Bakanlıktan rahatlatan açıklama
Abone olBakanlık, Dünya Sağlık Örgütü Aşı Güvenliği Komitesi’nin raporunda, "bazı aşılarda bulunan etil cıvanın her hangi bir riski yoktur" açıklamasını yaptı.
Sağlık Bakanlığı, Türkiye’deki aşılarda ortalama 4-9 günde
vücuttan atılan ve cıvaya bağlı kronik hastalıklara yol açması söz
konusu olmayan "etil cıva-Thiomersal" kullanıldığını, bu nedenle
herhangi bir riskin söz konusu olmadığını bildirdi. Bakanlık, Dünya
Sağlık Örgütü (WHO) Aşı Güvenliği Komitesi’nin raporunda, "bazı
aşılarda bulunan etil cıvanın (thiomersal) ortalama 4-9 günde
vücuttan sindirim sistemi yoluyla atıldığı, vücutta birikmesinin ve
cıvaya bağlı bir takım kronik hastalıklara yol açmasının söz konusu
olmadığının açıklandığını" hatırlattı. Sağlık Bakanlığı’ndan
yapılan yazılı açıklamada, aşılardaki thiomersal maddesinin
zararlarına ilişkin haberler yayınlandığı hatırlatılarak, bu tür
haberlerin, "vatandaşları aşı yaptırmadan soğutmayla
sonuçlanabilecek, halk sağlığını tehlikeye düşürücü özellik
taşıdığına" dikkat çekildi. Açıklamada, aşıların, kişileri
hastalıklardan ve onun kötü sonuçlarından korumak için sağlam ve
risk altındaki kişilere uygulanan, hastalık yapma yeteneğinde olan
virüs, bakteri gibi mikropların hastalık yapma karakterlerinden
arındırılmak suretiyle geliştirilen biyolojik maddeler olduğu ifade
edildi. Aşılarda asıl etken madde yanında adjuvan, stabilizatör ve
koruyucu maddeler kullanıldığı kaydedilen açıklamada, adjuvan
denilen ek maddelerin aşıların etkinliğini artırmak üzere bakteri
ve virüs bileşenleri ile birlikte kullanıldığı anlatıldı.
Stabilizatörlerin ise aşılar uygulanıncaya kadar stabilitesini
korumak üzere aşı flakonlarına ilave edildiği belirtilen
açıklamada, ayrıca mikrobiyolojik bulaşmayı engellemek üzere
koruyucu olarak adlandırılan ilave maddelerin aşı flakonlarına
eklendiği kaydedildi. "KIZAMIK, BCG VE KUDUZ AŞILARINDA THİOMERSAL
YOK" Türkiye’de aşı takviminde yer alması gereken aşılarla ilgili
konuların, uzman akademisyenlerden oluşan Bilimsel Bağışıklama
Danışma Kurulu tarafından karara bağlandığı anımsatılan açıklamada,
Türkiye’de halen Sağlık Bakanlığı aşı takviminde yer alan DBT
(difteri-boğmaca-tetanos), Hepatit B, TT (tetanos), Td
(tetanos-difteri) Kızamık, OPV (çocuk felci), BCG (verem)
aşılarının sahada kullanıma sunulduğu bildirildi. Açıklamada, şöyle
denildi: "Genel olarak aşılarda adjuvan olarak alüminyum hidroksit,
koruyucu olarak Thiomersal ile antibiyotikler ve stabilizatör
olarak da magnezyum klorid bulunmaktadır. Sağlık Bakanlığı’na
tedarik edilen Kızamık, OPV, BCG ve kuduz aşılarında koruyucu
olarak thiomersal bulunmamaktadır. Sağlık Bakanlığı tarafından
temin edilerek ülkemizde kullanılan tüm aşılar, Dünya Sağlık Örgütü
tarafında üretim koşulları ve teknik özellikleri belirlenen
standartlara uygun olarak üretim yapan üreticilerden temin
edilmektedir. Bu aşıların; üretim sırasında, fabrika çıkışında ve
ülkemize girişte kalite kontrolü ve biyolojik test kontrolleri
yapılmakta ve uygun olan ürünler kullanıma sunulmaktadır. Ayrıca
özel sektör tarafından ithal edilen tüm aşılar da ülkemize girişte
biyolojik kontrollerden geçirilmektedir." Avrupa’da üretilerek
Türkiye’de kullanılan aşı, ilaç ve biyolojik ürünlerin tamamının
Avrupa Tıbbi Ürünler-İlaç Ajansı (EMEA) tarafından
ruhsatlandırılmış ürünler olduğu vurgulanan açıklamada, Avrupa
Birliği ülkeleri dışında üretilerek Türkiye’de kullanılan diğer
aşıların ise Dünya Sağlık Örgütü standartlarına uygun olduğunun
belgelendiği bildirildi. Açıklamada, "Aşı katkı maddelerinden
başlıcası olan thiomersal, etil cıva maddesinin organik bir
bileşiği olup, 1930’lu yıllardan bu yana birçok aşı ve ilaçta
koruyucu olarak kullanılmaktadır. Ağırlığının yaklaşık yüzde 50’si
kadar organik cıva içermektedir" denildi. Açıklamada, şunlar
kaydedildi: "Dünya Sağlık Örgütü Aşı Güvenliği Komitesinin (GACVS),
20-21 Haziran 2002’de yayınladığı raporda, etil cıvanın
(Thiomersal) vücutta yarılanma ömrünün bir haftadan daha kısa
olduğu, ortalama 4-9 günde vücuttan sindirim sistemi yoluyla
atıldığı, dolayısıyla diğer cıva bileşikleri gibi vücutta
birikmesinin ve cıvaya bağlı bir takım kronik hastalıklara yol
açmasının söz konusu olmadığı açıklanmıştır. Söz konusu haberlerde
belirtildiği gibi, Thiomersal içeriğindeki civanın vücuda girdikten
sonra atılmasının çok güç olduğu bilgisi bilimsel olarak
kanıtlanmış bir bilgi değildir. Vücuttan atılımı güç olan madde
metil cıva olup, Thiomersal içeriğindeki ise etil cıvadır."
