Bardakçı'ya hakaret yağmuru
Abone olBir süre önce Fethullah Gülen Hocaefendi'nin imzasını taşıyan kitaba yönelik değerlendirmeler yapan Murat Bardakçı'ya hakaret ve tehditler yağıyormuş
Bir süre önce Fethullah Gülen'in "Buhranlar anaforunda İnsan"
isimli kitabını kritize eden Hürriyet yazarı Murat Bardakçı'ya o
günden bu yana tehdit ve hakaret e-mailleri yağıyor. Bardakçı,
"Birisi doğru söylemiyor ama kim" diyerek konuyu
yeniden gündeme taşıdı ve yazısının finalinde hakaret ve tehdit
e-maillerine cevap verdi:
- BUNDAN bir buçuk ay önce, Fethullah Gülen’in imzasını taşıyan
‘Buhranlar Anaforunda İnsan’ isimli kitabın bir bölümünün İsmet
Paşa’nın son başbakanı Şemsettin Günaltay’ın tááá 1915’te
yayınladığı ‘Zulmetten Nura’ adlı eseriyle tıpatıp aynı olduğunu
yazınca bazı çevrelerden bir hayli tepki almıştım. Derken, Gülen’in
yayınevi ‘Fethullah Gülen, sözkonusu iktibasların başında ‘İfadenin
Günaltaycası’ demiş ...fakat orijinal nüshadan temize çekme
esnasında müstensih tarafından ‘İfadenin Günaltaycası’ kısmı hataen
atlanmıştır’ demiş, yani kabahati üzerine almıştı.
İntihal konusu, Milliyet Gazetesi’nde günlerden buyana yayınlanan
‘Fethullah Gülen’le 11 Gün’ başlıklı röportajda da yer aldı. Gülen,
röportajın önceki gün yayınlanan kısmında intihal meselesiyle
ilgili soruya cevap verirken söze önce ‘mazmunların, mantukların ve
mefhumların nesir olarak tecelli etmesi’, ‘şiirdeki tevárüd’,
‘nurlardaki mazmun ve disiplin’ yahut ‘zaruret mikdarı mahzurlu
şeylerin mübah olması’ gibisinden bir kavramlar yığınıyla başlıyor
ama birdenbire ‘Siz, farkında olmadan onlardaki mazmunu kendi
üslubunuzla sunarsınız. ...Sözlerimize, satırlarımıza girmiş
mantuklar, mefhumlar olabilir’ deyiveriyordu. Yani, ‘Kafası
okuduklarıyla o kadar dolu bir hále gelmiş idi ki, başkalarına ait
olan ifadeleri kullanmış olabilirdi’! Gülen, bu sözlerinden sonra
yayınevinin açıklamasını da tekrarlıyordu.
Şimdi, sözkonusu intihalle ilgili olarak ortada birbirinin tamamen
tersi olan iki açıklama bulunuyor: Açıklamalardan biri ‘Bu iş bizim
hatamızdır’ deyip kabahati üstlenen yayınevine, diğeri ise
hadisenin bizzat fáiline, yani ‘Farkında olmadan yapmış olabilirim’
diyen Fethullah Gülen’e ait. Dolayısıyla taraflardan biri açıkça
doğru söylemiyor ama hangisi?
Ve bu arada, sözkonusu intihal meselesini yazmamın üzerinden
haftalar geçmiş olmasına rağmen hakaret ve bazan da tehdit mailleri
göndermekten hálá usanmayan málum zeváta küçük bir sualim olacak:
Hani nerede sizin hoşgörünüz, diyaloğunuz, vesaireniz? İş zülf-i
yáre dokununca bir köşeye mi kaldırıldılar?
Yazı: Murat Bardakçı
Kaynak: www.hurriyetim.com.tr