Bari şehitlerden, gazilerden utansaydın

Seçim sonrası anket şirketlerinin yaptığı araştırmalar, seçmen eğiliminde ilginç değişiklikler olduğunu haber veriyor.

Süleyman ÖZIŞIK suleyman@internethaber.com

Seçim sonrası anket şirketlerinin yaptığı araştırmalar, seçmen eğiliminde ilginç değişiklikler olduğunu haber veriyor.

Sonuçlara bakılırsa başka partilere oy verenler, ortaya çıkan tablo sonucu AK Parti'ye oy vermediği için pişmanlık duyduğunu gösteriyor. "Erken veya tekrar seçim olursa oyumu AK Parti'ye veririm" diyenlere bakılırsa, bugün bir seçim olması halinde AK Parti tek başına iktidara geliyor.

Bu sonuçlar ne kadar doğru bilemem...

Eğer bir anket sayılacaksa benim çevremde de bu görüşte olan çok insan olduğunu söyleyebilirim. Yüzyüze görüştüklerim de, sosyal medya üzerinden mesaj gönderenler de anlaşmış gibi aynı şeyi söylüyor:

"AK Parti'nin burnu sürtsün diye cezalandırmak istedik. Ucu ucuna iktidar olursa ders alacağını düşünmüştük ama böylesi bir sonuç beklemiyorduk."

Bu sonuçlara ve pişmanlık ifadelerine ne kadar güvenilir, orası ayrı. Çünkü seçim atmosferi bambaşkadır. O atmosferde AK Parti'nin yapacağı yeni bir hata herşeyi ters yüz edebilir. Ya da Diyarbakır'da patlayacak yeni bir bomba seçimin gidişatını değiştirebilir.

Yalnız şu gerçeği gözardı edemeyiz. Bir koalisyon kurulsa da kurulmasa da Türkiye her halükarda erken seçime gidecek.

Bunun kaçarı yok!

Ahmet Davutoğlu dışındaki liderlerin yaptığı açıklamalara bakılırsa, koalisyonun kurulmaması, kurulmasından daha iyi gibi...

Şayet kulislerden sızan bilgiler doğruysa MHP 9 bakanlık, 3 Başbakan yardımcılığı istiyor. İstekleri bununla da bitmiyor. 17/25 Aralık dosyası yeniden açılacak, 4 Bakan'ın Yüce Divan'a gönderilmesinin önü açılacak, Çözüm Süreci tamamen iptal edilecek ve hepsinden önemlisi, Erdoğan Çankaya'ya taşınıp kendinden önceki Cumhurbaşkanları gibi noterlik yapacak!

CHP'den ardı ardına gelen açıklamalar ise siyaset adına utanç verici..

Muharrem İnce, "Ülkenin hükümetsiz kalmasını istemiyorsa hükümeti biz kuralım, AKP bizi dışarıdan desteklesin" diyor! Muharrem İnce'yi izlerken, "Bu adam kadar düşeceksem Allah beni öldürsün daha iyi" dedim.

Düne kadar demokrasiyi ağızlarından düşürmüyorlardı. Şimdi "çoğunluk azınlığı desteklesin" mantığıyla demokrasi anlayışlarının ne olduğunu gösteriyor Bay Muharrem İnce!

Kemal Kılıçdaroğlu da başka bir alem!

"Halkın yüzde 60'ı AK parti'ye karşı" diyor ama, aynı halkın yüzde 75'inin kendisine karşı olduğuna aldırış etmeden, oyuna ve boyuna bakmadan, "Benim başbakan olmam lazım" diye konuşuyor.

Oldu canım, künefenin üstüne dondurma da olsun mu, yoksa ayrı mı yersin?

8 Haziran'a kadar içmeyi yasaklamışlardı, demek ki yüzde 25'i zafer olarak görüp sabahlara kadar fondip yapmış olmalılar. Böyle kafa yapıcı bir koalisyon önermeleri normal değil çünkü!

Eksik söylemiş!

Kendisinin başbakanlığı yetmez. Kamer Genç de Cumhurbaşkanı olup, Beştepe'de bol bol çiçek sulasın ki daha yaşanabilir bir Türkiye görelim!

