Bankacılığın 2010 yol haritası
Abone olFortis Bank Türkiye İcra Kurulu Başkanı Yvan de Cock, 2010 yılına ilişkin sektörün genel fotoğrafını çekti.
Fortis Bank Türkiye İcra Kurulu Başkanı Yvan de Cock, 2010'un
bankacılık sektörü için zor bir yıl olacağını ve ekonomik
aktivitelerin yine belirli bir hızın üzerine çıkmayacağını
bildirdi.
Cock, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2009'u, sektörün genelinde
olduğu gibi provizyonların yüksek olduğu, ancak kredi faiz
oranlarındaki düşmeler nedeniyle bunun telafi edilebildiği bir yıl
olarak geçtiğini ifade etti.
Fortis Grubunun yaşadığı çalkantıların ve belirsizliklerin 2008'e
ait olduğunu belirten Cock, geçen yıl itibarıyla hem Belçika
Devletinin hem de BNP Paribas'ın hisse alımıyla olumsuzlukların
geride kaldığını, ancak çalkantılı ekonomik bir iklimin yaşandığı
bir ortamda bankacılık sektörünün de tüm dünyada bu gelişmelerden
etkilendiğini söyledi.
Ana sermayedarları Fortis Bank Belçika'nın elde ettiği karda Fortis
Bank Türkiye'nin de katkısı olduğunun altını çizen Cock, ''Grup
içindeki bazı ülkelerin performansı daha iyi, bazılarının daha
kötüydü. Sermayedarların Fortis Bank Türkiye'de her zaman memnun
olduklarını ve desteklerinin sürdüğünü söyleyebiliriz. Genel olarak
Türkiye, tatminkar bir performans gösterdi'' şeklinde konuştu.
TEB ile birleşme konusuna ilişkin de Cock, bunun ne zaman sona
ereceğine ilişkin bir yorum yapmak istemediğini ifade ederek, 2010
yılı beklentilerine ilişkin şu görüşleri dile getirdi:
''2010, bankacılık sektörü için zor bir yıl olacak. Bunun iki ana
nedeni var; ekonomik aktiviteler yine belirli bir hızın üzerine
çıkmayacak. Dolayısıyla bankalar arasında pazar yapısında
rekabetçilik çok büyük önem kazanacak. Geçen yılki karlılığın en
büyük nedenlerinden biri, faiz oranlarındaki büyük düşüştü. Bu yıl
böyle bir şeyin tekrarlanmasını beklemiyoruz. Dolayısıyla
karlılıkta patlama yaratacak böyle bir etmen olmayacak.
Türkiye'ye geldiğimiz için bir an bile bir pişmanlık olmadı.
2005'te Türkiye'ye yatırım yapmamızın ana nedeni, ülkenin genç bir
nüfusa, büyük bir potansiyele sahip olması ve bankacılık sisteminin
de büyük bir potansiyel arz etmesiydi. Aynı nedenler bugün için de
geçerli. Yatırım yapma kararlılığımızı koruyoruz. Yeni hissedarımız
da aynı kararlılığı sonuna kadar destekliyor.''
Yvan de Cock, IMF ile olası anlaşmanın ekonomik aktivitenin
hızlanmasına, büyümeye olumlu katkıda bulunacağını vurguladı.