Balyoz davasına bu sözler damga vurdu
Abone olBüyükanıt ve Kalyoncu'nun Balyoz Davası'nda tanık sıfatıyla ifade vermesinin ardından, İlker Başbuğ'un ifadesi de tamamlandı
Eski Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt ve Jandarma
Genel Komutanı Bekir Kalyoncu, Balyoz Davası kapsamında tanık
olarak ifade vermek için bugün sabah erken saatlerde adliyeye
geldi.
Duruşmanın sabah saatlerinde görülen kısmında Jandarma Genel Komutanı Bekir Kalyoncu ifadesini verdi. Kalyoncı ifadesinde "Aklıma darbe yapmak gelmedi. Ortada fol yok yumurta yok. Senaryo geleceğe yönelikti" dedi.
Saat 14:00'da ifade vermeye başlayan eski Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt ise mahkemede 'İrtica laikliğe karşı mutlak bir tehdittir' derken, seminerde darbe planı yapıldığını duymadığını söyledi.
Sabah saatlerinde ifade veren Jandarma Genel Komutanı Bekir
Kalyoncu ve öğle saatlerinde ifade veren Emekli Genelkurmay Başkanı
Yaşar Büyükanıt'ın ardından İlker Başbuğ da saat 17:00 itibarıyla
ifade vermeye başladı. Başbuğ'un yaklaşık iki saat süren
ifadesinden satır başları şu şekilde:
Başbuğ tanık olarak geldiği Balyoz Davası'nda ikamet adresi
sorulduğunda "Biliyorsunuz bir süredir Silivri"
cevabını verdi. Mahkeme Başkanı Ömer Diken tahliye olunca
ulaşılabilecek bir adresi olup olmadığını sorması üzerine tanık
İlker Başbuğ, Fenerbahçe Orduevinde'ki konutlarda kaldığını
söyledi. İlker Başbuğ "Bildiğimi dosdoğru söyleyeceğime
namusum ve vicdanım üzerine yemin ederim" şeklinde sözleri
söyleyerek tanıklık yemini yaptırıldı. Mahkeme Başkanı tarafından
hangi gerekçelerle tanıklığa başvurulduğu açıklanan Başbuğ, yeminli
olarak verdiği ifadesinde dönemin Kara Kuvvetleri Kurmay Başkanı
olarak açıklamalarda bulundu.Mahkeme Başkanı Ömer Diken,
"Size soru sorulmaksızın pek çok konuya değindiniz. Bir
bütünlük oldu" dedi.
"KİMSE MERAK ETMESİN PLANLARI DEĞİŞTİRDİK"
Başbuğ, "1. Ordu Komutanlığı tatbikat programını
planlama ve çalışması yapmakla görevlidir ve çalışmalarada
başlamıştır. Olasılığı En Yüksek Tehlikeli Seneryo 2003 tarihinde,
2000 tarihli Milli Askeri Stratejik Dökümana göre düzenlenmiştir.
Bu belgenin üzerinde ise Milli Güvenlik Stratejisi vardır"
dedi. Türkiye'nin o tarihlerde çevresinde yaşanan savaş ortamına
dikkat çeken Başbuğ, "Bu planların ortaya çıkmasından sonra
gizlilikleri ortadan kalktı. Kimse merak etmesin planları
değiştirdik" dedi. Başbuğ, "Seneryonun içeriğinde
eğer bir suç unsuru varsa bize sormanız lazım. Neden oynanmasına
müsade ettiniz diye sormalısın. 1. Ordu bizim mesaj emrimizden
sonra çalışmalarına devam ediyor. Sonra 17 Ocak 2003 tarihinde Kara
Kuvvetleri Komutanları 1. Ordu Komutanlığı'nı ziyaret ediyor. 31
Ocak 2003'de de 1. Ordu Komutanlığı plan semineriyle ilgili
yazısını yazıp gönderiyor. Bu yazı Genelkurmay Başkanlığı dahil 56
adrese gitmiştir. Bu yazıda OEYTS oynacaklarını alternatif
planlarada bakılacağınıda söylüyorlar, ancak 2. Maddesinde de
Egemen Harekat Planı'nın öncelikli oynanacağı söyleniyor. Bir
boyutuyla Kara Kuvvetleri Komutanlığının isteklerini büyük ölçüde
karşıladığını değerlendirdik. 31 Ocak 2003 tarihli yazıya uygun
olarak icra edildiğini değerlendirdik" diye konuştu.
