Barış Yarkadaş ve Gürkan Hacır’a Kemal Kılıçdaroğlu engeli

İktidara talipler, özgürlüklerden dem vuruyorlar sürekli. Ama daha iktidar olmadan, azıcık eleştiriye tahammülleri yok. KRT’de CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu eleştirdi diye, Barış Yarkadaş partneri Gürkan Hacır’la birlikte kendini kapının önünde buldu.

Hadi ÖZIŞIK hadi.ozisik@internethaber.com

CHP’ye yakın Halk TV’de, Türkiye’nin en çok rating alan programını yapıyordu İsmail Saymaz, Barış Yarkadaş ve Gürkan Hacır üçlüsü. CHP’ye ufak bir eleştiri, üçünün de Halk TV’den kovulmasına sebep oldu. İş büyümesin diye, Gürkan Hacır’ı telefonla arayan CHP lideri “Benim dahlim olmadı” dedi ama, doğru konuşmadığını hem kendisi hem de Gürkan Hacır çok iyi biliyordu. 
İsmail Saymaz, Barış Yarkadaş ve Gürkan Hacır, rating rekorları kıran programlarını bu sefer Tuncay Özkan’ın hüküm sürdüğü KRT’ye taşıdılar. İsmail Saymaz Halk TV’ye dönüş yaptı ama Yarkadaş ve Hacır yaklaşık iki yıl boyunca, izlenme rekorları kıran programlarına devam ettiler. 
Düne kadar her şey iyiydi. 
Herkes halinden memnundu. 
CHP’deki taciz ve tecavüzler konusunda, Canan Kaftancıoğlu ve Sözcü yazarı Deniz Zeyrek’e göre şov yapan Barış Yarkadaş, KRT’de de rahat durmadı. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu eleştirdi Barış; işte ne olduysa ondan sonra oldu. 
Gürkan Hacır’ı bir gün sonra arayan KRT yöneticileri, “Kardeş programı yayından kaldırıyoruz” dedi. 

- Neden?
-Nedeni yok?

Gerekçe belliydi aslında; Barış Yarkadaş Salı gecesi o konuşmayı yapmasaydı, Kemal Kılıçdaroğlu’nun yanlışlarını bir bir sıralamasaydı, gül gibi geçinip gideceklerdi. 
Barış kötü bir şey söylemiyor; “lider ol” diyor Kemal Kılıçdaroğlu’na. 6’lı masanın etrafında toplanan liderlerden teklif beklemek yerine, yumruğunu masaya vurmasını istiyor Kemal Kılıçdaroğlu’nun. Haksız değil; Türkiye’yi yönetmeye talip bir kişinin yüzde 1, yüzde 2 oyu olan liderlerin ağzına bakıp, cumhurbaşkanlığı adaylığı dilenmesi, siyaseten o kişinin lider olmadığını, olamayacığını ortaya koyar. Barış Yarkadaş, mensubu olduğu partinin iyiliği için bunu hatırlattı. CHP’deki taciz ve tecavüzlere nasıl haklı olarak isyan ettiyse, bu konuşmasında da partisinin acz içine düşürülmesine isyan etti. 

Gürsel Tekin, “Biz iktidara geldiğimizde bu gazetelerin tamamını kapatacağız” demişti ya. Kemal Kılıçdaroğlu veya emrindeki her kimse, iktidar olmayı beklemeye tahammül edemedi ve KRT’deki programı kapattı. Kendilerinden olan iki gazeteciyi kapının önüne koydular; yarın iktidar olduklarında kim bilir neler yaparlar. 

İsmail Saymaz birkaç gün önce Halk TV’de Ukrayna’da izlenimlerini anlatırken bile isteye kendini ateşe attı. Ukrayna’da Bayraktar’ın ürettiği İHA ve SİHA’ların herkesin dilinde olduğunu söyledi İsmail. Dedim ya kendini ateşe attı; İsmail kendi mahallesinde anında “hain” ilen edildi. Ne yalakalığı kaldı, ne yardakçılığı… “Sen de mi para aldın?” dediler İsmail’e; gün boyunca sosyal medyada linç edildi, küfüre ve hakarete maruz kaldı.
İktidara muhalif olan Murat Ağırel de gitmişti Ukrayna’ya. Halk TV’de Şırınga Özlem’in programında konuştu Murat:

- Öncelikle ben şunu belirtmem gerekiyor. Çok samimi söylüyorum size, “Türk’üm” dediğiniz zaman “Ooo Bayraktar” diyorlar.. 

İki kelime etti, sadece iki kelime. 
Vay sen misin bunu söyleyen.
İsmail’e reva görülen küfür ve hakaretlerin iki misli, üç misli Murat’a yapıldı… 
O da İsmail gibi… 
“Hain” oldu…
”Yalaka” oldu… 
Murat’ı aradım, dedi ki:

- Ben alıştım linç edilmeye. Problem değil, önemli olan doğruyu söylemek ve onu savunmak. AKP’nin politikalarını desteklememek veya desteklemek ayrı bir şey, Türk Devleti’ni anlatmak başka bir şey. 

Murat Ağırel olsun, İsmail Saymaz olsun, her ikisi de gördüklerini söyledi. Selçuk Bayraktar’ın bu ülkenin bir evladı olduğunu ve dışarıda sevildiğini söylemek suç değil, olmamalı. Muhalifler diye, onlar da Ayşenur Arslan gibi mi konuşmalı:

- Rusya-Ukrayna savaşını bekleyen biri vardı, o kişi Tayyip Erdoğan’dı. Çünkü küçük damadının ürettiği İHA ve SİHA’lar son bir iki yıldır rekor denecek seviyede satış yaptı.

Abla, Tayyip Erdoğan’ın damadını zenginleştirmek için savaş istediğini söylüyor. Murat ve İsmail, her gün yeni bir skandalın altına imza atan Ayşenur Arslan’ın yolundan gitse, bu kadar küfür ve hakarete maruz kalmayacaklardı. “Erdoğan düşmanlığı” yapanların kahramanı olacaklardı.

İsmail ve Murat, Merdan Yanardağ gibi, terörün belini kıran, teröristlere nefes aldırmayan SİHA ve İHA’lar için, “Oyuncak” demiş olsaydı, “hain” olmayacaklardı.

”Hain” ilan edildiler ama, Barış’la Gürkan gibi, daha kovulmadılar. “Tek adam” dedikleri Tayyip Erdoğan, KRT dışındaki ekranlarda kendisini kıyasıya eleştiren Barış’ı, İsmail’i, Gürkan’ı hiç bir yerden kovdurmadı. Ama Erdoğan’ı “diktatör” olmakla suçlayan Kılıçdaroğlu, bir kere değil, iki kere bu arkadaşları çalıştıkları televizyonlardan kovdurdu. Muhalefet lideri olarak ha. İktidar olsa, Allah muhafaza. Ekranlarda ve diğer medya kuruluşlarında özgürce konuşabilen tek gazeteci bırakmayacak!

Kılıçdaroğlu, bugün yaptıkları ile, yarın yapacaklarının teminatını veriyor.
Övmeyin şu Bayraktar’ı.
Üzmeyin Kemal Bey’i…
Üzülürsünüz.
Yazımın altına iliştirdiğim videoda, özellikle İsmail’e ve Murat’a başka tavsiyelerim de var. Videoda Barış’ın kovulmasına sebep olan konuşmayı da dinleyebilirsiniz. 
Dost acı söyler.
Ben de öyle yaptım!
Hadi bana eyvallah…