Balyoz savcısı Süleyman Pehlivan’a 13 yıl hapis cezası
Abone ol‘Amirallere suikast’ ve ‘Balyoz’ soruşturmalarının savcısı Süleyman Pehlivan’a, FETÖ üyeliğinden 13 yıl altı ay hapis cezası verildi.
Darbe girişimi sonrası meslekten ihraç edilen ve tutuklanan
Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay ile Hakimler ve Savcılar
Yüksek Kurulu (HSYK) üyelerinin yargılanmasına devam edildi.
Yargıtay 9. Ceza Dairesince, Yargıtay Genel Kurul Salonu'nda görülen duruşmaya, tutuklu sanık Süleyman Pehlivan ve avukatı katıldı. Örgütün talimatıyla 2010'da Yargıtay üyeliğine seçildiği, FETÖ toplantılarına katıldığı, ByLock kullandığı, ankesörlü telefonla arandığı belirtilen Pehlivan, esas hakkındaki savunmasını yaptı.
Balyoz soruşturmasında koordinatör savcı olarak görevlendirildiğini, birkaç ay sonra kendisinin yerine Mehmet Ergül'ün koordinatör savcı yapıldığını anlatan Pehlivan, soruşturmanın "plan" adı altında yapılan bir darbe çalışmasıyla ilgili olduğunu ileri sürdü.
KAMU DAVASI AÇILDI
Dosyadaki bilirkişi raporları, tanık beyanları ve ses kayıt
çözümlerinden eylemin bir darbe çalışması olduğu düşünülerek kamu
davası açıldığını savunan Pehlivan, bu dava açılırken sadece
dijital delillere dayanılmadığını iddia etti.
Sanık Pehlivan, bilirkişi raporları, tanık beyanları ve ses
kayıt çözümlerinin, plan semineri adı altında bir darbe çalışması
yapıldığını gösterdiğini öne sürdü.
Pehlivan, Balyoz soruşturması kapsamındaki tüm karar ve
yapılan işlemlerin yargısal takdir yetkisi kapsamında kaldığını
iddia etti.
SUÇLAMALARI KABUL ETMEDİ
Kamuoyunda "FETÖ'nün kumpas davaları" olarak bilinen Amirallere
Suikast ve Balyozsoruşturmalarında görev yapan, Amirallere
Suikast soruşturmasında hakkında ikinci kez yakalama karara verdiği
Yarbay Ali Tatar'ın intiharına yol açmakla da suçlanan Pehlivan, bu
soruşturma hakkında da konuştu.
Karamürsel ilçesinde patlayıcı madde ele geçirilmesi üzerine başlatılan soruşturma kapsamında Ali Tatar'ın da aralarında bulunduğu bazı şüpheliler hakkında soruşturma yapıldığını anlatan Pehlivan, bu kişilerden bazılarının tutuklandığını, bazılarının ise serbest bırakıldığını ifade etti.
Serbest bırakılan kişilerle ilgili itirazda bulunduğunu kaydeden Pehlivan, serbest bırakılmaya karşı itirazın savcıların görevi olduğunu, bu işlemlerde hukuka aykırı bir eyleminin bulunmadığını öne sürdü.
Tamamen yargı yetkisini kullanmaktan kaynaklanan iş ve işlemleri nedeniyle suçlandığını ileri süren Pehlivan, ByLock kullandığı, ankesörlü telefonla arandığı, örgütün sivil imamlarıyla baz çakışması bulunduğu şeklindeki tespitleri de kabul etmedi.
Süleyman Pehlivan, tutuklu bulunduğu süre göz önüne alınarak tahliyesi ve beraatine karar verilmesini istedi.
MAHKEME KARARINI OKUDU
Verilen aranın ardından toplanan Yargıtay 9. Ceza Dairesi heyetinin
oy birliğiyle aldığı kararı, heyete başkanlık eden Daire üyesi
Abdurrahman Orkun Dağ okudu.
Kararda, Pehlivan'ın, "FETÖ/PDY'ye üye olmak" suçunun sabit
olduğu, bu nedenle sanığa Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 314/2. maddesi
gereğince "örgüt içindeki faaliyetleri, kastının yoğunluğu, örgüt
içindeki konumu, örgütte kaldığı süre" dikkate alınarak, alt
sınırdan uzaklaşılarak 9 yıl hapis cezası verildiği kaydedildi.
Terör suçlarında cezanın yarı oranında artırılmasını öngören 3713
sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun 5/1 maddeleri uyarınca sanığa
verilen ceza artırılarak 13 yıl 6 aya çıkarıldı. Sanığın
duruşmalarda pişmanlığının gözlemlenmemesi nedeniyle cezasında
herhangi bir takdiri indirim uygulanmadı.
Heyet, sanığın tutuklu bulunduğu sürenin infazından düşülmesine ve Pehlivan hakkında tutukluluk şartlarının devamına karar verdi. Karara karşı temyiz yoluna başvurulabiliyor. Temyiz istemini Yargıtay Ceza Genel Kurulu görüşecek.