Bakanlar Kurulu sona erdi

Abone ol

Bakanlar Kurulu'nun yaklaşık 75 saat süren toplantısı sona erdi.

Adalet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın 30 Ağustos tarihi itibariyle Genelkurmay Başkanlığı'na atanma kararını değerlendirerek, "Bakanlar Kurulu ilgili yasanın verdiği yetkiyi kullanarak bugün bu işi tamamlamıştır. Atamanın nasıl ve ne zaman olacağına Bakanlar Kurulu karar verir" dedi.

Çiçek, her Ağustos yaklaşırken yapılan spekülasyonlara kimsenin itibar etmemesi gerektiğini de ifade ederek, "Zannediyorum o spekülasyonları yapanlar şimdi mahcup olacaklardır. Bu tür fitne ve fesatlarla Türkiye karıştırılmak istenmektedir. Kurumlar yıpratılmaktadır ya da karşı karşıya getirilmek istenmektedir. Artık bu son olmalıdır" uyarısını yaptı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında 7 saat 20 dakika süren Bakanlar Kurulu toplantısının ardından bir açıklama yapan Hükümet Sözcüsü ve Adalet Bakanı Cemil Çiçek, kurul gündemine ilişkin bilgi verdi. Çiçek, toplantıda Genelkurmay Başkanlığı konusunun ele alındığını belirterek, "Şu an görev yapan değerli komutanımız, 30 Ağustos tarihi itibariyle emekliye ayrılacaktır. İlgili yasa gereği bugün Bakanlar Kurulu, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın 30 Ağustos'tan geçerli olmak üzere Genelkurmay Başkanlığı'na atanmasıyla ilgili kararını bugün vermiştir. Ve imzayı takiben de Cumhurbaşkanlığı makamına arz edilmiştir. 30 Ağustos'tan geçerli olmak üzere bugünkü Kara Kuvvetleri Komutanımız, yeni Genelkurmay Başkanı olmuştur. Türk milleti, Türk Silahlı Kuvvetleri, sayın Büyükanıt ve hepimiz için hayırlı uğurlu olsun" diye konuştu.

Bir gazetecinin 'Sayın Büyükanıt, zamanlama açısından teamüllerin dışında bir zamanlamayla atandı. Atama, spekülasyonların önüne geçmek için mi zamanlama açısından bu şekilde yapıldı?' sorusu üzerine Bakan Çiçek, spekülasyonların hükümetten kaynaklanmadığını vurguladı. "Spekülasyonların kaynağı biz değiliz, sebebi biz değiliz" diyen Bakan Çiçek, kimsenin Silahlı Kuvvetler üzerinden siyaset yapmaması gerektiğini kaydetti. Çiçek, "Eğer böyle bir spekülasyon ortaya bir rahatsızlık çıkardıysa, yanlış değerlendirmelere sebebiyet verdiyse bunun sorumlusu ve şimdi mahcup olması gerekenler bunlardır. O çevrelerin olması gerekir. Ama hiç kimse Türkiye'de Silahlı Kuvvetler üzerinden siyaset yapmamalıdır. Ülkenin en köklü kurumudur. Türk milletinin en eski kuruluşudur. Buranın gelenekleri var, yasaları var. Biz baştan beri bu kürsüden yaptığımız açıklamada hem de sayın Başbakan grup toplantısında yaptığı konuşmada 'kuralları neyse, teamüller neyse bu işin gerçekleştirileceğini' ifade etti. Biz bu açıklama çerçevesinde bugün bu işi tamamladık" değerlendirmesini yaptı.
İlgili yasanın yetkiyi Bakanlar Kurulu'na verdiğini ifade eden Çiçek, atamanın nasıl olacağına ve ne zaman olacağına yasa çerçevesinde Bakanlar Kurulu'nun karar vereceğini, kurulun bugünkü toplantısında da bunun gereğini yaptığını söyledi. Sözkonusu spekülasyonları ortaya atanlara kimsenin itibar etmemesi gerektiğini ifade eden Çiçek, şunları söyledi:

"Zannediyorum o spekülasyonları yapanlar şimdi mahcup olacaklardır. Ama bir daha o çevrelere kimsenin itibar etmemesi gerekir. Bu çok önemlidir. Çünkü her sene her Ağustos yaklaşırken bu tür spekülasyonlarla, daha ötesi fitne ve fesatlarla Türkiye karıştırılmak istenmektedir. Kurumlar yıpratılmaktadır ya da karşı karşıya getirilmek istenmektedir. Artık bu son olmalıdır. Yasaları belli, üslubu belli, yöntemi belli, kimin nasıl nereye getirileceği belli olan konularda bu tür spekülasyonları yapmak bize yakışmıyor. Türkiye'ye fayda da getirmiyor. Bunun böyle bilinmesinde fayda var. Yaptığımız işlem, ilgili yasa çerçevesinde yapılmış bir işlemdir. Biz başlangıçta neyi ifade ettiysek bugün aynı noktada bunun gereğini yapmışızdır. Milletimiz, Türk Silahlı Kuvvetleri için, hepimiz için hayırlı uğurlu olsun."

