Balyoz davasında şok gelişme!
Abone olHSYK, Balyoz davasına bakan Özel Yetkili İstanbul 10’uncu Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Zafer Başkurt’u geçici yetkiyle Gebze’de görevlendirdi.
HSYK, Balyoz Davası'na
bakan 10. Ağır ceza Mahkemesi Başkanı Hâkim Zafer Başkurt ile Dink
davasının yanı sıra Ergenekon itirazlarını da karara bağlayan 14.
Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Erkan Canak’ı başka göreve
atadı.
‘Uyuşturucu sanıkları ve avukatlarıyla ilişki’
iddiasıyla yürütülen soruşturma kapsamında alınan bu kararla,
Başkurt Gebze’ye, Canak Sakarya’ya tayin edildi.
HÂKİMLER ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK),
yetki kararnamesinde sürpriz bir kararla iki kritik mahkemenin
başkanını, ‘Uyuşturucu sanıkları ve avukatlarıyla
ilişki’ iddiasıyla yürütülen soruşturma kapsamında tayin
etti. Müfettişlerin “yer değişikliği” istediği
Balyoz Davası’na bakan İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nin Başkanı
Hâkim Zafer Başkurt ve Ergenekon sanığı Şener Eruygur’un eşi
Mukaddes Eruygur’un ses kaydında “12 ve 14. ağır ceza
mahkemeleri bizden” dediği, Dink davasının yanı sıra
nöbetçi mahkeme sıfatıyla Ergenekon itirazlarını da karara bağlayan
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Erkan Canak’ın görev yeri
değişti. Zafer Başkurt Gebze’ye, Erkan Canak Sakarya’ya atandı.
Kurul, Başkurt’un yerine 13. Ağır Ceza Mahkemesi üyesi hâkim Ömer
Diken’i, Erkan Canak’ın yerine de 14. Ağır Ceza Mahkemesi üyesi
Rüstem Eryılmaz’ı getirdi.
Aralarında emekli Orgeneral Çetin Doğan, emekli Oramiral Özden
Örnek ve emekli Orgeneral İbrahim Fırtına’nın da bulunduğu 196
subay yarın Silivri’de hâkim karşısına çıkacak. Balyoz Davası’na
bakacak heyetin başkanı Zafer Başkurt’un görevinden alınma kararı,
önceki gün Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in katılmadığı yetki
kararnamesinin görüşüldüğü toplantıda alındı.
Uyuşturucu sanıklarıyla ilişkiden
Görevlerinden alınan Başkurt ve Canak hakkındaki soruşturma, Adalet
Bakanlığı müfettişlerince 25 Ağustos 2009’da başlatıldı. Canak’la
ilgili soruşturma, “Uyuşturucu davasına bakan avukatlarla
yakın ilişki içinde olması ve bir davanın takibini yapan bir
kadınla gayri ahlaki ilişki kurduğu” iddiasıyla
yürütülüyor. Başkurt hakkındaki soruşturma da, “Uyuşturucu
davası sanıklarıyla yakın ilişki ve tahliye kararı
vermek”ten yürütülüyor. Başkurt, Kürşat Yılmaz, Tuğba
Özay, Urfi Çetinkaya ve İsmail Hacısüleymanoğlu’nu da yargılamıştı.
Uyuşturucu ticareti suçundan tutuklu bulunan Urfi Çetinkaya ve
Kürşat Yılmaz, Başkurt hakkında rüşvet iddiasında bulunmuştu. Zafer
Başkurt’un bir fuhuş operasyonu sonrasında da ismi gündeme
gelmişti.
Haberal’ın dava açmadığı hâkim
Zafer Başkurt, Ergenekon tutuklusu Prof Dr. Mehmet Haberal’ın
tahliyesi yönünde oy kullanmıştı. Bu nedenle Haberal, tahliye
sürecinde dosyasına bakan hâkimlerden sadece Başkurt’a karşı
tazminat davası açmamıştı. Haberal, kendisini tahliye etmeyen dokuz
Ergenekon hâkimini Yargıtay’da tazminata mahkûm ettirmişti.
Başkurt, uzun tutukluluk hallerine koyduğu muhalefet şerhleriyle
tanınıyor. İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi, 5 Mart’ta Balyoz
Davası’nda 33 şüphelinin tutukluluğuna yapılan itirazı reddetti.
İki hâkim tutukluluk yönünde karar verirken, Başkan Başkurt
muvazzaf Tuğamiral Cem Aziz Çakmak ve Tümamiral Ramazan Cem
Gürdeniz’in de bulunduğu 20 askerin tutuklu kalmasına gerek
olmadığı yönünde muhalefet şerhi koydu.
