Bakanlıktan kırmızı sokak açıklaması
Abone olİçişleri Bakanlığı, bir gazetede yayınlanan 'Kırmızı Sokak Projesi'yle ilgili habere açıklama geldi. Bakanlık yaptığı yazılı basın açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
İçişleri Bakanlığı, bugün bir gazetede yapılanan 'Kırmızı Sokak
Projesi' başlıklı habere açıklama geldi. Bakanlık yaptığı yazılı
açıklamada şu görüşlere yer verdi: Bir basın yayın organının
bugünkü sayısında İçişleri Bakanlığının Valilerden “Kırmızı Sokak”
projesi istediği şeklinde bir iddiaya yer verilmiştir. Haberle
ilgili olarak kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi bakımından
aşağıdaki açıklamanın yapılmasına gerek duyulmuştur. Haberde iddia
edildiği gibi, Bakanlığımızca Valilerden “kırmızı sokak” projesi
gibi herhangi bir proje istenmemiştir. 5393 sayılı Belediye
Kanununun 15 inci maddesiyle gayrisıhhi müesseseler ile umuma açık
eğlence ve istirahat yerlerini ruhsatlandırma ve denetleme yetkisi
belediyelere verilmiş; belediye sınırları dışında ise bu yetkinin
5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanununun 7 nci maddesi gereğince İl
Özel İdaresine ait olduğu hüküm altına alınmış bulunmaktadır.
İşyeri açma ve çalışma ruhsatları hakkındaki işlemler bir bütün
olarak 10.08.2005 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan “İşyeri Açma ve
Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik” ile düzenlenmiş, burada
umuma açık istirahat ve eğlence yerleri ruhsatlarına ilişkin
işlemler de yer almıştır. Yönetmelikte içkili yer bölgesinin mülki
idare amirinin genel güvenlik ve asayiş durumu hakkındaki görüşü
doğrultusunda belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde belediye
meclisi, bu sınırlar dışında il genel meclisi tarafından tespit
edileceği, meclis kararına bu bölgeye ilişkin krokinin ekleneceği
ve içkili yer bölgesi dışında içkili yer açılmayacağı belirtilmiş
bulunmaktadır. Yine Yönetmeliğin 30 uncu maddesine göre; a) Hükümet
binaları, hapishane ve ıslah evleri; her türlü mabet, dini kurum ve
kuruluşlar; sanat müesseseleri, maden ocakları, inşaat yerleri;
patlayıcı, parlayıcı, yanıcı ve benzeri tehlikeli maddeler
üretilen, satılan ve depolanan yerler ile gaz dolum tesisleri
yakınında, b) Konaklama yerleri hariç olmak üzere, otoyolları ve
karayollarının her iki tarafında sınır çizgisine ikiyüz metreden
yakın mesafe içinde, c) Otogar ve otobüs terminallerinde, d) Resmî
ve özel okul binaları, ilk ve orta öğretim öğrencilerinin barındığı
öğrenci yurtları ile anaokullarına yüz metreden yakın mesafe
içinde, içkili yer bölgesi tespit edilemeyecek, ancak 222 sayılı
İlköğretim ve Eğitim Kanunu ile 625 sayılı Özel Öğretim Kurumları
Kanunu kapsamına girmeyen eğitim-öğretim kurum ve tesisleri ile
öğrenci yurtları ve (a) bendinde belirtilen yerler için mahallî
şartlar dikkate alınarak belediye sınırları ve mücavir alanlar
içinde belediye meclisi, bu sınırlar dışında il genel meclisi
tarafından belirli bir mesafe, tayin ve tespit edilecektir.
Bakanlığımızın konuya ilişkin 14.10.2005 tarihli 81 İl Valiliğine
gönderilen genelgesinde ise; uygulamada ortaya çıkan tereddütlerin
giderilmesine yönelik açıklamalar çerçevesinde içkili yer
bölgesinin Yönetmelikte de belirtildiği üzere mülki idare amirinin
genel güvenlik ve asayiş durumu hakkındaki görüşleri doğrultusunda
birden çok alanda içkili yer bölgesi tespit edileceği, ancak içkili
yer bölgesinin adres veya nokta işyeri olarak değil bir alan olarak
tespit edilmesinin gerektiği belirtilmiştir. Böylece kişilere özel
uygulamalar yerine soyut ve herkes için genel uygulama yapılması
öngörülmüştür. Genelgede ayrıca kişilerin huzur ve esenliği ile
beden ve ruh sağlığını temin edecek bir çevre oluşturulması
kapsamında bu yerlerin etkin denetimlerinin yapılması, konut ve
yerleşim alanlarıyla, gürültüye duyarlı kuruluşların bulunduğu
yerlerde içkili yer açılmamasına özen gösterilmesi istenmiş,
tarihi, kültürel ve turistik özellikler taşıyan yerlerde ise iş
merkezi ve pasaj gibi yerlerde bölge tespiti yapılmasının uygun
olacağı belirtilmiştir. Kişilerin sağlıklı bir çevrede huzur ve
esenlik içinde yaşamaları için okul, hastane, huzurevi gibi eğitim,
sağlık ve dinlenme kurumları ile konutların gürültüden uzak
olmaları gerektiği herkesin malumudur. Bilindiği üzere içkili
yerlere ilişkin düzenlemeler yeni değildir. Daha önce Polis Vazife
ve Salahiyet Kanununa istinaden 17/5/1984 tarihli ve 84/8100 sayılı
Bakanlar Kurulu Kararıyla yürürlüğe konulan “İçkili Yerlere
Verilecek İzinlerde göz önünde Bulundurulacak Esaslara Dair
Yönetmelik”te ve 30.12.1999 tarihli ve 23922 sayılı Resmi Gazetede
yayınlanan “Açılması İzne Bağlı Yerlere Uygulanacak İşlemler
Hakkında Yönetmelik”te de benzer düzenlemeler bulunmakta idi.
Yönetmelik ve genelgede, mevcut işyerlerinin müktesep haklarının da
korunacağı açıkça belirtilmiş olup, hukuk devleti olan ülkemizde
idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır.
Yasalara aykırı eylem ve işlemlerin yargıdan döneceği de
şüphesizdir. Ayrıca 24.11.2005 tarihinde T.B.M.M. Plan ve Bütçe
Komisyonunda Bakanlığımız bütçesinin görüşülmesi sırasında konu bir
sayın milletvekili tarafından gündeme getirilmiştir. İçişleri
Bakanı Sayın Abdülkadir AKSU, 10.08.2005 tarih 25902 sayılı Resmi
Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren “işyeri açma ve çalışma
ruhsatlarına ilişkin yönetmelik”in 29. maddesine göre, içkili yer
bölgesi mülki idare amirinin, genel güvenlik ve asayiş durumu
hakkındaki görüşü doğrultusunda belediye sınırları ve mücavir
alanlar içinde belediye meclisince, bu sınırlar dışında il genel
meclisince tespit edildiğini, içkili yer bölgesi tespit edilmeyecek
yerlerinde yine bu yönetmelikte belirtildiğini konu ile ilgili
olarak Bakanlığımızın 81 İl Valiliğine uygulamada ortaya çıkan
tereddütlerin giderilmesine yönelik 14.10.2005 tarihli 82663 sayılı
genelge gönderdiğini açıkça ifade etmiştir. Bu husus Bütçe Plan
Komisyonu tutanaklarında da mevcuttur. Kamuoyunun bilgisine saygı
ile duyurulur.