Bal binlerce yıldır sağlık sorunlarından dinsel törenlere kadar pek çok alanda kullanılmaktadır. Tarih boyunca cilt üzerindeki yaraların daha çabuk iyileşmesi için kullanılan bal Eski Mısır’da Tanrılara sunulan adaklar arasında yer alıyormuş. Günümüzde ise balın antioksidan etkisi, anti bakteriyel olması ve iltihabı önlemesi pek çok hastalığın tedavisine yardımcı olarak önerilen gıdalar arasında yer almasını sağlıyor. Ancak balı herkese tavsiye etmek ve “bol bol yiyin” demek doğru değil çünkü bal yüksek oranda şeker içeriyor. Doğal Tatlandırıcı: Çayınızı, kahvenizi şekerli içiyorsanız, pastane işi tatlılardan vazgeçemiyorsanız ve bunlara ek olarak kilo şikayetiniz varsa tatlandırıcı olarak doğal balı deneyebilirsiniz. Doğal bal rafine şekere (beyaz veya esmer şeker) göre daha fazla şeker içermesine rağmen rafine şekere göre çok daha sağlıklı bir şeker kaynağıdır. Yaralar: Artık deride meydana gelen kesikler, yanıklar için modern antiseptik sular, gazlı bezler ve merhemler var ancak bunlara ulaşabileceğiniz bir yerde değilseniz ve elinizin altında bal varsa yaranın üzerine sürerek mikroplara karşı koruma sağlayabilir ve yaranın daha hızlı iyileşmesine yardımcı olabilirsiniz. Yara iyileşene kadar her 12 saatte bir balı tazelemeyi unutmayın. Antioksidanlar: Bitki kaynaklı besinlerde bulunan ve en etkili antioksidanlar arasında gösterilen “polifenoller” bakımından zengin olan bal çeşitli hastalıkların önünü açan serbest radikalleri nötralize ederek koruma sağlar. Diyabet nedeniyle kan şekerini kontrol altında tutmanız gerekmiyorsa rafine şeker yerine bal tüketerek kanser, kalp hastalıkları gibi ciddi sağlık sorunlarının görülme riskini azaltabilirsiniz. Enerji: Efor gerektiren egzersizler sırasında yeterince enerjik olmadığınızı düşünüyorsanız 1 yemek kaşığı bal size istediğiniz enerjiyi sağlayabilir. Fruktoz ve glikoz içeriğinin yanı sıra antioksidanlar bakımından da zengin olan bal enerji çikolataları, karbonhidrat tozu veya enerji içeceklerinin yerine doğal bir enerji kaynağı olarak tüketilebilir. Öksürük: Öksürüğü geçirmek için etkili bir çözüm sunan balı sıcak suya 2-3 çay kaşığı ekleyerek tüketebilirsiniz. Ancak uzmanlar balı 1 yaşından küçük bebekler için kesinlikle önermiyor. Bunun nedeni balın nadirde olsa bebeklerde görülen ve ciddi bir gıda zehirlenmesi olan botulizme yol açması. Kolesterol: Bal “kötü kolesterol” olarak bilinen LDL kolesterolü düşürmek için doğal bir alternatif olarak tüketilebilir. Bu konuda yapılan çalışmalarda düzenli olarak bal yemenin toplam kolesterolü ortalama %5 oranında düşürdüğü belirtiliyor. Reflü: Reflüsü olanların hem mide asidini dengelemek hem de ağrıları hafifletmek için sık sık kullandığı yöntemlerden biri de bal ve sirke karışımıdır. Ancak balın reflüye iyi geldiği konusunda yapılmış bir bilimsel araştırma bulunmuyor. Reflünüz varsa bal yiyerek ağrıları önlemeyi denemek size kalmış. Cilde Faydaları: İltihabı önleyen ve bakterileri temizleyen yapısı nedeniyle bal yüzde meydana gelen sivilce tedavisi için önerilen doğal ürünler arasında ilk sırada gelmektedir. Ballı yüz maskeleri sivilce, akne oluşumunu tetikleyen bakteri birikimini engellerken mevcut sivilcelerin daha kısa sürede iyileşmesine yardımcı olur. Ayrıca nemi hapsederek cildin daha yumuşak olmasını sağlar. Balın zararlı olduğu durumlar 1 yemek kaşığı bal 64 kalori içerir, bu miktar 1 kaşığı 15 kalori içeren beyaz toz şekerden daha fazladır. Yani kilonuzu korumak istiyorsanız veya kilo vermeye çalışıyorsanız düzenli olarak bal yemek iyi bir fikir değil. Bal kan şekerini beyaz şeker gibi çok hızlı bir şekilde yükseltmemesine karşın yine de yükselttiği için şeker hastalarına önerilen gıdalar arasında yer almıyor. Uzmanlar şeker hastalarının ara sıra bal yemesinin herhangi bir sakıncası olmadığını ancak bunun alışkanlık haline dönüşmemesi gerektiğini belirtiyorlar. Eğer kan şekerini kontrol altında tutmaya çalışıyorsanız beyaz rafine şekeri balla değiştirmenin bir faydası olmayacaktır. Balda bulunan “Clostridium” adlı bakteri 2 yaş altı bebeklerde oldukça ciddi bir gıda zehirlenmesi olan “botulizm”e yol açabileceği için bebeklere bal verilmemelidir. Kaslarda güçsüzlük, süt emerken zorlanma, kabızlık gibi belirtiler botulizme işaret ediyor olabilir. Sadece balın kendisi değil bal içeren bebek gıdaları, mısır şurubu ve benzeri gıdalarda 2 yaş altı bebeklere verilmemelidir. Bal polenden yapıldığı için özellikle polen alerjisi olanlar bal tüketmemeli. Günde 6-7 yemek kaşığından fazla bal yemek mide krampı, şişlik ve ishale yol açabilir. Ayrıca balda bol miktarda bulunan fruktoz gıdaların ince bağırsakta işlenmesine engel olarak besinlerden aldığınız vitamin ve mineral miktarlarının azalmasına yol açabilir. Eğer uzun süre günde 6-7 yemek kaşığından fazla bal yerseniz bu durum sisteminizde bal olmasa bile devam edebilir ve vitamin, mineral eksiklikleri yaşayabilirsiniz. Fazla bal yemeyi alışkanlık haline getirirseniz şeker içeriği nedeniyle insülin direnci sorunu yaşayabilirsiniz.