Balbay Meclis’te konuştu

CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, “Sayın Başbakan burada demir ağlardan söz etti, ülkemizde evet demir ağlar kurulmuştur, ama daha çok demir parmaklıklar kurulmuştur” dedi.
2014 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı İle 2012 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanun Tasarısı’nın görüşmelerinin yapıldığı TBMM Genel Kurulu’nda Başbakan Erdoğan’ın konuşmasından sonra söz alan Mustafa Balbay, konuşmasını bütçe açığı ile ilgili görüşlerini paylaşacağını söyledi. Balbay, “Bu açıklardan birincisi özgürlük açığıdır. Bugün bu Meclisteki özgürlük açığının sadece birisi giderilmiştir. 6 tanesi bu Meclisin henüz kapalı damarları gibi gündemde durmaktadır. Bütün dileğim o milletvekillerinin benim yaptığım gibi yeminlerini etmeleri ve Meclisin çatısı altında yerine getirmeleridir” diye konuştu.
İkinci açığın hukuk açığı olduğunu söyleyen Balbay, “Türkiye’deki hukuk güvenliği sorunu can güvenliğinden bile ciddi bir sorun olarak gündemde durmaktadır. Bu hukuk açığının nelere mal olabileceğini bütün partiler yaşamaktadır. Çok ciddi bir açık ta Türkiye’deki yargılamalardaki adalet açığıdır. Öyle boyutlara ulaşmıştır ki, cezaevlerinde adalet bekleyen binlerce insan ‘acaba Türkiye’de iç hukuk yolları tümüyle tükendi mi?’ sorusun sormaktadır. Anayasa Mahkemesi’nin aldığı son kararın önemli bir başlangıç olmasını diliyorum. Önemli bir açık a iç barış açığıdır. Hapishanede 4 ay değil, 4 yıl 8 ay yatmış birisi olarak iç barışa ‘varım’ diyorum. Bugün tartışılmakta olan barış açılımının barıştan uzaklaşmak olduğunu görüyorum. Açılım sözcüğünü sözlüğü açıp bakarsanız, açılımın aynı zamanda uzaklaşmak olduğunu göreceksiniz. Denize doğru açılmak karadan uzaklaşmaktır. Bu bağlamda ben Türkiye’deki iç barış açığının bütün partilerin bir araya gelerek ortak gerçekleştirebilecekleri ciddi bir konu olarak görüyorum” şeklinde konuştu.
İç barışın önemine dikkat çeken Balbay, “Ben özgürlükte 80 ülke dolaştım, pek çoğunda iç barış sorunları çok ciddiydi. Bu öyle bir şeydir ki, tümüyle iç savaşa dönmesine engel olamazsanız can kaybınız 100 binler olur. Biz bugün tüm kayıpları saydığımızda 40 bin kaybımıza yanıyoruz. Saraybosna’da 4 yıllık iç savaşta 250 bin insan öldü, Uganda’da 3 yıllık iç savaşta 800 bin insan öldü, Irak’ta iç savaşta kayıpların sayısı milyonlardan söz ediliyor. Bu yüzden iç barış şuandaki hali bile korunması gereken bir değer olarak durmaktadır. Sayın Başbakan burada demir ağlardan söz etti, ülkemizde evet demir ağlar kurulmuştur, ama daha çok demir parmaklıklar kurulmuştur. Türkiye’deki demir parmaklıkların yetersiz kaldığını Adalet Bakanı söylemekte, bunu gidermek için yapılacakları sıralamaktadır. Ben hiçbir hükümetin bu ülkeye kötülük yapacağına inanmıyorum” ifadelerini kullandı.
Türkiye’de dış barış açığının olduğunu belirten Balbay, “Son 20 yıla baktığımızda, Başbakan’ın Moskova’da da söylediği gibi, son 20 yıldır batımızdaki ülkeler bize selam vere vere AB’ye girdi, doğudakiler bize selam vere vere Şangay İş Birliği Örgütü’ne girdi. Bizde birbirimize girdik. Bunu nasıl tamir edebiliriz sorusuna yanıt arıyoruz ve çok sağlıklı aramıyoruz. Deyim yerindeyse bende Yunus Medresesinden mezun oldum. İktidara söylemek isterim ki, bir insanı incittinse bu yaptığın icraat değil. Bugün Türkiye’de toplumsal kutuplaşmanın, insanların yaşadıkları acıların önemli bir bölümünde, özellikle iktidar kanadından kamuoyu araştırmalarında sık sık gündeme getirildiği gibi, Türkiye’yi en çok geren bir konuda bile, iktidarın çevresindeki araştırma şirketlerinin ‘bu partimize yaradı, oyumuzu artırdı’ diyerek baktığını demir parmaklıklar arkasında üzülerek izledim. Ben komşularıyla iyi geçinen bir insanım. Ben Sayın televizyon konuşmalarını islerken acaba baştaki D harfi düştü mü diye sormadan edemedim. Yaşadığımız tablo ortada, ne avutulacak bir dış barış konusu var, nede iyiye giden bir tablo var” açıklamasını yaptı.
300 bin öğretmenin atama beklediğinin altını çizen Balbay, “Eğitimin bambaşka bir alanda tartışılmasına üzülüyorum. Yaşamımın bundan sonraki dilimini hukuk ve hak arayan herkesle birlikte olmaya adayacağımı belirtmek istiyorum. Cezaevindeki kişilere seslenmek isterim ki, onların Meclisteki haklarını aramasında önemli bir ayak ben olmak istiyorum. Sizleri bu konuda vicdanınızın sesini dinlemeye davet ediyorum. Bu Meclisin pek çok sorunu çözebileceğine yürekten inanıyorum” dedi.
Balbay’ın konuşmasını tamamlamasından sonra Meclis Başkanı Cemil Çiçek dili sürçerek, “Teşekkür ederim sayın Baybay” dedi.