Halkın iradesine saygısızlık etmek istemem lakin, eğer mesele oy oranıysa ve aldığın yüzde 25'e bakılırsa senin adın "Çeyrek partinin başkanı!" Bu çeyrek parti ile kurabileceğin tek şey okey masası olur! Başka ülkelerde 100/25 oy alanları park ve bahçelerden sorumlu başkan bile yapmazlar!

Senin kafanla gidecek olursak hükümeti Saadet ve BDP kurmalı, hepimiz dışarıdan destek vermeliyiz.

CHP demişken, koalisyon için açıklama yapan bir başka isim daha var. O isim, bir zamanlar herkesin birbirine kahraman diye takdim ettiği Dursun Çiçek!

Ne dediğini kendi ağzından dinleyelim:

“Bizim isteğimiz milletin ortaya koyduğu iradenin algılanması ve şu an muhalefette olan partilerin iktidar olduğu hükümet şeklinin ortaya çıkarılması. Bu konuda CHP olarak her türlü girişimde bulunacağız. Ancak MHP'nin HDP destekli bir hükümete karşı tavırları var. Bu tavırlarını düzeltmelerini bekliyoruz" diyor Dursun Çiçek...

Dün dağda askerlerine kurşun sıkan HDP ile ortak olup ülkeyi yönetmeye talip beyefendi!

Ülkede yıllarca PKK'nın neden bitirilmediğine ne de güzel cevap vermiş değil mi? TSK içinde böyle subayların olduğunu görünce 30 bin şehidin neden verildiğini sanırım daha iyi anlamış oluyoruz!

Katillerle koalisyon kurmak için bu ne sabırsızlık böyle? İnsan en azından asker arkadaşlarından, şehitlerden ve gazilerden utanır  bu açıklamayı yapmak için! O kadar Mehmet boşuna mı öldü?

HDP'nin arkasındaki silahli güç olan PKK'nın temsilcisi Cemil Bayık, "Abdullah Öcalan serbest bırakılmadan koalisyon kurulmaz ve çözüm süreci yürümez" diyecek. Sen bu HDP ile ortaklık hayali kurup ülkeyi yönetmeye talip olacaksın öyle mi?

İnsan yıllarca giydiği üniformasından utanır bunu söylemek için!

Ben boşuna, "Haklı bir davada yenilmek, aşağılıklarla iş tutanların safından olmaktan çok daha onurludur" demiyorum.

Bu fotoğrafa dikkatli bakın kardeşlerim!

İngiliz medyası, "Bin yılın Selahattin Eyyübi'si son metroda durduruldu" diyor. İsrail medyası, "Türkiye nihayet eski haline döndü" diyor, ikinci Mavi Marmara'yı gerçekleştirdiğini söylüyor.

Parelel örgütün içeri tıktığı bu adam, parelel örgüt ile kol kola giren CHP'den aday oluyor! Çocuklarınızı emanet ettiğiniz komutan, çocuklarınızın katilleriyle bir safta yer almak için sabırsızlanıyor.

Parelel örgüt, CHP, HDP, DHKP-C gibi asla bir araya gelemeyecek yapılar bir çırpıda aynı safta yer alıyor. PKK yeniden kana hasret duyuyor, yeni ölümler talep ediyor.

Türkiye'nin en büyük kazanımları olan 3. Köprü ve 3. Havaalanı projeleri bir anda durduruluyor. Birileri karşınıza dikilip sırıtarak tüm milli ve manevi değerlerinizle dalga geçiyor, alaycı bir şekilde burnundan soluyor.  Tamamı el birliğiyle sizin hak davanızı boğmak için sıraya giriyor.

Dünya bu haysiyetsizce gösteriyi bir oyunmuş gibi seyrediyor.

Onlara beklemedikleri ama hakettikleri cevabı bir sonraki seçimde vermek sizin namus borcunuz olsun!

Dipnot 1 : Seçim sonrası PKK'nın lider kadrosundan ayar üzerine ayar yiyince kayıplara karışan Selahattin Demirtaş nerede ve neden konuşamıyor bilen var mı?

Dipnot 2 : "AK Parti iktidardan düşünce sen nereye kaçacaksın. Bakalım o zaman kime yalakalık yapacaksın" diyen twitter şövalyelerine hatırlatayım. AK Parti iktidardan düştü ve ben dün neredeysem bugün yine oradayım. Yarınlarda da aynı yerde olacağım.

Bu mesajı nefes aldığım süre içinde hergün size hatırlatacağım!