Canak da tahliye istemişti
Canak, Dost Tarikatı lideri İhsan Güven’in öldürülmesi, Agos
Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesi ve Anadolu
Federe İslam Devleti’nin lideri olduğu öne sürülen Metin Kaplan’ın
yargılandığı davalara bakan İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi
heyetine başkanlık yapmıştı. İrticayla Mücadele Eylem Planı
soruşturması davasının tutuklu sanığı Albay Dursun Çiçek hakkında
“Kaçma ve delilleri karartma şüphesi yok”
gerekçesiyle verilen ilk tahliye kararının altında da Erkan
Canak’ın imzası vardı.
Balyoz’a ataması 19’a karşı 3’le
HSYK, “haklarındaki uyuşturucu sanık ve avukatlarıyla yakın
ilişki iddiasıyla” yürütülen soruşturmanın selameti
açısından, 10. ve 14. ağır ceza mahkemesi başkanlarının geçici
yetkiyle alınmasında uzlaştı. Ancak biri başka mahkemeden getirilen
yeni iki isim tartışma yarattı. Bazı üyeler, atamanın müfettiş
raporu ile yapılamayacağını savundular. Bazı üyeler, baktıkları
kritik davalar nedeniyle yeni atanacak isimlerin üzerinde uzlaşma
sağlanmasını istediler. Tartışma sonrası soruşturması süren iki
başkan oybirliği ile alınırken, yerlerine gelen iki yeni isim 19’a
karşı 3 oyla yetkilendirildi.
HSYK’nın internet sitesinde dün yayımlanan yetki kararnamesi 500
kişiyi kapsıyor. Kararla, Türkiye genelinde toplam 67 mahkeme
faaliyete geçirildi. 11 mahkemenin faaliyeti donduruldu.
Heyete başkanlık yapmadı
Tayini çıkartılan Başkanı Zafer Başkurt, dün sabah saatlerinde
görülen duruşmalarda heyete başkanlık yaptı ancak tayin kararını
öğrenince öğleden sonra görülen duruşmalara ise katılmadı.
Başkurt’un yerine heyete Ali Efendi Peksak başkanlık yaptı.
Başkurt’un yerine atanan Ömer Diken’in ise İstanbul’da mahkeme
başkanlarından sonra en kıdemli özel yetkili ağır ceza hakimi
olduğu için atandığı belirtildi. Diken, Ergenekon davası
sanıklarından Gürbüz Çapan, Adil Serdar Saçan, Emcet Olcaytu,
Hüseyin Nazlıkul ve Tanju Güvendiren hakkında tutuklama kararını
vermişti.
Canak, Çiçek’i tahliye etmişti
Dursun Çiçek, 30 Haziran’da dönemin Nöbetçi 14. Ağır Ceza Mahkemesi
Hakimi Rüstem Eryılmaz tarafından tutuklanmıştı. Aynı gün 14. Ağır
Ceza üyelerinden Yakup Hakan Günay izne ayrılmış ve üye açığını
kapatmak için izinde olan 13. Ağır Ceza Hakimi Faik Saban heyete
dahil edilmişti. Bu atama, mahkemedeki dengeyi bir anda
değiştirmişti. Albay Çiçek, tutuklanmasından 18 saat sonra 2’ye
karşı 1 oyla serbest kalmıştı. Oylama sırasında Başkan Erkan Canak
ve yeni üye Faik Saban, Albay Çiçek’in lehine oy kullanmıştı.
Uyuşturucu baronu Canak’ı açıkça tehdit
etmişti
ERGENEKON’da yargıyı etkilemekle suçlanan ve gözaltına alındıktan
sonra tutuklanan avukatlardan Kudbettin Avcı’nın, o dönem İstanbul
14. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Erkan Canak’ı açıktan tehdit ettiği
dinleme kayıtlarıyla ortaya çıkmıştı. Canak, operasyonda tutuklanan
avukat Ali Hadi Emre ile yaptığı görüşmede, Avcı’nın kendisini
nasıl tehdit ettiğini şu sözlerle anlatmıştı: “Kudbettin
beni ikide bir tehdit edip duruyor ya. Ya ne bileyim işte o
hadiseden dolayı yok efendim işte bunu tahliye edeceksin, etmezsen
seni müfettişe şikâyet ederim, iftira ederim. Zafer Bey’e söylemiş.
O da geldi bana söyledi. Moralim bozuluyor ya. Ben de yatarım. Sen
de yat. Bizim Zafer başkana söylüyor. O da gelip bana söylüyor. Ya
bu kafayı mı yemiş? Böyle tehditle bir şey mi istiyor?”
Daha sonra avukat Kudbettin Kaya’nın, Canak’ı, tahliye edilmesi
için tehdit ettiği “uyuşturucu baronunun” Cemal
Nayır olduğu iddiası ortaya atılmıştı. Bakan Sadullah Ergin de
katıldığı bir televizyon programında, Canak’ın tehdit edilme
olayına değinmişti.