Bakanlar Kurulu sonrası flaş açıklama
Abone olBaşbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Bakanlar Kurulu sonrası açıklama yaptı. Kurtulmuş Ankara'daki saldırının perde arkasına dair bazı bilgiler paylaştı.
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü
Numan Kurtulmuş, Bakanlar Kurulu toplantısından sonra
düzenlediği basın toplantısında Ankara katliamı için yürütülen
soruşturmaya dair açıklamalar yaptı. Kurtulmuş “Her iki canlı
bombanın her isinde de fabrikasyon yaklaşık 5 kilogram TNT
kullanılmış. Bombanın şekli Suruç saldırısıyla benzerlik
gösteriyor” bilgisini verdi.
Kurtulmuş, Ankara'daki terör saldırısına ilişkin, "Olayda iki intihar saldırganı olduğu aşağı yukarı son noktaya gelmiştir. Cumhuriyet Başsavcılığının gizlilik kararı dolayısıyla bu konu netleşmeden bununla ilgili olarak resmi açıklamayı yapmıyoruz. İki intihar bombacısı saldırıda kullanılmıştır. Fabrikasyon TNT bombaları kullandıkları, her ikisinin de yaklaşık 5 kilogram ağırlığındaki bombalar kullandıkları anlaşılıyor" dedi.
İşte Kurtulmuş'un açıklamalarından satır başları;
BÜTÜN DETAYLAR SURUÇ'LA BENZERLİK GÖSTERİYOR
Olayın oluş şekli, bombanın şekli, kullanılış şekli, tarzı,
bunların hepsi Suruç'taki bombalama eylemleriyle bir benzerlik
gösterdiği ortaya çıkıyor. Olay anından itibaren bu olayın
hakikatinin araştırılması bakımından da iki emniyet başmüfettişi
görevlendirilmiş bulunuyor. Bu konuyla ilgili olarak da rakam
vermek istemiyorum, çok sayıda göz altının gerçekleştiği, bu
gözaltılar üzerinden hem olağan şüpheliler üzerinde, hem de olağan
dışı şüpheliler ihtimali üzerinde çok titizlikle çalışıldığı, bu
konuyla ilgili gerekli ve gerçekten sonuç alıcı adımların
atılabilmesi için spekülasyonların yapılmaması gerektiğini bir kere
daha ifade etmek isterim.
KİMSE SİYASİ SONUÇ DEVŞİRMEYE KALKMASIN
Terörden, terörün ortaya çıkardığı tablodan hiç kimse siyasi bir sonuç devşirmeye kalkmasın. Buradan bir parti siyaseti, buradan 1 Kasım seçimlerine yarayacak bir siyasi söz üretmek, aslını, gerçeğini bilmediği bazı konuları açık bir töhmet ve yalan vasıtası haline dönüştürmek, hiçbir şekilde Türkiye'de barışa da kardeşliğe de hizmet etmez. Buradan bütün siyasileri, bütün partileri, sivil toplum kuruluşlarını, yazarlarımızı, entelektüellerimizi, medya kuruluşlarımızı, hepsini barış ve kardeşlik dilini kullanmaya, karşı gördüğü grupları, karşı gördüğü siyasi çevreleri töhmet altında bırakmamaya, düşmanlık sözleriyle konuşmamaya, nefret sözleriyle konuşmamaya, kamplaştırıcı, kutuplaştırıcı dilden uzaklaşmaya davet ediyorum.
ASIL AMAÇLARDAN BİRİ DE 1 KASIM SEÇİMLERİ
Bu örgütlerin en önemli amaçlarından birisi de 1 Kasım seçiminin güvenliksiz bir ortamda yapılmasını sağlamak. Buna inat inşallah bütün güvenlik birimlerimiz, her türlü sorumluluklarını sonuna kadar yerine getirerek 1 Kasım seçimlerinin güvenli bir ortamda yapılmasını sağlayacaklar, bu süre içerisinde siyasi partilerimizin hepsinin ortak olarak 1 Kasım seçimlerinin güvenlik içerisinde yapılmasını sağlamak için düşmanlık dilini değil, rekabet dilini kullanan bir kampanya yürüteceklerine inanıyorum. Vatandaşlarımız endişe etmesin. İnşallah 1 Kasım'ı huzur içerisinde, güvenlik içerisinde yapacağız.
RUS UÇAKLARININ SINIR İHLALİ
(Rus uçaklarının ihlali) Biz Türkiye ile Rusya ilişkilerinin bu gerilimin bir parçası haline getirilmeyeceğini, Rusların da bu hususa özen göstereceğine inanıyoruz. Türkiye kendi topraklarını koruyacak, kendi egemenliğini koruyacak durumdadır. Türkiye'nin egemenliğini korurken yapılan sınır ihlallerinin de gerçekten Türkiye'nin tahammül edemeyeceği, kabul edemeyeceği bir durum olduğunu ifade etmek istiyorum. Rusya'nın da Suriye'deki yeni oyunun bir parçası olarak Türkiye'yi karşısına almayacağını ümit ediyorum.
PKK'NIN EYLEMSİZLİK KARARI
PKK'nın bir silahsızlanma ya da ateşkes çağrısı yapmış olması tek başına yeterli değildir. Önemli bir adımdır ama yeterli değildir. Biz Türkiye'de özellikle 20 Temmuz'dan sonra durduk yerde hükümet tek başına terörle mücadeleyi başlatmadı. Suruç'ta bir katliam oldu. Arkasından güvenlik kuvvetlerimize karşı sistematik bir şekilde PKK güçleri tarafından ya da PKK'ya muzahir unsurlar tarafından saldırılarda bulunuldu. Onlarca güvenlik görevlimiz şehit oldu. Dolayısıyla, seçimden sonra başlayan süreci yani silahların ateşlenmesi sürecini hükümet başlatmamış, bizzat PKK başlatmıştır. PKK, DAEŞ, diğer terör örgütleri. Yeniden silahlı mücadeleyi başlatan PKK'nın amasız, fakatsız, şartsız silahları gömmesi lazım.