Balyozcu paşanın GATA keyfi
Abone olYatarak' tedavisini gerektiren hastalığı olmayan Orgeneral Saygun'un yakalama karar tarihi 11 Şubat'tan bu yana GATA'da kaldığı ortaya çıktı
Balyoz davası sanığı emekli Orgeneral Ergin Saygun'un 11 Şubat 2011'de hakkında verilen yakalama kararından bu yana 'hastanede yatarak' tedavisini gerektiren bir hastalığı olmamasına rağmen GATA'da kaldığı ortaya çıktı.
Daha önce Mehmet Haberal, Levent Ersöz ve Hasan Atilla Uğur gibi birçok Ergenekon sanığına yapıldığı gibi Saygun'un da GATA Kardiyoloji Servis Şefi Tuğamiral Prof. Dr. Bekir Sıtkı Cebeci'nin gözetiminde usulsüz bir şekilde hastaneye yatırıldığı öne sürüldü.
PAŞALARA FARKLI MUAMELE
Bugün'ün haberine göre, Saygun'un kardiyoloji servisine yatış formunda herhangi bir ön tanının belirtilmediği öğrenildi. Acil bir durumu olmadığı için hiçbir tedavi yapılmadığı iddia edilen Saygun'un klinikten uzakta ve lüks bir odaya yerleştirildiği belirtildi. Prof. Dr. Cebeci'nin de Saygun'u her gün ziyaret ederek emirlerini aldığı bildirildi. Aynı gün GATA'ya başvuran Balyoz sanığı emekli Tümg. Recep Rıfkı Durusoy'ur kardiyoloji kliniğinde birkaç gün yattıktan sonra taburcu edildiği öğrenildi.
GERÇEKLER ANKARA RAPORUNDA
Saygun hakkındaki suçlamaların gündemde olmadığı Kasım 2010'da Ankara GATA'dan alınan rapor ise İstanbul GATA'daki usulsüzlükleri göz önüne seriyor. Raporda Saygun'un hastalıkları ve tedavi önerileri sıralanırken, yatarak tedavi görmesini gerektirecek bir durumun olmadığı vurgulanıyor. Bu rapor ile GATA Haydarpaşa Hastanesi'nde yattığı süre içerisinde verilen 3 rapor arasında hastalık tipi ve şiddeti açısından bir fark olmadığı açıkça görülüyor. Saygun için konulan tanıları taşıdığı halde hastanede aylarca yatırılan ikinci bir hastanın olmadığı ifade edilirken, bu süreç içerisinde yapılan gereksiz tüm tetkikler ve hastane masraflarının da devlete ödettirildiği belirtiliyor. Saygun'un yatış sürecindeki laboratuvar tahlilleri, radyolojik bulguları, yapılan tedaviler ve bunların gerekliliğinin tarafsız bir sağlık kurulu tarafından değerlendirilmesi gerektiği kaydediliyor. Saygun'un emekli olması nedeniyle de herhangi bir üniversite hastanesinde kontrollerini yaptırabileceğine işaret ediliyor.
HASTANEDE KURTARMA PLANI
Saygun'un GATA Haydarpaşa'ya yatırılışından Haziran 2011'e kadar odasının üst düzey generallerce toplantı merkezi haline dönüştürüldüğü iddia ediliyor. Saygun'un, bu tarihteki tutuklamaların ardından ziyaretçi sayısının aniden azaldığına dikkat çekiliyor. Ancak bazı dönemlerde Org. Hayri Kıvrıkoğlu ve eski Genelkurmay Başkanı Org.İlker Başbuğ gibi komutanların gizlice Saygun'u ziyaret ettikleri belirtiliyor. Bu ziyaretlerde tutuklu askerleri kurtarmaya dönük yol haritalarının görüşüldüğü ileri sürülüyor.
TARTIŞMALI UYGULAMALAR
Ergin Saygun'un tartışmalı tedavisiyle ilgilenen Tuğamiral Prof. Dr. Bekir Sıtkı Cebeci'nin, hastasının durumunun çok ciddi olduğu yönünde kamuoyuna yaptığı açıklamalar, yolu GATA ve diğer hastanelerden geçen Ergenekon sanıklarını akıllara getirdi. Doktorları tarafından benzer açıklamalar yapılan ve hakkında sahte raporlar hazırlanan Ergenekon Sanığı Mehmet Haberal'ın sağlık durumunun çok iyi olduğu ortaya çıkmıştı.
HASTA OLMAYANLARA TETKİK
Yine Balyoz ve Ergenekon davalarının sanığı Levent Ersöz, kardiyolojik problemler nedeniyle yatırıldığı GATA'da anjiyo olmuştu. Ardından da gastroenteroloji servisinde kolonoskopi-gastroskopi, üroloji servisinde prostat ameliyatı, ortopedi servisinde fasiotomi operasyonu geçirmiş ve uğramadığı klinik kalmamıştı. En son ölümün eşiğine gelen Ersöz'ün kalp krizini simüle etmesi için Cafergot adlı ilacı kullandığı ve bu ilacın da Cebeci tarafından temin edildiği öne sürülmüştü. Kasığına mikrop enjekte edilerek nekrotizan fasit geçirtildiği anlaşılan Ersöz'ün GATA'dan taburcu edilmesi kararlaştırılmıştı. GATA'ya gerçek yatırılış sebebi prostat büyümesi olan Ersöz için Cebeci'nin, hastanede kalış süresini uzatmak amacıyla kalp hastası olmamasına rağmen EKO, anjiyo gibi tetkikler yaptırdığı öne sürüldü.
GEREKSİZ YERE YATMIŞLAR
Cebeci'nin ilgilendiği bir başka Ergenekon sanığı ise Hasan Atilla Uğur oldu. Hiçbir kalp hastalığı olmamasına karşın aylarca hastanede yatan Uğur'un halen bir yıldan fazla süredir Silivri'de şikayeti olmadan tutuklu bulunduğuna dikkat çekildi. Cebeci'nin benzer yöntemi Balyoz sanığı Orgeneral Bilgin Balanlı için de uyguladığı önü sürüldü. Tutuklandığı gün hastaneye getirilen Balanlı'nın Cebeci tarafından karşılandığı belirtildi. Nöbetçi doktora baskı yaptığı ifade edilen Cebeci'nin kalple ilgili şikayeti olmadığı halde Balanlı'yı kardiyoloji servisine yatırttığı iddia edildi. Hastanede kaldığı sürede gereksiz tetkiklerle kalış süresi uzatılmaya çalışılan Balanlı'nın nezle dahil hiçbir sağlık sorunu olmadığı halde tam iki ay hastanede tutulduğu kaydedildi. Tabip Albay Mehmet Saraçoğlu'nun da Cebeci'nin girişimleriyle gereksiz yere yatışı yapılan sanıkların hastanedeki kalış sürelerini uzatmak için nöroloji kıliniğinde tüm tetkik ve işlemleri uyguladığı ancak bu işlemlerin hiçbirinde hastalık bulgusuna rastlanmadığı öğrenildi.