in de
parti içinde aktif olarak yer alacağını öğrendiklerini söyledi.
Rahşan Hanım'ın partide çalışacak olmasına sevindiklerini söyleyen
Şahin, sözlerini şöyle sürdürdü: "O gün, yani Ecevitlerin Susuz'a
geldiği gün, Bülent Bey'in yanında Rahşan Hanım da vardı.
Kendilerini hep gazetede görmüştük. Ama hiç tanışma fırsatımız
olmamıştı. Baban, Ecevitleri köy evimize getirdi. Biz
misafirlerimizi karşılamak için kapıya çıktık. Karşımda esmer bir
genç gördüm. Birden Bülent Bey'e sarıldım ve (Bizi bu dar günlerden
kurtar ay Karaoğlan) dedim. Yanımızda gazeteciler de vardı. Ertesi
günün gazetelerinde, (Bir kadın Ecevit'e Karaoğlan dedi ve boynuna
sarıldı) diye yazdılar. Sonra, köylümüz Yazar Dursun Akçam, Kan
Çiçekleri kitabında bizim Ecevitlerle ilgili anılarımıza ve
sözlerimize yer verdi. Ama bu Karaoğlan meselesini ilk kez
anlatıyorum." "RAHŞAN HANIM KADINLARLA TOPLANIRDI" Şahin,
Ecevit'lerin o gün bahçelerindeki çardakta uzun bir süre oturduğunu
ve ikinci eşi İmdat Şahin'in elini öptüğünü de anlattı. Ecevit'in o
dönem çok kibar olduğunu ve bu yüzden halkın saygısını kazandığını
ifade eden Şahin, "Rahşan Hanım da çok iyiydi. Hep siyasetin
içindeydi. O gün bile bizim evde kadınları topladık, siyaset
konuştuk. Daha sonra ilişkimiz bir dönem sürdü. Ankara'ya
gittiğimizde bizi evlerinde ağırlarlardı. Ancak bir süre sonra
tamamen koptuk, görüşmez olduk. Ecevit, ne zaman televizyona çıksa,
komşular, çocuklar, torunlar, adını verdiğim Ecevit'i gösterir
(Senin Karaoğlan) diye işaret ederler" dedi. "ECEVİT'İN SİYASETİ
BIRAKMASI İYİ OLDU" Kars'ın Susuz ilçesinde yaşayan Şahzade Şahin,
4 çocuk ve dört torun sahibi. Şahin'in tek ekonomik gelirini
çiftçilikten sağlıyor. Yazın yaylaya çıkan ve kış hazırlıkları
yapan Şahin, siyasetten ise hayli uzaklaşmış durumda. Bunun
sebebini de "Artık hiçbir siyasetçi sorunlarımıza çözüm bulamıyor.
Biz Ecevit'e inanmıştık ama o da bizi hayal kırıklığına uğrattı"
diyerek ortaya koyuyor. Ecevit'in siyaseti bıraktığını, kış
hazırlıklarını yapmak için çıktığı yaylada, torununun cep
radyosundan öğrenen Şahin, "Bırakması iyi oldu. İyice yaşlanmıştı.
Bir de vefasızlaşmıştı. Onun döneminde bir oğlum öldü, bir oğlum da
sakat kaldı. Sonradan çok vefasız oldu. Yeniden başbakan olduğunda,
kendisini aradım tebrik etmek için, telefona çıkmadı. Sonra da
aramadı" dedi.