Balyoz sanığı albaya coşkulu karşılama
Abone olAnayasa Mahkemesi’nin verdiği "yeniden yargılama" kararının ardından Balyoz davasından tahliye edilen emekli Deniz Kurmay Kıdemli Albay Me...
Anayasa Mahkemesi’nin verdiği "yeniden yargılama" kararının
ardından Balyoz davasından tahliye edilen emekli Deniz Kurmay
Kıdemli Albay Mesut Zafer Sarı, Marmaris’teki evine döndü.
Dün gece saat 23.30 sıralarında Marmaris Gençlik Meydanı’na
kalabalık bir araç konvoyu eşliğinde gelen Mesut Zafer Sarı’yı
silah arkadaşları, İşçi Partililer ve Milli Merkez üyeleri
karşıladı. “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” pankartının açıldığı
karşılamada Sarı’nın moralinin yüksek olduğu gözlendi. Mesut Zafer
Sarı, basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Marmaris halkına
teşekkür ederek başladığı konuşmasında Sessiz Çığlık ve Adalet
nöbetinin önemine değinen Sarı, şöyle konuştu: “Sessiz Çığlık
Türkiye’de ses getirmiştir. Sessiz olan bir çığlık aslında yaydığı
frekansla tüm Türkiye’nin ve eli vicdanında olan yargı
mensuplarının bu sesi duymalarını sağlamıştır.”
Asrın İftirası yazılı bir de tişört giyen Mesut Zafer Sarı,
kendisini karşılamaya gelenlere hitaben şunları söyledi:”Şu an
devam eden Askeri Casusluk davasından Şirinyer Askeri Cezaevinde 3
silah arkadaşımı bıraktım. Bundan sonra ilk görevimiz onları oradan
alıp evlerine sevdiklerine kavuşturmak olacak. Elimizde birçok
belgenin yanı sıra 9 Mayıs 2013 tarihli Birleşmiş Milletler Keyfi
tutuklamalar grubunun aldığı bir karar var. Bu kararda hak
ihlalleri 1 yıl önce deklare edildi. Avrupa İnsan Mahkemelerine
yapılan başvurular sonrasında hak ihlalleri ilgili işlem yapılması
yönünde bir karar var. Bu karar Adalet Bakanlığı kanallarına ulaştı
ancak basından saklandı."
Türkiye’de karanlık güçlerin aktif bir basın politikası uygulayarak
duyulması gerekenleri duyurmadığını anlatan Sarı, sözlerini şöyle
sürdürdü: "Menfi bir propaganda yaparak halktaki algıyı değiştirdi.
Buradan görülüyor ki hukuk düzeni yerel mahkemelerle birlikte
çökmüştür. Bu çok üzücüdür. Ama Anayasa Mahkemesi evrensel hukuk
ilkelerini bir kez daha göz önüne alarak oy birliği ile karar almış
ve yargı içinde temizlenmesi gereken bir kısım olduğunu açıkça
deklare etmiştir. Bizim zaten haksız ve hukuksuz yere içeride
olduğumuz esir ve tutsak tutulduğumuz tüm dünya tarafından
bilinmekteydi. Bunu bilmeyen yok. Bu işin içinde olanlar zaten
bunları da deklare etti. Başbakan dahil bunun kumpas olduğunu
açıkça deklare etti. Başbakan’ın hukuk danışmanı olan Gazi
Üniversitesi Rektörünün hazırladığı kitapçıkta bu konular bütün
açıklığı ile açıklandı. Ancak, yerel mahkeme ve Yargıtay bunları
hiçbir şekilde görmek istemedi. Çünkü karanlık güçlerin etkili
odaklarının Türkiye üzerine oynanan oyunların devam etmesi Türk
Silahlı Kuvvetlerinin sindirilmesi gerekiyordu. Ama biz işte şu an
karşınızdayız. Mustafa Kemal’in askeri hiçbir zaman sinmeyecek, her
zaman alnı açık başı dik ve vatan hudutlarını korumak üzere her
zaman görev başındayız. Devam eden tüm davalar dijital deliller
üzerine kurulmuş olup Anayasa Mahkemesi’nin verdiği karar tüm bu
davaları etkiliyor.”
SESSİZ ÇIĞLIK TÜRKİYE’DE SES GETİRMİŞTİR
Mesut Zafer Sarı, Trabzon’dan başlayıp Antalya’ya kadar ulaşan
sahil kesimleri ve iç kesimlerde sürdürülen Sessiz Çığlık
etkinliğinin kamu oyundaki etkisinin çok büyük olduğunu ifade
ederek şöyle konuştu: “Hepinize şükranlarımı sunuyorum. En son
Anayasa Mahkemesi önünde başlatılan ve bir çok platformun dahil
olduğu, aç susuz oradaki bekleyişlerin 63 gün sonra sonuca ulaşması
bizler için çok önemli olmuştur. Orada bekleyen tüm komutanlarıma,
vatanseverlere hepsine şükranlarımızı sunuyoruz. Onların bu
davadaki haklı gururu hiç bir zaman yadırganamaz. Sizlerin
destekleri çok büyük oldu bizler için. Sizler olmasaydınız kamuoyu
bu kadar bilinçli olmayacaktı. Sessiz Çığlık Türkiye’de ses
getirmiştir. Sessiz olan bir çığlık aslında yaydığı frekansla tüm
Türkiye’deki ve eli vicdanında olan yargı mensuplarının bu sesi
duymalarını sağlamıştır. Ben emekliliğimi verdim, ama bu demek
değil ki biz üniformamızı çıkardık iş bitti. Biz Mustafa Kemal’in
askerleriyiz, onun birer neferiyiz. Görevimize Türkiye’nin hak
menfaatlerini korumak için her zaman devam edeceğiz.”
(İHA)