Açıklamada, özellikle gelişmiş ülkelerdeki aşı karşıtı grupların
thiomersal içeren aşıların kullanımıyla otizm başta olmak üzere bir
takım kronik hastalıkların arttığı iddiaları üzerine bu ilişkiyi
araştıran birçok bilimsel inceleme yapıldığı, bu incelemeler
sonucunda Thiomersal ile otizm arasında herhangi bir ilişki
saptanmadığının belirtildiği kaydedildi. EMEA Patentli Tıbbi
Ürünler Kurulu’nun (CPMP) Mart 2004’teki çalışmasında da,
"Thiomersal içeren aşılarla yapılan bağışıklama ile özel nörolojik
gelişim bozuklukları arasında bir ilişki olmadığının açıklandığı"
hatırlatılan açıklamada, şu görüşlere yer verildi: "ABD’de
Thiomersal kullanımını azaltma temayülü olmakla birlikte, halen
grip aşıları başta olmak üzere birçok aşı ve ilaçta koruyucu olarak
kullanılmasından vazgeçilmediği görülmektedir. Başta Avrupa
ülkeleri olmak üzere ülkelerin çoğunda aşılarda koruyucu olarak
Thiomersal kullanımı devam etmektedir." Söz konusu haberlere
yansıdığı şekliyle Türkiye’de kullanılan aşılarda herhangi bir
riskin söz konusu olmadığı vurgulanan açıklamada, "Thiomersal ile
ilgili insan sağlığına zararlı olduğunu gösteren kanıtlar olmamakla
birlikte, Sağlık Bakanlığı olarak konuyla ilgili bilimsel
çalışmalar, uygulamalar ve tartışmaları hassasiyetle takip
etmekteyiz" denildi. Aşılarda Thiomersal içeriği düşük olan
aşıların tercih edilmesi konusunun Bakanlığın da gündeminde olduğu
belirtilen açıklamada, konunun, Bağışıklama Danışma Kurulu’nu 2
Eylül 2005’te yapılacak toplantısında ele alınacağı bildirildi. Söz
konusu haberde çözümün tek kullanımlık aşılarda olduğu görüşüne yer
verildiği hatırlatılan açıklamada, bunun tamamen yanlış olduğu
vurgulandı. Açıklamada, "Şöyle ki, aşılarda koruyucu kullanımı, tüm
aşılar için geçerli olup, tek dozlu, çok dozlu aşılarla ilgili bir
husus değildir. Haberin bütününe bakıldığında, ülkemizde
Bakanlığımızca uygulaması yapılmayan ve çoklu dozu olmayan menenjit
ve çiçek aşılarından sonra otizm görüldüğü iddiası bu çelişkilere
sadece bir örnektir" denildi. Açıklamada, bu konudaki bilimsel
yetkinliği tartışılabilir bazı kişilerin beyanlarına dayanılarak
yapılan haberlerin, kamuoyunda tedirginliklere yol açtığına işaret
edildi. Sağlık Bakanlığı olarak aşı konusunda da tamamen bilimsel
bir çalışma sistematiğinin takip edildiği belirtilen açıklamada, bu
tür haberler yayımlanmadan önce kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi
adına Sağlık Bakanlığı’ndan bilgi alınması istendi. Açıklamada, "En
değerli varlığımız olan bebeklerimizi ve çocuklarımızı ölümcül ve
sakat bırakan hastalıklardan korumak ve onlara sağlıklı bir gelecek
sunabilmek için en emin yol aşılamadır. Değerli medyamızın bu
konuda spekülatif değerlendirmelerden kaçınacağına ve halk
sağlığını tehlikeye düşürücü haberler konusunda azami hassasiyet
göstereceğine inanıyoruz" denildi.