Bakanlıktan besin uyarısı
Abone olSağlık Bakanlığı, besinleri satın alma, hazırlama, pişirme ve depolama konularında vatandaşları uyardı.
Sağlık Bakanlığı'nın internet sitesinde yer alan bilgilere göre,
alışverişe çıkmadan önce satın alınacak besinler için bir liste
hazırlanması ve listede seçeneklere yer verilmesi gerektiği ifade
edildi. Besinlerin günlük, haftalık ve aylık olarak
sınıflandırılması gerektiği belirtilen açıklamada, kısa süre içinde
fazla besin alınmaması vurgulandı.
Beslenmeye ayrılan paranın önceden belirlenmesinin önemli olduğu
ifade edildiği açıklamada, besinlerin değişik yerlerdeki
fiyatlarının araştırılmasının gerektiği kaydedildi. Düşük gelirli
ailelere "enerji ihtiyaçlarını karşılamak için" ucuz olan
tahılların yanında bir miktar kuru baklagil ve yumurta satın
alarak, enerji ve protein yönünden dengeli bir beslenme yapmaları
tavsiye edildi.
Fazla yağlı besinlerin tercih edilmemesinin tavsiye edildiği
açıklamada, özellikle yağsız kırmızı etin kullanılması vurgulandı.
Sağlıklı yaşam için az miktarda tuz kullanılması gerektiği
açıklamada, doğal sebze ve taze besinlerin tercih edilmesinin,
fazla miktarda katkı maddesi içeren besinlerden kaçınılmasının
önemli olduğu bildirildi.
Hazır meyve suları, gazoz ve kolalı içecekler yerine; besleyici
değeri daha yüksek olan taze sıkılmış meyve suları, ayran ve
limonun tercih edilmesi tavsiye edildi.
Alışveriş sonrası satın alınan gıda maddelerinin sağlıklı bir
şekilde hazırlamasının önemli olduğunun kaydedildiği açıklamada, şu
ifadelere yer verildi:
HAZIRLAMA VE PİŞİRMENİN PÜF NOKTALARI
"Ekmek, çörek ve kurabiye yapmak için hamurun mayalandırılması
besleyici değerini artırır. Beyaz ekmek yapmak için buğday
tanesinin, kepek ve özünün iyice ayrılması besleyici değerini
azaltır. En besleyici ekmek dış kepeği biraz ayrılmış, fakat özü ve
iç kepeği ayrılmamış undan iyice mayalandırılarak yapılan
ekmektir.
Tarhana; yoğurt ve unun karışımıyla mayalandırılarak yapıldığından,
besleyici değeri yüksektir. Pişirirken içine pişmiş nohut,
mercimek, havuç eklenmesi değerini daha da artırır. Tarhana güneşte
kurutulursa; süt ve yoğurt aydınlık yerde bekletilirse, vitamin B2,
vitamin B6 ve folik asit değerleri azalır. Yumurta, süt, yoğurt,
peynir ve tahinle yapılan tatlıların besleyici değerleri, sadece
un, yağ, şeker kullanılarak yapılanlardan üstündür.
Şeker yerine pekmez kullanılması, besleyici değerini daha da
artırır. Sütlü tatlı yaparken şeker önceden konulmalıdır. Birlikte
yüksek sıcaklıkta pişirilirse, protein değeri azalır. Kuru fasulye,
nohut, mercimek gibi besinler iyi pişirildiğinde sindirimi
kolaylaşır ve böylelikle protein değeri artar. Yumurta çiğ yenirse
ya da sarısının etrafı yeşillenecek kadar hızlı ateşte, uzun süre
pişirilirse, besleyici değeri azalır. Yeşil ve sarı sebzelerden
yapılan salatalara limon veya sirke eklenir bekletilirse, A ve C
vitamini değeri azalır.
Sebzeler doğrandıktan sonra bekletilirse ve haşlama, pişme suları
atılırsa, vitamin ve mineralleri azalır. Meyveler kesildikten ya da
suyu sıkıldıktan sonra bekletilirse, C vitamini değeri azalır.
Hatta sıkılmış meyve suları buzdolabında bekletilirse, vitamin
değeri azalır. Süt yarım saat gibi uzun süre kaynatılırsa,
vitaminleri azalır. Pastörize ve sterilize edilmemiş süt kabarınca
ateşten alınırsa, mikropları ölmez. Süt kabardıktan sonra
karıştırılarak 4-5 dakika kaynatılıp hemen soğutulur.
Cam kavanozda buzdolabında 1-2 gün saklanır. Yağ yakıldıktan sonra
yemeğe konursa, sağlığa zararlı duruma gelir. Yoğurdun yeşilimsi
suyu atılırsa vitamin değeri azalır. Ayrıca yoğurt torbaya konup
süzülür ve süzülen suyu atılırsa vitamin kaybı olur. Kapakları
-hafif de olsa- içe veya dışa doğru bombaj yapmış konserveler
sağlık için son derece zararlıdır."
BESİNLERİ SAKLAMA KOŞULLARI
Bazı besinlerin kısa zamanda kullanılmasının olanaksız olduğunun
bildirildiği açıklamada, bazı besinlerin çeşitli işlemlere tabi
tutarak uzun süre değerinden ve lezzetinden kaybettirmeden
saklamanın zorunlu olduğu kaydedildi.Taze besinlerin , hasat
edilmelerinden itibaren mikroorganizma ve enzimlerin etkisine maruz
kaldığının ifade edildiği açıklamada, "Besini mikroorganizmaların
etkisinden koruyabilmek ve enzim faaliyetlerini durdurabilecek bir
ortam oluşturmak zorunluluğu vardır.
Mikroorganizma ve enzimler belirli bir sıcaklık derecesinde
faaliyet gösterdiklerine göre besinler soğuk yerde saklanırsa,
tazeliklerini koruyabilirler. Besinlerin saklanabileceği
buzdolapları, soğuk hava depoları ve dondurma araçları veya yerleri
yapılmıştır. Bu gibi yerlerde besinlerin bozulmadan saklanma süresi
dolabın veya deponun ısı derecesine bağlıdır. Taze sebzeler
bekletilmez Tereyağı ve benzeri kahvaltılık margarinlerde nem
miktarı fazla olduğundan kolay bozulurlar, bu bakımdan buzdolabında
saklanması gereklidir.
Patates, karanlık, serin, kuru ve hava akımı olmayan yerlerde
saklanır. Işık, patatesin renginin yeşile dönmesine neden olabilir.
Soğan için en iyi saklama ortamı kuru, hava akımı olan serin
yerdir. Kuru besinler serin, karanlık, kuru ve havalandırılabilen
yerlerde saklanır. Kuru besinlerin saklandığı yerin nemli olması
küflerin çoğalmasına neden olur. Besinler mümkünse raflarda, yerden
yukarıda, ağzı kapalı kaplarda birbirlerine benzeyenler bir araya
konmak suretiyle saklanmalıdır" bilgilerine yer verildi.