Barajı geçsin diye MHP'ye o verilir mi?
Abone olİlk kez MHP'yi yazdığını söyleyen Vatan'dan Sanem Altan, 'Barajı geçsin diye MHP'ye oy verilir mi?' argümanını sorguladı...
İNTERNETHABER.COM- Vatan yazarı Sanem Altan şimdiye
kadar ilk kez MHP'yi kaleme aldı. Altan, 'Barajı geçsin diye MHP'ye
oy verilir mi?' sorusuna yanıtlar aradı.
Altan yazısına komşusuyla yaptığı ayaküstü sohbeti aktarmakla
başladı:
- Bu benim ilk MHP yazım olacak. Belki muhalefetlerinin etkisinin
azlığından... Belki, çok alışılmış türden bir milliyetçilik
yaptıklarından, belki de gerçekten siyaset yapmadıklarından
dikkatimi çekmediler. Ama geçen akşam, AK Parti’ye ne olursa olsun
karşı olan bir komşumla ayak üstü sohbet ederken, “MHP mutlaka
barajı geçmeli. Bu seçimin en önemli meselesi bu. Yoksa tam felaket
olacak. Oyumuzu ona verelim diyorum” dedi...
Ne demek istediğini anlamak zor değildi komşumun.
“Seçimlerde MHP barajı geçemezse, Meclis’e sadece iki parti
girerse, AK Parti’nin bu ezici üstünlüğü hepimiz için felaket
olacak” demek istiyordu.
“AK Parti kazansa bile tek parti olmamalı” diyordu.
Buna çare arıyordu.
Ben de düşünmeye başladım.
“MHP yaklaşan seçimde gerçekten barajı geçememe gibi bir sorunun
eşiğinde mi?” diye... İçimden bir ses yüksek sesle “evet” dedi
buna.
MHP gerçekten bu seçimde barajın altında kalabilir.
MHP'nin programı hakkında herhangi bir işaret bulunmadığını iddia
eden Vatan yazarı bu partiyle ilgili belirsizliği şöyle
anlattı:
Böyle düşünmemin nedeni MHP’nin bir “siyasi parti” gibi
davranmaması sanırım, bir siyasi parti hakkında bilmemiz gereken
hiçbir şeyi MHP ile ilgili olarak bilmiyoruz.
- Seçimlere nasıl hazırlanıyor?
- Türkiye’nin gelecek beş-on senesi için nasıl bir program
yapıyor?
- Türkiye’yi hangi gelecek ile nasıl buluşturmak istiyor?
Bunları bilen yok...
MHP Lideri Bahçeli'in agresif çıkışlarını değerlendiren Sanem Altan
Bahçeli'yi 'tek oyun bilen pehlivan'a benzetti:
Arada bir “Bu şerefsizliktir” diyen bir genel başkan görüyorum.
Başbakan Erdoğan’a verdikleri sert cevapları, kendi tabanlarına
vatanı çok sevmenin kanıtı olarak sunduklarını izliyorum.
Doğrularla ya da yanlışlarla fazla ilgilenmediklerini, Erdoğan’a
sövmenin siyaset olduğunu zannettiklerini, demokrasi, dünya nereye
gidiyor, barış, insan hakları, ekonomi, yargı gibi konuları sorun
etmediklerini anlıyorum. Tek oyun bilen pehlivanlar vardır.
Her zaman bildiği o tek oyunu yapar.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de bizim politika arenamızın tek
oyunlu pehlivanlarından...
Hatta bu aralar ona bile üşeniyor sanki!
Demeç isteseler “Benim eski demeçlerden birini koyun işte” diyecek
gibi...
Bunca yıllık politikacılığına rağmen başka bir oyun öğrenmeyen
Bahçeli her seferinde aynı oyunu deniyor:
Höt, zöt, vatan, millet, Sakarya...
Artık o kadar buna alıştı ki sanki, “Ben daha iyiyim” bile demiyor
Bahçeli, “O kötü” diyerek politika yapıyor.
Bugün dünyada hemen hemen hiçbir ülke, kendi geleceğini tümüyle
kendisi belirleme gücüne sahip değil artık.
Bütün ülkelerin geleceğini dünyanın ortak değişimi belirliyor.
Her değişiklik öteki ülkeleri de etkiliyor. Üstelik bu o kadar
büyük bir hızla oluyor ki, yarının nasıl bir yenilik getirebileceği
bile tam kestirilemiyor. Açık olan tek gerçek var, dünyanın daha
iyiye doğru gittiği...
Bundan böyle diktatörler olmayacak, orduların önemi azalacak, daha
köklü ve yerleşik bir demokratik anlayış güçlenecek, kutsallıklar,
yasaklar bitecek.
Hiçbir parti ya da hiçbir politikacı Türkiye’yi bugünden geri
götüremez.
Hiçbirinin gücü yetmez buna.
Şimdi önemli olan dünyayla ilişkimizi kimin en iyi
kurabileceği...
Eğer bizim politikacılar bunları anlamamakta direnirlerse, değil
seçimde barajı geçmek, bir süre sonra Türkiye sahnesinde
kendilerine politik figür olarak yer bile bulamayacaklar. Ne
MHP’yi, AK Parti’nin güçlenmesinden korkulması...
Ne AK Parti’yi, güçsüz muhalefet...
Ne de CHP’yi Cumhuriyet mitingleri kurtarabilecek.