"GENELKURMAY BAŞKANI ASLA YALAN SÖYLEMEZ"
Tanık Başbuğ, "Genelkurmay Başkanlığı raporlarına şüpheyle bakılması bizleri çok üzüyor. Genelkurmay Başkanlığı yalan söylemez sayın hakim. Genelkurmay Başkanı da dahil karargah yalan söylemez. Eksiklik olabilir ama Genelkurmay asla yalan söylemez. Seminer evraklarının neden imha edildiği sorusuna da tüm seminer evrakları 5 yıl sonra emir gereği güvenlik nedeniyle imha edilir. Başka bir sebepten değil. Gözlemci heyeti bu tatbikatlarda en ufak olağan dışılık görürse bize rapor eder. Görevleri budur, böyle bir şey olmadı" diye konuştu.
"OLAĞANÜSTÜ DURUM BELİRTİLSEYDİ BUNU UNUTMAMIZ SÖZ KONUSU OLAMAZDI"
Tatbikatan sonra 2003 yılındaki seminere katılan gözlemcilerin komuta katına sözlü ya da yazılı bir bilgi sunduklarını hatırlamadığını belirten Başbuğ, "Eğer sıradışı olağan üstü bir durum olsa mutlaka bize anlatırlardı. Bugün burada hatırlamamız söz konusu olamazdı" dedi. Prensip olarak tatbikattan sonra sonuç raporunun komuta katına yani kendilerine sunulması gerektiğini belirten Başbuğ, "Bugün net olarak bize sunulduğunu hatırlamıyorum. Eğer sunulmuş olsaydı ve olağan üstü durum belirtilseydi bunu unutmamız söz konusu olmazdı" diye konuştu.
CHP'Lİ VEKİL SORU TEPKİ GÖSTERİNCE HAKİM UYARDI
Duruşma savcısı Savaş Kırbaş seminere ilişkin tanık İlker
Başbuğ'a soru sorduğu sırada sanık avukatları ve duruşmayı izlemeye
gelen CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal tepki gösterdi. Söz
almak isteyen Tanal'a mahkeme Başkanı Ömer Diken, "Siz
milletvekilisiniz, sizin burada bir müdahale ve söz hakkınız
yoktur. Sizin burada oturmanıza kim izin verdi. Biz o bölümü
tutuksuz sanıklara ayırmıştık" dedi. Bunun üzerine CHP'li
vekil Tanal, "Personelinize sorun" diye cevap verdi. Diken,
"Milletvekili olduğunuz için size saygı gösterdik. Lütfen
yerinize oturun. Biz Türk milleti adına yargılama yapıyoruz. Siz
ise seçilmiş bir milletvekilisiniz. Sizin göreviniz yasamadır,
bizimki de yargıdır" dedi. Cumhuriyet Savcısı Kırbaş,
"Nasıl olur, bir milletvekilinin bana müdahele hakkı yoktur" diye
cevap verdi.
BAŞBUĞ: SİZ ASKERLİĞİNİZİ İYİ YAPMIŞSINIZ SAYIN BAŞKAN
Duruşmada Mahkeme Heyeti Başkanı Ömer Diken, bazı sorularda
Yunanistan karasularının 6 mil olduğuna değinilmesi üzerine, hukuk
fakültesinde uluslarası hukuk dersinde bunu gördüklerini
belirterek, Yunan karasularının 6 mil olarak görülmesine ilişkin
açıklamada bulundu. Bunun üzerine Başbuğ, "Siz askerliği
iyi yapmışsınız sayın başkan" deyince salonda gülüşmeler
yaşandı. Başkan Diken, Başbuğ'a Genelkurmay Başkanlığı yaptığı
dönemi kapsayan göreviyle ilgili sorular yöenltilmesine izin
vermedi. Diken, mesaj formuyla ilgili tanıkların dinlenildiğini
belirterek, Başbuğ ve Levent Gözkaya'ya salondan
ayrılabileceklerini ifade ederek, duruşmaya ara verdi.
