Bakanlardan sevindiren açıklama
Abone olBilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, “Gen haritalarını tamamen kendimiz çıkarmaya başladık. İnsan geniyle hastalıklar arasındaki il...
Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, “Gen haritalarını
tamamen kendimiz çıkarmaya başladık. İnsan geniyle hastalıklar
arasındaki ilişkileri tespit etmeye başladık. En az 3 hastalıkla
genetik yapı arasındaki ilişkinin doğrudan tespit edildiği bir
çalışmayı arkadaşlarımız yaptılar” dedi.
Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu ile Bilim Sanayi ve Teknoloji
Bakanı Nihat Ergün, yerli sağlık projelerinin masaya yatırıldığı
‘Medikal Bioteknoloji Konferansı’na katıldı. TÜBİTAK’ın öncülüğünde
başlatılan çalışmayla ilaç, aşı, biyomalzeme ve medikal
ekipmanların yerli olarak geliştirilmesine yönelik önemli adımlar
atılıyor.
Konferansın açılış konuşmasını yapan Bakan Ergün, gerçekleştirilen
konferansta sağlık alanının en önemli başlıklarından olan medikal
bioteknoloji konusunda kamu, özel sektör ve üniversiteler
işbirliğiyle atılacak adımların belirleneceğini söyledi. Yeni
teşvik sistemi ile ilaç ve tıbbi cihaz sektöründe yapılacak
yatırımlara önemli destek mekanizmaları getirdiklerine işaret eden
Ergün, “Türkiye’de 15’i yabancı sermaye olmak üzere 68 ilaç üretim
tesisinde yaklaşık 30 bin kişi istihdam ediliyor ve Türkiye’den 3
bin 100 çeşit ilaç üretiliyor” diye konuştu.
İnsan vücudundaki zararlı genleri elimine edecek ve bağışıklık
sistemini geliştirecek çalışmaların önemine değinen Ergün, bu
konuda TÜBİTAK Biyoteknoloji Araştırma Merkezi’nde önemli
çalışmalar yaptıklarına dikkat çekerek, “Biz de gen haritalarını
tamamen kendimiz çıkarmaya başladık. İnsan geniyle hastalıklar
arasındaki ilişkileri tespit etmeye başladık. En az 3 hastalıkla
genetik yapı arasındaki ilişkinin doğrudan tespit edildiği bir
çalışmayı arkadaşlarımız yaptılar. Sağlık sektörüyle bunu beraber
yürütmeye devam ediyorlar” dedi.
“ŞEHİR HASTANELERİNİN BİRER BİOTEKNOLOJİ VE AR-GE ÜSSÜ OLMASINI
HEDEFLİYORUZ”
Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, sağlık hizmetlerinin
sürdürülebilirliği açısından yeniliklere açık olmanın gerekliliğine
vurgu yaparak, “OECD’nin Bioekonomi 2030 raporunda, 2030 yılında
bioteknolojik ürünler tahminen kimyasal ve endüstri ürünlerinin
yüzde 35’inin, ilaç ve tanı ürünlerinin yüzde 80’ini, tarım
ürünlerinin ise yüzde 50’sini oluşturacağı öngörülüyor” şeklinde
konuştu.
Bioteknoloji alanındaki potansiyelin artırılması gerektiğini
belirten Müezzinoğlu, “Her bir ilaca yaklaşık kamu olarak 40
milyarın üzerinde para ödüyoruz. Ülke olarak ödediğimiz miktar
günlük 50 milyonun üzerinde. Sağlık harcamalarında yaklaşık 6-6,5
milyarlık dış ticaret açığımız var” ifadesini kullandı.
Şehir hastanelerinin birer bioteknoloji ve AR-GE üssü olmasını
hedeflediklerini kaydeden Müezzinoğlu, üniversitelerle bu konuda
işbirliği yaptıklarını dile getirerek, “Amacımız, önümüzdeki 10
yılda ilaç sanayi ve tıbbi teknolojide söz sahibi olabilmektir”
dedi.
(İHA)