Balbay'ın yalanlanmayan yazısı...

Aytun ÇIRAY aytun@internethaber.com

Bugüne kadar yalanlanmayan yazısında Cumhuriyet gazetesi yazarı Mustafa Balbay, Milli Güvenlik Savunma Belgesi’nin neden görüşülemediğinin nedenini yazmıştı. Sayın Balbay’ın yazısını tartışmalara açıklık getirmesi nedeni ile sütunumda yayınlıyorum:

“Hükümetin hazırlamış olduğu ve MGK Genel Sekreteri'nin MGK toplantısında gündeme getirdiği taslak, TSK'nin taslağından da esinlenilerek hazırlandı. Ancak kimi değerlendirmelerin hükümetin taslağında yer almadığı ya da kritik önem taşıyan tümce ve tanımların çıkarıldığı dikkat çekti. Bunlar satırbaşlarıyla şöyle: Hükümet ''iç tehdit'' ve ''dış tehdit'' kavramlarını taslaktan çıkardı.

Değişik etnik grupların azınlıklar gibi gösterilmesi çabalarına karşı verilmesi gereken mücadele bölümü çıkarıldı.

Milli eğitim siyaseti, ekonomi, bilim ve teknoloji, kamu yönetimi siyaseti, psikososyal siyaset, deniz-hava sahası siyasetini içeren ''iç güvenliğe ilişkin diğer siyasi esaslar bölümü'' çıkarıldı.

Üniter yapıyı ifade eden ''asil Türk milleti'' gibi ifadeler çıkarıldı, yerine ''sosyal doku ve dengelerin güçlendirilmesi'' ifadesi getirildi.

Atatürk milliyetçiliği çerçevesinde milli birlik ve dayanışmayı sağlamak ve devam ettirmek ifadesinde ''Atatürk milliyetçiliği'' bölümü çıkarıldı. Bölücü, irticai ve yıkıcı faaliyetlerin oluşturduğu iç tehdidin, dış tehdide oranla önem ve önceliğini koruduğuna ilişkin bölüm ''İç güvenlik siyasetinin genel esasları'' bölümünden çıkarıldı.

Cumhuriyetin değiştirilemez nitelikleri, iç güvenlik siyasetinin esasları bölümünden çıkarıldı. Bu bölüme ayrıca ''Sivil toplum kuruluşlarıyla iletişim ve işbirliğine önem verilmelidir'' maddesi eklendi. Bu ek yapılırken şu tümce de çıkarıldı: ''Cumhuriyetin temel niteliklerine sahip çıkacak sivil toplum örgütlerinin yaygınlaştırılması teşvik edilmelidir

'' Misyonerlik faaliyetlerinin engellenmesi ve bu konuda toplumun bilinçlendirilmesine ilişkin ilkeler çıkarıldı.

İç güvenlik siyasetinin ''uygulama alanlarına yönelik esaslar'' bölümündeki şu ifade çıkarıldı: ''Tek devlet, tek ulus, tek dil, tek bayrak ülküsü canlı tutulmalıdır.''

''Ayrılıkçı-bölücü unsurlara yönelik esaslar'' bölümünde şu tümce çıkarıldı: ''Türkiye'de siyasi parti kurma hakkı, sosyal bir sınıfın diğer sosyal sınıflar üzerinde egemenliğini sağlamak veya dil, ırk, din ve mezhep ayrımı veya bölge farklılığı yaratmak amacıyla kullanılamaz.''

İrticai unsurlara yönelik iç güvenlik siyaseti bölümündeki şu tümce çıkarıldı: ''Toplumun doğru ve çağdaş bir din anlayışı ile aydınlatılması ve irticanın karşısında yer alacak şekilde bilinçlendirilmesi, devletin tüm kurum ve kuruluşları ile eğitim ve öğretim müesseseleri ve sivil toplum örgütlerince sağlanmalıdır.''

Bu bölümde ayrıca ''Dini inanç ve ibadet özgürlüğünün bireysel seviyede kalması sağlanmalı, siyasi ve kamusal alana taşınması ile istismarı önlenmelidir'' tümcesindeki ''bireysel seviyede kalmalı'' tanımı çıkarıldı.

İrtica ile mücadele bölümünde yer alan şu madde tümüyle kaldırıldı: ''Batılı ülkeler tarafından radikal İslami anlayışlara alternatif oluşturma çabaları kapsamında Türkiye'de 'Ilımlı İslam' ın temsilcisi olarak sunulan ve desteklenen dini oluşumlara ait cemaat ve kuruluşların örgütlenmeleri ve faaliyetleri takip edilmeli ve devlet içinde etkinlik kazanmaları önlenmelidir.''

İç güvenlik siyaseti bölümünün irticai unsurlarla ilgili bölümündeki şu tümce çıkarıldı: ''Kanunla yasaklanmış olan tarikatların faaliyetleri önlenmeli; tarikat ve tarikat mensuplarının simgesi kılık ve kıyafet giyilmesi konularında yasal mevzuat ödünsüz uygulanmalıdır.''

Hassas yörelere yönelik iç güvenlik siyaseti bölümündeki şu tümce çıkarıldı: ''Ermenistan'ın, Büyük Ermenistan hayali doğrultusunda Ağrı, Erzurum, Kars ve Van gibi illerimiz başta olmak üzere Doğu Anadolu Bölgesi'ne karşı yürüttüğü faaliyetleri önlenmelidir.''

Ciddi bir değişiklik de Türkiye Cumhuriyeti'ni savunmaya ilişkin yeni hedefler bölümünde yapıldı. Bu bölümde yer alan ''Türkiye Cumhuriyeti'ne yönelik iç/dış tehdit ve risk odaklarını caydırmak'' ifadesi şöyle değiştirildi: ''Dış tehdit, risk ve belirsizlik odaklarını bütün milli güç unsurlarıyla caydırmak, gerektiğinde etkisiz hale getirmek.”Böylece savunma siyasetinde iç tehdit kısmı kaldırılmış oldu.

Türkiye Cumhuriyeti'ni Savunmaya İlişkin Milli Hedefler bölümündeki ''Türk yurdunu ve niteliklerini anayasa ile tayin edilmiş olan Türkiye Cumhuriyeti'ni, iç tehditlere (yıkıcı, bölücü ve irticai faaliyetler), dış tehdit ve risklere karşı korumak ve kollamak'' ifadesi de çıkarıldı. Böylece iç tehditten ne anlaşıldığı savunma siyaseti bölümünde yer almamış oldu. Savunma siyaseti bölümündeki şu tümce de metin dışına çıkarıldı: ''Türkiye Cumhuriyeti'nin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğü, laik, demokratik ve hukuk devleti niteliklerine yönelik iç tehdit ve riskler, anayasa ve yasalar ile belirlenmiş görev ve sorumluluklar çerçevesinde etkisiz hale getirilmelidir.''

Cumhuriyet'in edindiği bilgilere göre, önümüzdeki aylara yayılan MGSB tartışmasında TSK, 3 temel önceliği gündemde tutacak: Ülkenin bütünlüğü, irtica tehdidi ve Kıbrıs'ın geleceği. TSK, MGSB'ye bu unsurlara yönelik maddelerin mutlaka girmesi gerektiği görüşünü son MGK toplantısında da dile getirdi. Bu önceliklere ilişkin olarak taslaktan çıkarılan değerlendirmelerin mutlaka yeniden konması gerektiği vurgulandı.”