Bardakoğlundan türbe ziyareti uyarısı
Abone olDiyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, türbe ziyaretlerine dikkat çekti,
Tuba Atav'ın atv'de yayınlanan Doğruya Doğru programına katılan
Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, gündemdeki konularla ilgili
çarpıcı açıklamalar yaptı. İşte Bardakoğlu'nun açıklamaları:
Orucu yaşayarak tutun
Oruç sadece aç kalmak değildir. Dilin de oruç tutabilmesi yani kötü
sözden uzak durmamız, gözün de oruç tutabilmesi yani kötüye
bakmamamızdır. Oruç gücü yetene ve sağlığı elverişli olana farzdır.
Kişi hasta ve yaşlı ise, kıtada görev yapan asker, ağır yük altında
çalışan kişiler, mutlaka aç kalmaması gereken kişiler, görevini
yapabilmesi için mutlaka gıda alması gereken kişiler, oruç tutmaz.
Ya müsait oldukları dönemde kaza eder ya da yerine fidye verir.
Mesela ameliyata girecek doktor oruç tuttuğu zaman kendi sağlığını
ve hastasının sağlığını riske edecek. O zaman o doktor
tutmayabilir. Buna karar verecek olan kişinin kendisidir.
Hurafelerden kaçın
Oruç bir irade eğitimi, fakirin halinden anlama, cebimizdekini,
kalbimizdekini ve gönlümüzdekini paylaşma, bütünleşme,
sosyalleşmedir. Gönlüm ister ki bu tür ibadetler ibadete yakışır
şekilde yapılsın ve hurafelerden arınsın. Biz orucu Allah için
tutarız. Ve İslam'da Allah ile kul arasında hiç kimse olamaz. Bir
kimsenin ibadeti kabul edip etmeme yetkisi de yoktur. Bu nedenle
dinin arı-duru bilgisine sonradan eklenmiş hurafelerden ayrı
durmamız lazım. Bunlar içinden de dinin doğru bilgisini
arındırmamız gerekiyor. Mesela türbeleri orada yatanlardan meded
umarak, o insandan bize aracı olmasını isteyerek ziyaret etmek bize
yakışmaz. Mesela mezarlıkları hem bize ibret olsun, hem de geçmişle
bir hatıra bağı kurmak için ziyaret ederiz. Yoksa mezarda ya da
türbede yatan insanların bizi, Allah katında aklamaları veya
yardımcı olmaları mümkün değildir. Bunlar maalesef her dinin
pratiğinde görülen yanlışlardır. Bizim bunları düzeltmemiz
gerekiyor ve din bilginlerinin bunlarla mücadele etmesi
gerekiyor.
Aydınlar dini tanımalı
Gönlüm ister ki, dinde entelektüel düşünce gelişsin. Aydınlarımız
din konusunda taraf olmasınlar. Dini bir başkasının malı görüp
sadece eleştiren ve yargılayan taraf olmaktan çıksınlar. Din akıl
olan ve düşünen her insana lazım. Aydınlarımız belli insanların
yanlışlarını ön plana çıkartıp, dine karşı kendilerini uzak
tutuyorlar. Bu şekilde de bazı insanlar dini savunmak zorunda
kalıyor. Bu da zamanla ayrışmalara ve kutuplaşmalara yol açıyor.
Hali vakti yerinde, okur-yazar ve aydın dediğimiz insanların dinle
ilgilenmesi, din hakkında bilgiler edinmesi ve aynı zamanda dini
kendi değerleri olarak görmeleri gerekiyor.
İbadetin faydası var
Oruç dahil, bütün ibadetlerin asıl yararı bizim Allah'ın emirlerine
bağlı olduğumuzu göstermemizdir. Ama her ibadetin aynı zamanda
maddi ve tıbbi faydaları da vardır. Ama biz tıbbi faydaları
birincil fayda olarak göremeyiz ve gösteremeyiz. Abdestin tıbbi
faydası olup olmadığı tartışmasını hurafe ekseninden çıkartmalıyız.
Abdestin sağlık açından faydası vardır görüşüne hurafedir
diyemeyiz. Buna tıp uzmanları karar verir biz de karara saygı
duyarız. Din ile pozitif ilim birbiriyle çelişmez. Çünkü din bize
pozitif ilmin yetmediği yeri tanıtıyor. Alo Fetva hattına günlük
ibadetle ve hayatla ilgili sorular geliyor. Mesela Ramazan ayında
en çok oruçla ilgili sorular geliyor. Orucu neler bozar, neler
bozmaz diye.