Balyozun kılıfı EMASYAnın içyüzü!
Abone olBalyoz Harekatı'nın aktörü Orgeneral Çetin Doğan tarafından hazırlanan EMASYA protokolü ne anlama geliyor?
Ak Parti hükümetine karşı 2003 yılında hazırlanan Balyoz Harekât
planı ile ilgili olarak yapılan tartışmalarda askerler yaptıkları
çalışmayı EMASYA ile savundular. Balyoz Harekât Planını hazırlayan
dönemin birinci ordu komutanı Çetin Doğan bu konuda yaptığı
konuşmalarda planın EMASYA doğrultusunda hazırlandığını söylemişti.
Doğal afet, terör ve olağanüstü durumlara hızlı müdahale etmek için
hazırlandığı iddia edilen EMASYA protokolünün darbeye yasal kılıf
hazırladığı iddia ediliyor. Şimdiye kadar birbirinden önemli
dosyalara imza atan Taraf muhabiri Sadık Güleç'in
hazırladığı Emasya dosyası bu konuda kafalarda yanıt
arayan tüm sorulara ışık tutuyor.
İşte Güleç'in hazırladığı EMASYA dosyası...
1997 YILINDA ÇETİN DOĞAN’IN İMZASI İLE KURULDU
Emniyet Asayiş Yardımlaşma protokolü olarak bilinen
EMASYA 7 Temmuz 1997 yılında Genelkurmay başkanlığı ile İçişleri
Bakanlığı arasında imzalanan toplam 27 maddeden oluşan bir
protokol. Protokol’ün gizlilik derecesi bulunuyor. Bu nedenle uzun
süre kimsenin bilmediği EMASYA protokolü bugünlerde Balyoz Harekât
planı ile gündeme gelen dönemin Genelkurmay başkanlığı harekât
daire başkanı Korgeneral Çetin Doğan tarafından imzalanmış.
Protokol olağanüstü durumlarda valilik talep etmese dahi toplumsal
olaylara el koyma yetkisi veriyor. EMASYA protokolünden sonra
ordunun bu tür durumlar için yirmi dört saat göreve hazır birlikler
hazırladığı biliniyor.
İLAN EDİLMEMİŞ SIKIYÖNETİM KURULUYOR
EMASYA protokolü ile ilgili olarak TESEV’in güvenlik almanağına
Askerin Kolluk Gücü olarak değerlendirilmesi ve EMASYA başlıklı bir
yazı yazan Mülkiye Müfettişi Ahmet Faruk Güneş bu konuda şu
değerlendirmeyi yapıyor. “Protokolle askeri birliklerin yardıma
çağrılması durumunda aşırı ileri gidilerek ilan edilmemiş bir
sıkıyönetim rejimi tesis edilmiş olmaktadır. Zira askeri
birliklerden yardım istenmesi halinde ildeki tüm iç güvenlik
birimlerinin yardıma gelen askeri birliğin komutanının emrine
gireceği anlaşılmaktadır. Bu ancak sıkıyönetim ilan edilmesi
halinde mümkün olabilir.”
HİÇ BİR ÜLKEDE BENZERİ YOK
Ahmet Faruk Güneş EMASYA protokolünün demokratik hiçbir ülkeden
benzerinin olmadığını belirterek “Siyasi otoritenin iyice
zayıfladığı 1997 yılında imzalanan bu gizli protokol yüzünden
askeri otorite neredeyse sınırsız bir şekilde Türkiye’nin her
yerinde terörle mücadeleden toplumsal olaylara uzanan sınırsız bir
insiyatif ve operasyonel müdahale yetkisi kazanmıştır.” diyor.
Kamuoyuna 2007 yılında yansıyan “sosyetik fişleme” Çağlayan
meydanında toplumsal olaylara müdahale ile ilgili olarak yapılmak
istenen tatbikat gibi olayların EMASYA’ya dayandığı dönemin askeri
yetkilileri tarafından açıklanmıştı.
EMASYA FİİLİ DARBE DEMEKTİR
Emasya konusunda yıllardır araştırmalar yapan ve kamuoyuna duyuran
isimlerden Ali Bayramoğlu ise “Emasya fiili darbe demektir” diyor.
Yasanın valinin ihtiyaç duyması durumunda askeri birliklerin
kullanılmasını öngördüğünü belirten Bayramoğlu 1997 yılındaki
protokolün mülki amirin talebini gerekli görmediğini söylüyor.
Bayramoğlu protokolün en önemli maddesinin ise iç tehdit ile ilgili
olduğunu belirterek şöyle konuşuyor. “ askeri otoriteye mülki amir
talep etmeden de gerek gördüğü anda müdahale etme yetkisini
vermiştir. İkincisi askeri makamlara iç tehdit ile ilgili düzenleme
ve müdahale etme yetkisini vermiştir. Buradaki sistem askerin iç
güvenlik alanında kendine has özel bir alan oluşturmasına yol
açmıştır. Bunların içine istihbarat çalışması tabi ki giriyor.
Protokolü okursanız değerlendirme diyor zaten. İstihbarat
çalışmaları giriyor, takip çalışmaları giriyor. Tehlikeli gördüğü
her şey giriyor”
DARBENİN KILIFI HALİNE GETİRİLDİ
Son ortaya çıkan Balyoz harekât planına yasal kılıf olarak
Emasya’nın gösterildiğini söyleyen Bayramoğlu ortaya çıkan
belgelerin bunu doğruladığını belirterek “. Dolayısıyla bir grubun
değil bütün bir ordunun Emasya üzerinden darbe tatbikatı yaptığını
gösteriyor. Çünkü tutuklanacak kişilerden, kullanılacak
gazetecilere tutuklanacak iki yüz bin kişiye kadar her şey Emasya
planlarında yer alıyor. Dolayısıyla bu planlardan bir tatbikat
yapıldığı görülüyor. Savaş olduğunda sıkıyönetim ilan edilir ve
Emasya gündeme girer kılıfı altında darbe tatbikatı yapıldığı belli
oluyor” diye konuşuyor.
GİZLİ DÜZENLEME OLMAZ
Emasya’nın gizli bir protokolle imzalanmış olması içindeki birçok
maddenin bilinmesini engelliyor. İdare Hukuku konusunda uzman Prof.
Dr. Niyazi Öktem protokolün bu yönüne dikkat çekerek “ Kamuoyuna
açıklanmayan bir protokol Emasya. Normal demokratik nizam
içerisinde böylesine şeffaflık içermeyen düzenlemeler yapılmaması
gerektiğini düşünüyorum” diyor.