Ben Ferdi Tayfur’un bana sor parçasıyla uyandım hayata. Bu
uyanış hayatımın yönünü değiştirdi.
Öncesinde Ferdi Tayfur’u dinlemek için hiç çaba sarf etmedim,
ama zaman zaman hep duydum şarkılarını. Duyunca dinledim,
öğrendim.
Durdurun Dünyayı dedim…
Çeşme,
Ben de Özledim,
Emmioğlu,
Sevda Yelleri,
Huzurum Kalmadı,
Nisan Yağmuru, yağmura olan aşkımdan mı yoksa şarkının
sözlerinden mi bilemem ayrı severim.
Sevdiğine sevdiğini söylemeyenlere,
Terk edip üzülenlere,
Sevip boynu bükük kalanlara,
Oynanıp bir paçavra gibi atılanlar için söyledi Ferdi
Tayfur.
Bu ülkenin insanıydı Ferdi Tayfur.
Entelektüel çevreler bir ara arabesk müziği ve bu müziği
dinleyen kitleyi aşağılayıp küçük gördüler. Kitleyi küçük görünce
kendilerinin büyüyeceğini zannettiler. Durum hiç de öyle
olmadı.
Arabesk şarkılar ve arabesk müzik dinleyici, fanları dahada
arttı.
Arabesk müzik; acının, ezilmişliğin, karşı duruşun, isyanın
sembolü oldu.
Halk; acısını, mutsuzluğunu ve isyanını arabesk müzik dinleyerek
bastırdı.
Müslüm Gürses; Damardan verirdi isyanı, acıyı, çığlığı…
Ferdi Tayfur’sa ortaya bırakırdı şarkılarını kim neyi, nasıl
isterse alsın dercesine…
Ah çekerek, inleyerek, sitem ederek okurdu tüm şarkıları.
Herkes tarafından sevilmesi, şarkılarının herkes tarafından
bilinmesi, söylenmesi ve şarkılarıyla uğurlanması ne kadar çok
sevildiğinin göstergesidir.
Cuma günü konuk olarak katıldığı televizyon programında Hadi
Özışık’ta program açılışını yapan Sevgili Çağlar Cilara ile “Yaktı
Beni” şarkısını seslendirdi.
Diyeceğim o ki bu toplumun entellektüelleride dinliyor arabesk
müzik ve Ferdi Tayfuru.
Cenaze törenine MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’nin
katılması, kabristanda da mezarına toprak atması Ferdi Tayfur’a bu
milletin bakışının resmidir.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Tayfur'un vefatının ardından
taziye mesajı yayınlamış ve "O kardeşimdi, gönül diyarıma
tercüman olan ses ve söz ustasıydı. Emmioğlu şimdi yetim
kaldı" ifadeleriyle anmıştı.
Toprağı bol olsun Ferdi Babanın.
Ekonomideki Olumsuzluklar Toplum Sosyolojisinide Bozdu!
12 bin 500 TL olan en düşük emekli aylığı ile ilgili iyileştirme
çalışması yapılacağı ve bunun kanuni bir düzenlemeyle gündeme
getirileceği bilgisi çok önemlidir.
Ocak ayı içinde bu gerçekleşmelidir,
Yeter mi?
Yetmez tabi ki.
Emeklilerimiz ekonomik anlamda az da olsa rahatlamalıdır.
AB ülkelerinde asgari
ücretlerenbakıldığında aylık;
Lüksemburg'da 2.637 euro, İrlanda, Hollanda ve
Almanya'da asgari ücret 2.000 euronun üzerinde, Fransa'da
bu rakam 1.801 euro, İspanya'da ise 1.323 euro.
Maalesef bizde, asgari ücretin 2002'de 114 dolar,
2024'te ise 519 dolar olduğunu, 2025'teki son güncel artışla
tutarın 627 doların üzerine çıktığını biliyoruz.
Bu maaşla emeklilerimizin yaşamasını beklemek haksızlık
olur.
Gıdaya erişimin el yaktığı böyle bir dönem daha önceki
dönemlerde, yıllarda hiç yaşanmamıştır.
Gıdada kaybın çok fazla olduğu biliniyor. Tarladan markete
gelene kadar ürünün yüzde 30'u çürüyor, ziyan oluyor. Bu da ürünün
fiyatına yansıyor.
Dolayısıyla bu durum çözülmeli aradaki kar simsarlarının haksız
kazanç elde etmesine göz yumulmamalıdır.
Asrın faciası depremden doğan maddi yük azaldığında
ülkenin her ilinde, ilçesinde sosyal konut üretimi yapılmalıdır.
Emekli ve dar gelirli vatandaşlar için; uygun ölçeklerde, düşük
maliyetle, enerjiyi verimli kullanan, afetlere karşı dayanıklı,
fonksiyonel bir sosyal konut üretimi yapılmalıdır.
Özellikle dar gelirli vatandaşlarımız artık çocuk sahibi
olmayı dileyemiyor, isteyemiyor.
Genç nüfus sayısıda trajik düşüyor.
Evlilik yaşı giderek yükseliyor.
Yaş yükseldikçe doğal olarak doğurganlık oranı da
düşüyor.
Niye evlenemiyor insanlar, gençler?
Cevabı çok net maddi sıkıntılardan dolayı.
Ekonominin acil olarak toparlanması gerekmektedir. Aksi
durumda ülkenin sosyolojisi bir daha toparlanamamak üzere
dağılacaktır. Ekonomi, sosyolojiyi ve nüfusu olumsuz yönde
etkilemektedir.