BÜYÜKANIT'TAN İLK SÖZLER
''Balyoz Planı'' davasında tanık olarak dinlenilen eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgenerel Yaşar Büyükanıt, Genelkurmay 2. Başkanı olarak kendisine sunulan seminer sonuç raporunu imzaladığını hatırlatarak, ''Hukuk dışı bir şey olmadığı kanaatindeyim. Sonuç raporunun altındaki imza raporu onayladığım anlamına gelmez. Bir senaryo yapmak o ülkeye taarruz yapılacağı anlamına gelmez. 2003'te irtica tehdit olarak görülüyordu. İrtica laikliğe karşı bir tehdittir. Öncelik değişir ama şuan öncelikli tehdit terör. Askeri hukukçular semineri hukuka uygun buldu" şeklinde konuştu.
SAVAŞ SENARYOLARI
''Savaş kapsamında senaryolar yaratır, oynarsınız ama bu o ülkeye taarruz edeceğiniz anlamına gelmez'' diyen Büyükanıt, Türkiye'nin öncelikli sorunu 'terör' dedi.
Büyükanıt'ın ifade vermesi tamamlandı.
TANIKLIK YEMİNİ YAPTIRILDI
Mahkeme Başkanı Ömer Diken tanıkların dinleneceğini belirtti. Ömer Diken ilk olarak Kalyoncu'nun dinleneceğini belirterek diğer tanıkların duruşma salonundan dışarı çıkmasını istedi. Büyükanıt'ın da aralarında bulunduğu 6 tanık, hakim ve savcıların duruşma salona giriş yaptığı kapıdan duruşma salonundan ayrıldı. Tanık olarak dinlemek üzere kürsüye çağrılan Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Bekir Kalyoncu'ya ilk önce tanık hakları hatırlatıldı. Kalyoncu'ya daha sonra "Bildiğimi dosdoğru söyleyeceğime namusum ve vicdanım üzerine yemin ederim" şeklinde sözleri söyleyerek tanıklık yemini yaptırıldı. Kalyoncu yemin metnini okuduğu sırada mahkeme heyeti ve sanıklarda dahil olmak üzere herkes ayağa kalktı. Kimlik tespiti yapılan Kalyoncu ikamet adresi olarak Jandarma Genel Komutanlığı'nı söyledi.
HAKİM TANIK KALYONCU'YA İDDİAYI HATIRLATTI
Mahkeme Başkanı Ömer Diken iddianamedeki suça değinerek, "5-7 Mart 2003 tarihinde 1. Ordu Komutanlığı'nda bir seminer düzenleniyor ve iddiaya göre seminerde darbe planı yapılıyor. Sizinde dava konusu plan seminerine ilişkin düzenlenen Genelkurmay Bakanlığı sonuç raporunda imzanızın bulunması nedeniyle tanık olarak dinlenmenize karar verildi" dedi.
"OLAĞANÜSTÜLÜK FARK ETMEDİM"
Başkan Ömer Diken'in, "Sizin Genelkurmay sonuç raporda imzanız var. Seminerde olağanüstü görüşme yapıldığına yönelik bir şüpheye vardınız mı?'' şeklindeki sorusuna tanık Bekir Kalyoncu, seminerin sonuç raporuna askeri hiyerarşi gereği kendisinin de 21 Mart tarihinde imza attığını söyledi. Kalyoncu, "20 Mart tarihinde Amerika, Irak'a savaş başlatmıştı. Çok yoğun dönemdi. Ben raporda sadece semineri düzenleyen ordunun bir talebi olup olmadığına baktım" diye konuştu.
Kalyoncu sonuç raporunda imzasının olduğunu belirterek, "Plan semineri oyun şeklinde yapılır. Seminer adeta bir tiyatro oyunu şeklinde yapılır. Bir senaryo vardır. Çeşitli enjekteler ile durum kötüleştirilerek çözüm arayışları yapılır. Ben raporda herhangi bir olağanüstülük fark etmedim. O dönemde " dedi. Bekir Kalyoncu 1. Ordu Komutanlığı'nda seminer düzenlendiği dönemde Genelkurmay Plan Harekat Daire Başkanı olarak tümgeneral rütbesiyle dava konusu plan seminerine ilişkin düzenlenen Genelkurmay Başkanlığı sonuç raporunda imzası bulunuyor.
