Balkaner'in 'Hürriyet'e niçin gitti?
Abone olBalkaner'in Hürriyet'te yakalanması üzerine "Aydın Doğan binada mıydı? Orada idiyse, tepeden aşağılara doğru bakarken neler hissetmiştir?" diye soruyor Taha Kıvanç..
Yurtbank'ın sahibi Ali Balkaner polis tarafından günlerce arandı
ama bir türlü bulunamadı. Sonra derken, Balkaner Hürriyet
gazetesinin binasına girerken görüldü. Balkaner arandığı sırada
'ropörtaj' yapmak amacıyla oraya gidiyordum diyordu. Ama bu
mantıksız gerekçe başka şeyleri düşündürmeye başladı.
İşte, Yeni Şafak gazetesi Taha Kıvanç, köşesinde bu durumu
irdeliyor. Kıvanç, Balkaner'in Hürriyet gazetesinin binasına
girdiği sırada Aydın Doğan'ın orada olup olmadığını sorguluyor.
Kıvanç, buna benzer birçok düşünceyi ortaya atıp olayı
derinlemesine şöyle alıyor:
Yurtbank'ın 35 yıla mahkum patronu Ali Balkaner Hürriyet gazetesine
girerken yakalandığında Aydın Doğan binada mıydı? Orada idiyse,
tepeden aşağılara doğru bakarken neler hissetmiştir?
Sizler "Ne alâka?" diye sormuş olabilirsiniz; insan belleği kolay
unutuyor çünkü... Oysa, arşivime bakıyorum da, Ali Balkaner'in bir
ara milyonlarca kelimelik yayın yapılmayı hak edecek kadar
önemsenen bir figür olduğunu görüyorum.
Ali Balkaner ile Aydın Doğan birbirlerini herhalde tanıyordur. Daha
doğru cümle şu olabilir: Balkaner ile Doğan arasında 'olmayan bir
bağ', TBMM Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu önüne kadar
getirilmişti...
Mahkumiyete yol açan dâvâda, savcılığın elinde varolan Ali Balkaner
ile ilgili 43 kocaman dosya arasında en önemlisi 36 sayfalık ifade
metni... Balkaner'in mahkumiyetiyle sonuçlanan dâvâ öncesinde
verdiği o ifadeler, içinde yer aldığı farklı bir grubun çarpık
ilişkilerine de ışık tutuyor...
Geçtiğimiz hafta hepimiz Brüksel'den çıkacak sonuca kilitlenmiştik;
iki arada birilerinin borsadan milyarlarca lira kaldırdığı
gazetelere malzeme de oldu. Borsanın gözü hâlâ yukarılarda... 1
Mart tezkeresi öncesinde, tezkerenin geçmesini arzulayan birileri,
"Hele bir geçmesin, borsa yerlerde sürünür" diye tehdit de
savurmuşlardı; tıpkı "17 Aralık'ta gün alınmazsa piyasalar yıkılır"
diyenler çıktığı gibi...
Ali Balkaner, savcılığa verdiği ayrıntılı ifadesinde, Türkiye'deki
sanayi ve ticaret hayatını, borsa ve piyasaları 18 üyesi bulunan
bir kurulun yönlendirdiğinden söz ediyor. O, "Herbirinin başında
bir başkan bulunan 18 aile" diyordu bu yapı için; kendisinin içinde
yer aldığı 'aile'nin esas ilgi alanı borsa imiş... "Borsayı bizim
başkan manipüle eder" demiş Ali Balkaner savcıya ve övünerek
eklemiş: "Bir keresinde Tokyo borsasında 800 milyon dolar kaybetti
bizim başkan, bana mısın demedi..."
İfadeyle ilgili bilgiler 16 Ocak 2001 tarihinde Star gazetesinde
Saygı Öztürk'ün sütununda yer aldı. Star'da, yine aynı sütunda,
yine o günlerde, "Ali Balkaner'in maaşa bağladığı gazeteciler
listesi" de yayımlanmıştı... O sırada Star ile Hürriyet arasında
müthiş bir kavga vardı; Balkaner ve Yurtbank ile ilgili çok değerli
bilgileri kamuoyu ile paylaşan Saygı Öztürk şimdi Gözcü
gazetesinde. Belki, Ali Balkaner'in üyesi olduğu ailenin, medya ile
ilişkili olduğu o günlerde bolca yazılmış başkanının kimliğini de
yine o bizlere açıklayıverir...
