Barış konvoyuna bedava benzin
Abone olSuriye sınırından Bağdat’a kadar uzun süren yolculukta Iraklıların büyük coşkusuyla karşılaştık.
Milliyet'ten Bülent Özdemir canlı kalkanlarla yaptığı
yoluculuğun Irak ayağını anlattı. Bağdat’a varır varmaz görev
yerimiz belli oldu. Irak Dayanışma Barış ve Dostluk Organizasyonu
Başkanı Abdülrezzak El Haşimi, ilk görüşmemizde bizden
beklentilerini açık açık söyledi: "Hepimiz size minnettarlık
duyuyoruz. Sizden beklentimiz özellikle su arıtma tesisleri, enerji
tesisleri ve kültürel varlıkları koruyarak, burada kalkanlık
yapmanız." Resmi kaynakların ifadelerine göre; iki gün içinde
Irak’ın birçok kentinde hükümetin belirlediği önemli merkezlerde
konuşlandırılacağız. Kentin meydanlarını, binaların duvarlarını
Saddam Hüseyin’in askeri - sivil dev posterleri süslüyor.
Karşılaştığımız her Iraklı zafer işareti yapıyor ve ABD Başkanı
George W. Bush’a tepkisini dile getiriyor. Özellikle orta yaş üstü,
baba Bush nedeniyle 1991’de yaşadıkları acıyı anlatıyor. Dicle
Nehri boyunca ve önemli askeri noktalarda resim çekilmesi
kesinlikle yasak. Halk da ordusuna büyük güven duyuyor. Bağdat
tamamen inşaat alanı gibi. Bir yanda savaş beklentisi, öte yanda
yatırımlar. Park, cami ve gezi alanı gibi sosyal tesisler gibi
altyapı çalışmaları her şeye rağmen devam ediyor. SEVGİ GÖSTERİLERİ
Suriye’den Irak’a geçtikten sonra Bağdat’a kadar yoğun ilgi gördük.
Daha ilk köyde tüm araçlarımızın depoları ücretsiz dolduruldu. Bize
karşı çok iyiler, ancak ABD’ye tepki büyük. Dikkatimizi çeken bir
başka nokta da herkesin silahlı olması... Çobanlar dahi silahlı.
Otobüsle ilerlerken orta yaşlı bir Iraklı belindeki hançeri
çekerek, "Bush’un boğazını böyle keseceğiz" diyor. CATHERİNA’YA
RAKİP Bağdat’ta iki ayrı otele yerleştik. Burada da ilgi odağı
Catherina, ama kendisine bir de rakip çıktı. İngiltere’den gelen
Filistin asıllı Rajia Dajani... Rajia çok iyi Arapça biliyor.
Grupla halk arasındaki bağlantıyı da genellikle o kuruyor.
Catherina ve Rajia’nın dostluğu da dünyaya tam bir mesaj içeriyor.
Catherina ve Rajia aynı odayı paylaşıyorlar. Ve birbirlerinden hiç
ayrılmıyorlar. Catherina sohbetimizde sürekli Türkiye’de gördüğü
yakın ilgiden söz ediyor. Türk insanlarının çok sıcak olduğunu
söylüyor. Hatta "İstanbul’u çok sevdim. Çok fantastik buldum"
diyerek "Kalabilirim" sinyali veriyor. Zapatista John Ross’dan söz
etmiştim. Amerika’da birçok gazetenin Latin Amerika muhabirliğini
yapan Ross, çok sayıda savaş görmüş. Yıllarca Zapatistlerle yaşayan
ve zaman zaman onların eylemlerine de destek veren Ross, "İlk defa
böyle kirli ve haksız bir savaş görüyorum. Amerika’nın Irak’a
saldırmaya hakkı yok. Bu yaştan sonra makinemi kenara bıraktım.
Irak halkının yanında olmak için" diyor. Gözündeki rahatsızlığa
rağmen canlı kalkanlıktan vazgeçmeyeceğini söyleyen Ross, "Eğer
barış benim ölümümle olacaksa, canımdan vazgeçmeye hazırım" diye de
ekliyor. Su sorunumuz yok, ancak et yemekten bıktık. IRAK’TA YAŞAM
Elli doların karşılığı bir poşet dolusu Irak Dinarı. Bu yüzden
hepimiz para taşımakta zorlanıyoruz. O nedenle de dolarları azar
azar bozduruyoruz. Bağdat’ın giriş ve çıkışında araç, vize ve
pasaport kontrolleri çok sıkı. Kuş uçurtulmuyor. Irak’ta en ucuz
şey ise petrol ve petrol ürünleri. Pompacılar ilkel aletlerle
yarısı boşa akan benzine aldırış dahi etmiyorlar. Benzin
istasyonları devlet denetiminde, bu yüzden sürücülerin yola
çıkmadan önce depolarını doldurmaları gerekiyor. Iraklılar
özellikle ülkede zor bulunan tüp gaz alma peşinde. Irak’ta bir
dolar karşılığı bin dinar. En büyük banknot 250 dinar. Yerli sigara
bin dinara satılırken, yabancı sigaralar bin 250 ile bin 500 dinara
satılıyor. "Sığınakta ölenleri böyle andık" 1991 yılındaki Körfez
Savaşı’nda 13 Şubat sabaha karşı bombalanan Bağdat’taki El Amiriya
sığınakta anıt haline getirilmiş. Dün üst düzey askeri yetkililerin
de katılımıyla törenle açılan sığınağın girişinde savaşın vahşetini
gözler önüne seren fotoğraf sergisi vardı. Hepimiz oradaydık.
Anıtın önünde ise çoğu kadın ve çocuk 418 kişinin hayatını
kaybetmesine neden olan bombanın düştüğü anı simgeleyen dev bir
saat yer alıyor. Anıtın içinde de ölenlerin resimleri bulunuyor.
Törenin ardından ekibimizdeki canlı kalkanlar, anıt önünde yerlere
yatarak sığınakta ölen insanları canlandırıp savaşı protesto
ettiler. MİLLİYET