Bankamatik sanatçısına erken emeklilik

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, sahne sanatçılarına performans kriteri getireceklerini söyledi. Buna göre memur zihniyeti taşıyanlar erken emekliliğe özendirilecek, yaratıcılık, amatör ruh ve yetenek ise teşvik edilecek.

Bakan Günay, İstanbul AKM'de yaşanan süreci kitap haline getireceğini de vurguladı. Günay projelerinin ana hatlarını AKŞAM'a anlattı.

'35-40 yaşından sonra bale ve halk oyunları sanatçıları sahnede zorlanıyor. 35'ten sonra 65'e kadar 30 sene çalışmadan maaş ödüyoruz. Ancak bu sanatçıların kamu görevlisi statüsü var. Biz onlara 45'ten sonra uygun koşullarla bir emeklilik sağlayıp arkadan daha hızlı, yetenekli ve genç bir kuşağın gelmesi imkanını yaratabilir miyiz diye çalışıyoruz'

Sanatçıların performanslarıyla ilgili olarak Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü, Devlet Opera ve Balesi ve Devlet Tiyatroları'nın üzerinde çalıştığı bir proje var. Memur zihniyetli sanatçılık yerine amatör ruhu, performansı, yeteneği teşvik edebilecek düzenleme yapılabilir mi diye çalışıyorlar. Var olanların hakları kısıtlamadan, belki emekliliğe özendirerek ama arkadan gelecek genç yeteneklerin önünü açacak, bir düzenleme.

40 yaşından sonra, hatta 35'inden sonra bir sanatçı sahnede zorlanıyor. Kamu görevlisi statüsü, 657'den gelen bir hakkı var. 35'ten sonra 65'e kadar 30 sene çalışmadan, ona maaş ödüyoruz. 45'ten sonra uygun koşullarla bir emeklilik sağlayıp arkadan yetenekli kuşağın gelmesi imkanını yaratabilir miyiz, diye çalışma yapıyoruz. Benden önce de konuşulmuş ama çözüm bulunamamış. Çünkü emeklilik için ciddi bir kaynağa ihtiyaç var. Yaptığımız zaman sanatçılar da memnun olacak. Sanatçıları mağdur edecek düzenleme peşinde değiliz. Öyle önyargılar var. Sanatçılarla ne tartışmak, ne de onları mağdur etmek istiyorum. Ama aynı zamanda yetenekli genç insanlara yer açılsın ve çalışanla çalışmayan, yeteneği olanla olmayan arasında bir fark oluşsun, diye bir haklı özlemim var.

AKM'NİN KİTABINI YAZACAĞIM

AKM'yi çok büyük bir iyi niyetle erkenden boşalttım ki, bir an önce içine onarım girsin, perde açalım diye. Baştan çok iyi yürüdük. 90 trilyonluk bir proje, 70 trilyonluk ihale bedeliyle yer teslimi eşiğinde yargı kararıyla durdu. Çok üzgünüm. Tüm bunlar bittikten sonra belki de bu işin hikayesini yazacağım. Proje neydi, yargı kararı neydi, nasıl oldu? Belki de bir kitapçık, bir broşür yazacağım.

ANADOLU'YA DESTEK

Bürokrasİnİn yükünü azaltıp, kaynaklarımızı daha çok Anadolu'ya dağıtabilir miyiz, konusunda başka bir arayışımız daha var. Yıl içinde İstanbul'dan Hakkari'ye kadar Anadolu'da tiyatrolara birkaç trilyon veriyorum, insanlar iş yapmaya çalışıyor. Bu imkanlarımı 10 katına çıkardığım zaman bütün Anadolu sanatla buluşabilir. Acaba merkezdeki memur giderimi azaltıp doğrudan doğruya desteği Anadolu'ya sahne sanatına, müzik sanatına dağıtabilir miyim? Bunun da yolunu arıyorum.

3 YERİNE 30 DAĞITSAM

İlk yıllarda sanatı merkezden devletin desteklemesi zorunlu bir ihtiyaçmış. Örnek olsun diye Devlet Tiyatrosu, Devlet Opera Balesi kurulmuş. Ama şimdi özel sektörde bu işleri çok güzel yapan tiyatrolar, halk oyunları grupları var. Bürokratik işler için harcadığım bütçeyi azaltıp da onu doğrudan sanata dağıtsam, Türkiye'deki bu performans çok yükselebilir. 3 dağıtıyoruz. 30 dağıttığımı düşünün. İnanılmaz bir performans yükselişi olur. Halbuki ben bu 30'un birkaç katını memur gideri olarak kullanıyorum. Arayışımız bu. Biz 30 sene çalıştık, 30 sene de oturduğumuz yerden alalım gibi bir kolaycılık da var. O kolaycılığa da bir polemik konusu vermek istemiyorum.