Gazeteler kaçak Ali Balkaner'in Hürriyet'e 'röportaj verme'
amacıyla gittiğini yazdı. Ayağına kadar gidilen röportajcının
kimliğini bilmek isterdim. Düşünün: Adam kendisine ağır mahkumiyet
verilen duruşmadan sedyeyle çıkıp kayıplara karışıyor; güvenlik
güçleri İstanbul kazan o kepçe arayıp tarayıp bulamıyorlar. Tan
nan, birden karşılarına Hürriyet binasına girerken çıkıveriyor Ali
Balkaner. "Nereye hemşehrim" diye sorduklarında, "Röportaj vermeye
geldim" deyip ellerini havaya kaldırıveriyor...
Tabii, olay ânında orada olmadığım için mükâlemenin tam böyle
geçtiğinden emin değilim; ama buna yakın sözler söylenmiş olmalı.
"Röportaja geldim" dememiş olsaydı, o ziyareti duyduğumda, Nazlı
Ilıcak'ın epey bir süre aradığı Aydın Doğan ile Ali Balkaner
arasındaki 'olmayan irtibat' için "İşte kanıt" diye
bağırabilirdim...
Nazlı Hanım rapordan şu bölümü aktarmıştı (Yeni Şafak, 7 Eylül
2001): "Doğan AŞ % 83.12 payla (3.805.000 lot) Milliyet
gazeteciliğin en büyük ortağıdır. Dolayısıyla, hisse senedinin
fiyatındaki her bin liralık artış, Doğan AŞ'nin hisse senetlerinin
değerini 3.8 trilyon lira arttırmaktadır. Nitekim, Doğan AŞ,
portföyündeki bu hisse senetlerinin 396 bin lotunu, (Şirket
sermayesinin % 8.66'sını) 12.2.1998 tarihinde, 13 bin 750 lira
fiyatla Born Investment Inc unvanlı yabancı bir off-shore
kuruluşuna satarak dolaşıma sürmüştür. Böylece dolaşımda bulunan
705 bin 810 lot hisse senedi miktarı, % 56 artarak 1 milyon 101 bin
850 lota çıkmıştır.
"Doğan AŞ ayrıca, ES Menkul Değerler AŞ nezdindeki 2548 numaralı
hesabından da, 20, 24, 25 ve 26 Kasım 1997 tarihlerinde 29 bin 259
lotluk satış yapmıştır. Bu işlemler sonunda, Doğan AŞ, olağandışı
fiyat artışından çok büyük bir yarar sağlamış olmaktadır. Kasım
başında ancak iki binli fiyatlardan satılabileceği portföyündeki
Milliyet AŞ hisse senetlerini, yükseliş sayesinde iki ay sonra 5
katı bir fiyatla elden çıkarabilmiştir. Keza, zaten dolaşımda
bulunan 29 bin 259 lotu, 17 Kasım Pazartesi günü başlayan
astronomik fiyat artışından yararlanmak için, 20/11/1997'de satmaya
başlamış ve bu satış 26/11/1997'de son bulmuştur. Bu durum, Doğan
AŞ'yi fiyat yükselişinin muhtemel müsebbibleri arasında ilk sıraya
koymak için yeterlidir."
Bu tespite rağmen, raporda, Nazlı Ilıcak'ı çok şaşırtan bir tespit
vardı: "Bilirkişiler, Milliyet hisselerinin borsada yükselişinden
dolayı Aydın Doğan'ı sorumlu bulmuyorlar. Çünkü Milliyet
hisselerini sürekli satın alıp tavan yaptıran kişi Ali Balkaner.
Balkaner ile Aydın Doğan arasında bir irtibat kurulamıyor. Milliyet
hissesinin alıcıları Yurtbank ve bu banka ile bağlantılı
kişiler."
Ali Balkaner Hürriyet binasına girmek isterken yakalandığında Aydın
Doğan odasında mıydı acaba? Aklından neler geçiyordu?
YAZI:Taha KIVANÇ