Zulümden kaçarak Bangladeş’e sığınan Arakanlı mülteciler artık Myanmar'a geri dönmek zorunda kalmayacak. Bangladeş ve Myanmar arasında daha önce yapılan anlaşma gereği Arakanlı mültecilerin geri dönmeleri sağlanacaktı. Ancak sayıları 700 bini bulan Arakanlı’nın geri dönmemek istemesi üzerine Bangladeş hükümeti geri adım attı. Bangladeş ile Myanmar arasında varılan anlaşma uyarınca ilk etapta Myanmar tarafından "dönüşüne onay verilen" 2 bin 200 Arakanlının yeniden yerleştirilmesi öngörülüyordu ancak geri dönüşüne onay verilen mültecilerin hiçbiri BM koruması olmadan Myanmar'daki yurtlarına yeniden yerleştirilmek istemiyordu. Bangladeş hükümeti, hiçbir mültecinin geri dönmeye zorlanmayacağına dair güvence vermişti. Mülteci Komisyonu Başkanı Abul Kalam, Arakanlı mültecilerin mevcut koşullarda Myanmar'a geri dönmek istemediklerini ve onları buna zorlayamayacaklarını, dolayısıyla yeniden yerleşim planının şimdilik rafa kaldırıldığını açıkladı. Cox's Bazar'daki kamplarda yaşayan bin kadar mülteci, bugün itibarıyla hayata geçirilmeye başlanması beklenilen yeniden yerleştirme planını protesto etmişti. Birleşmiş Milletler (BM) de söz konusu planın uygulanmasını desteklemiyordu. BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet, Bangladeş hükümetine Arakanlı Müslümanın Myanmar'a iade edilme planını durdurma çağrısında bulunmuştu. Geri dönüşlerin uluslararası hukukun ihlali anlamına geldiği, bu kişilerin hayatını ve özgürlüğünü ciddi risk altına sokacağını ifade eden Bachelet, " İade edilmesi uluslararası hukukun ihlali olacak ve onların yaşamını ve özgürlüğünü ciddi risk altına sokacaktır." ifadelerini kullanmıştı. BM'ye göre, 25 Ağustos 2017'den sonra Arakan'dan kaçmak zorunda kalarak Bangladeş'e sığınanların sayısı 700 bini aştı. Uluslararası insan hakları kuruluşları, yayınladıkları uydu görüntüleriyle yüzlerce köyün yok edildiğini kanıtladı. BM ve uluslararası insan hakları örgütleri, Arakanlı Müslümanlara yönelik şiddeti "etnik temizlik" ya da "soykırım" olarak adlandırıyor. Myanmar ve Bangladeş hükümetleri, Arakanlı Müslümanların topraklarına dönüşü için 23 Kasım 2017'de anlaşma imzaladı. Anlaşmaya göre, Myanmar'a dönmek isteyenler, Bangladeş'e geçmeden önce Myanmar'da yaşadıklarına dair belge sunmak zorunda ancak 1982'de vatandaşlık hakları ellerinden alınan Arakanlı Müslümanların Myanmar'da kayıtlarının bulunmaması bu süreçte ciddi sorun yaratıyor. Anlaşmada, Bangladeş'e geçen Arakanlı Müslümanlara bu ülkede BM tarafından verilen belgelerin de Myanmar hükümetinin "onay" sürecinden geçmesi gerektiği belirtiliyor. Ayrıca anlaşmanın imzalanmasından itibaren 2 ay içinde Arakanlı Müslümanların topraklarına dönüşünün başlaması gerekiyordu ancak Arakanlı Müslümanların eve dönüş sürecinin ertelendiği duyuruldu. Yerinden edilenlerin durumlarını belgelendirmeleri mümkün olmadığı için anlaşma uygulamada işlevsiz kaldı. Öte yandan, Myanmar'da uğradıkları zulümden canlarını zor kurtararak Bangladeş'teki kamplara sığınan Arakanlı Müslümanlar, kendilerine vatandaşlık başta olmak üzere belirli haklar verilmedikçe ve güvenliklerinden emin olmadıkça Myanmar'a dönmek istemiyor. Kamplardaki hayatlarının Myanmar'da uğradıkları zulümle karşılaştırıldığında daha iyi olduğunu düşünen Arakanlı Müslümanlar, tüm zorluklara rağmen Bangladeş'in Cox's Bazar bölgesinde imkansızlıklar içinde hayata tutunmaya çalışıyor