Plan seminerine ilişkin Genelkurmay Başkanlığı sonuç raporunda imzası bulunan Bekir Kalyoncu, "Gözlemci raporunda herhangi bir anormallik yoktu. O zaman rapora baktığımda olağandı. Şimdi baktığım zaman ve iddianamelerdeden dolayı objektif olamayacağımı değerlendiriyorum" dedi.
"FOL YOK YUMURTA YOK"
Kalyoncu'nun ifadesinin tamamlanmasının ardından heyetin, sanıkların ve avukatların sorularını yanıtladı. Mahkeme Başkanı Ömer Diken'in "Sonuç raporunda dışına çıkılarak darbe hazırlığı yapıldığına dair bir duyum aldınız mı? Hissettiniz mi?" sorusuna Kalyoncu, "Hükümetin kurulmasından 3 ay geçmiş. Anadolu'da bir tabir vardır. Fol yok yumurta yokken böyle bir şeyin aklıma gelmesi mümkün değil. Olsa olsa senaryoda böyle bir durum yaratılmıştır. O sırada Irak savaşı başlamıştı. Afganistan'daki Genelkurmay Karargahı'nda yoğun bir hareketlilik vardı. Aklıma geleceğini zannetmiyorum" diye konuştu.
"SİZ KARGALARA KATILIYOR MUSUNUZ?"
Savcı Savaş Kırbaş'ın "Seminer tarihinde Türkiye'de irticai bir ayaklanma belirtisi gibi bir durum var mıydı?" sorusuna Kalyoncu, "Hayır o tarihte böyle bir durum yoktu" yanıtını verdi. Tutuklu sanık emekli Korgeneral Metin Yavuz Yalçın'ın "Seminer döneminde hem sizin hem de Genelkurmay Başkanlığı'nda işlerin yoğun olduğunu söylediniz. Bu kadar yoğun dönemde Çetin Doğan ve diğer komutanlar işi gücü bırakmış darbe hazırlığı yapmışız. Buna kargalar bile güler, siz kargalara katılıyor musunuz?" sorusuna Kalyoncu gülümseyerek cevap vermedi.
"SENARYOYU BURADA OYNAMAYA HAZIRIZ"
Seminere ilişkin sorularını yanıtlayan Kalyoncu seminere katılmadığını belirterek "Ne oynandığını sadece önümdeki kağıttan biliyorum" demesi üzerine tutuklu sanık emekli Orgeneral Çetin Doğan, "Senaryoyu biz burada oynamaya hazırız arkadaşlarda burada zaten. Seminerde geçen her konuyu saniye saniye ses kaydına aldırdım zaten" dedi.
''BİLİRKİŞİ GİBİ HİSSETTİM''
Kalyoncu, ifadesinin tamamlanmasının ardından yaptığı açıklamada mahkemede kendini tanık olarak değil, bilirkişi olarak hissettiğini söyledi.
Duruşmada salonunda yaklaşık 2 saat kalan Orgeneral Kalyoncu, tanıklığına başvurulmasının ardından işleri olduğunu belirterek, salondan ayrılmak istedi. Mahkeme Heyeti Başkanı Ömer Diken, tanığın Jandarma Genel Komutanı olduğu için işleri olabileceğini belirterek, Orgeneral Kalyoncu'ya ayrılabileceğini söyledi.
Bunun üzerine Orgeneral Kalyoncu, mahkeme heyeti ve savcıların kullandığı kapıyı kullanarak salondan ayrıldı.
İMZALARI VAR
Tanık olarak dinlenme gerekçeleri ise Kalyoncu ve Büyükanıt'ın 5-7 Mart 2003 tarihinde 1. Ordu Komutanlığı'nca yapılan plan seminerine ilişkin düzenlenen Genelkurmay Başkanlığı sonuç raporunda imzaları bulunması.
Başbuğ'un ise ocak 2003 tarihli mesaj formunda imzası olması nedeniyle mahkemece dinlenmelerine karar verilmişti.
Duruşma salonundan gelişmeleri paylaşmaları sürdüreceğiz...
BÜYÜKANIT DURUŞMA SALONUNA BÖYLE GELDİ...