Balıkların intihar çığlığı! Birer birer ölüyorlar çünkü...

Abone ol

Riva'daki doğa katliamı devam ediyor. Her gün yüzlerce balık zehirlenmemek için intihar ediyor.

Riva Deresi’nde geçen hafta bir katliam yaşandı. Binlerce balık dereyle birlikte denize aktı. Şimdi ise dereden beslenen kuşlar teker teker ölüyor.

Simsiyah akan Riva Deresi’nin kenarındaki Göllü Mahallesi’nin Muhtarı Celalettin Ayvaz ise balıkların can havliyle zehirli sudan kaçarak ağaçlara çıktığını, kafalarını çamura sokarak intihar ettiklerini söylüyor.

TARLADA SULANAN MISIRLAR KURUDU

Göllü Mahallesi’nde doğup büyüyen Bayram Gülay ise şunları söyledi: “18 kilometre uzunluğundaki Riva Deresi’nde 15 çeşit balık yaşardı. Katliam oldu burada. Ben 6 yaşında yüzme öğrendim bu derede. Su içerdim dereden. Kumsaldan atladığımızda yayın balıklarını görürdük dipte. Su yılanları vardı, hiçbiri kalmadı. İki yıldan beri ağaçlar da ölmeye başladı. Tarlada sulanan mısırlar 2 gün sonra kurudu. İSKİ suyu saldığında balıklar foseptik çukurlarına, dereden kanalizasyonun içine kaçıyor.”

KAN KUSARAK ÖLDÜLER

DENİZDEN  Riva  Deresi’ne  girdikten  200  metre  sonra  bir karabatak  ölüsü  karşılıyor  bizi.  Bir  tahta  parçasıyla  sudan  çıkartmaya  çalıştığımızda,  karabatağın  ağzından derenin  bulanık  suyuyla  birlikte  kan  boşalıyor.  Gördüklerimiz,  Riva  Deresi’nde  yaşanan  vahşeti  gözler  önüne sermeye  yetiyor.

SUYA KARIŞAN MADDE SOLUNGAÇLARI ERİTMİŞ

RİVA Deresi’nde incelemeler yapan ve ölü balıklardan numuneler alarak laboratuvarda inceleyen İstanbul Üniversitesi İç Sular Biyolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Özcan Gaygusuz şunları söyledi: “Balıklardaki incelemeler sürüyor. İlk gözlemlerimiz şu; Suya bir madde karışmış. Bu madde balıkların solungaçlarına ciddi zarar vermiş. Solungaçlarda erime söz konusu. Siyah madde balıkların sindirim kanalında da var. Yani balıklar aynı zamanda bunu yemişler. Bu madde solungaçlarına yapışmış ve tıkamış. Bu mevsimde toplu ölümleri beklemiyoruz. Su bol, oksijen bol. Bu ölümleri biz yazın bekleriz. Su ısınır, oksijen miktarı azalır. Bu toplu ölümlere yol açabilir. Sahada yaptığımız gözlemlerde, köylülerin anlattığı gibi suyun siyah akışına rastlamadık. Ancak anlatılanlar, solungaçlarda bulduğumuz siyah madde ile örtüşüyor. Ölen balıklar sazan. Bu balıklar düşük oksijen durumlarına dayanır. Kirlilik konusunda dirençleri ise balığın boyuna göre, türüne göre, kirliliğin dozuna göre değişir. Öngörümüz suya kimyasal bir madde karıştığı yönünde. Biz inceleme için gittiğimizde ölü kuşa rastlamamıştık. Ancak kuşlar da ölmeye başladıysa, sindirim organlarında inceleme yapmak gerekiyor.” İstanbul Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Dekanı Prof. Meriç Albay ise sazan ölümlerin kanalizasyon ya da başka bir kimyasaldan kaynaklandığını söyledi.

ŞÜPHELER İSKİ’DE

RİVA’daki en büyük şüpheli, Paşaköy’deki İSKİ Arıtma Tesisleri ile Beykoz sınırları dışındaki fabrikaların vidanjörlerle boşalttığı atıklar. Beykoz Belediyesi Meclisi’nin bu ay yapılan toplantısına da balık ölümleri damga vurdu. Olayı araştırması için Başkan Yardımcısı Muharrem Kaşıtoğlu görevlendirildi. İSKİ İleri Biyolojik Arıtma Tesisleri’nin önünden alınan su numunelerinde sudaki çözülmüş oksijen oranı 9 olarak tespit edildi.

Balık ölümü için kritik seviye 2 iken, Öğümce bölgesinde yapılan ölçümlerde ise oksijen oranı 1.9 çıktı. Sorunun İSKİ’nin arıtma noktasından sonra daha aşağıdaki bölgede başladığını öne süren Muharrem Kaşıtoğlu’na göre ise yetkililer 2 olasılıktan şüpheleniyor. Birincisi, 3’üncü köprünün çevre bağlantı yolları dolayısıyla Riva Deresi’ndeki zeminde yapılan kazı çalışmaları. Ancak, zemin suyunu bulandırıp, dibindeki birikinti geçici de olsa oksijen oranının düşüşüne neden olan böyle bir kazı bu dönemde yapılmamış. Uzmanların yoğunlaştığı ikinci kuvvetli şüphe ise kaçak vidanjörle atık dökümü.

Günün Önemli Haberleri