LÜBNAN KONUSU

Hükümet Sözcüsü ve Adalet Bakanı Cemil Çiçek, Lübnan'da konuşlandırılacak olan uluslararası gücün yararlı bir işlev görebileceğini ancak çatışmanın tüm taraflarının destek vereceği bir ateşkes sağlanmadan böyle bir gücün hayata geçirilmesinin mümkün olmadığını söyledi. Bu konuda geç kalınmaması gerektiğini dile getiren Çiçek, Türkiye'nin ateşkes sağlandığı takdirde uluslararası güce destek vereceğini açıkladı.

Hükümet Sözcüsü Çiçek, Bakanlar Kurulu'nun bugünkü toplantısında Ortadoğu'da yaşanan gelişmeleri ve Lübnan'da yaşanan olayları çok yönlü olarak değerlendirdiklerini açıkladı. Bununla ilgili olarak Başbakan Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Gül'ün birçok temasının ve telefon görüşmesinin olduğunu hatırlatan Çiçek, "Biz, baştan beri gerek Filistin-İsrail ihtilafı gerekse Lübnan ile ilgili konularda her zaman duyarlı olduk. İşin bu noktaya gelmemesi için her türlü çabayı gösterdik. Kan dökülmesin, üzücü olaylar meydana gelmesin diye, sorunların mümkün olduğu kadar barışçıl yollarla çözülmesi için diplomasinin tüm imkanlarının kullanılması yönünde çok ciddi ve yapıcı çalışmaların içerisinde olduk ancak geldiğimiz nokta hiç de iç açıcı değildir" diye konuştu. Türkiye'nin Ortadoğu'daki her gelişme ile yakınen ilgilendiğini dile getiren Çiçek, Lübnan'daki olaylarda işin öncelikle insani boyutu olduğunu, çocukların, yaşlıların öldürüldüğünü, aşırı güç kullanmanın neticesi olarak çok sayıda insanın hayatını kaybettiğini bildirdi. Çoluk çocuk, yaşlı genç demeden insanların evlerini, topraklarını terk ettiğini belirten Çiçek, üçüncü ülke vatandaşlarının da yaşanan olaylar nedeniyle Lübnan'dan ayrıldığını söyledi. Türkiye'nin bu durumdan rahatsız olduğunu her vesile ile ifade ettiğini kaydeden Çiçek, gelişmelerden üzüntü duyduklarını vurguladı. Türkiye'nin terörün her türlüsüne karşı olduğunun altını çizen Çiçek, "Türkiye, krizin yatıştırılması ve bölgede huzurun yeniden sağlanabilmesi açısından çok yönlü diplomatik çabalar sürdürmeye devam ediyor" ifadelerini kullandı.
Toplantıda, Lübnan'da bir istikrar gücü konuşlandırılması konusunun da değerlendirildiğini açıklayan Bakan Çiçek, bu yöndeki çabaların henüz başlangıç noktasında olduğunu söyledi. Lübnan'da çatışmaların durdurulması ve İsrail ile Lübnan arasında istikrar sağlanmasının, bölge ve dünya barışı için taşıdığı önemin ortada olduğuna dikkat çeken Çiçek, şöyle devam etti:
"Bu bağlamda tasavvur edilen uluslararası güç, yararlı bir işlev görebilir ama çatışmanın tüm taraflarının destek vereceği bir ateşkes sağlanmadan böyle bir gücün hayata geçirilmesi mümkün görülmemektedir. Bu konuda geç kalınmaması önemlidir. Aynı şekilde uygun çerçevenin, ileride sıkıntıya sebebiyet vermeyecek şekilde teşvik edilmesi gerekir. Sayın Başbakan ve Dışişleri Bakanımız da Lübnan'da bir ateşkes sağlanması ve gerekli siyasi koşulların ortaya çıkması, böyle gücün oluşturulmaya karar verilmesi halinde, Türkiye'nin bu güce kuvvet katkısında bulunmayı değerlendireceğini ifade etmişlerdir."

"TERÖRLE MÜCADELE KONUSUNDA GEREKEN NEYSE ONU YAPMAYA HAZIRIZ"
Bakan Çiçek, kurulun bugünkü toplantısında Türkiye'deki terör, asayiş ve güvenlik olaylarının da masaya yatırıldığını bildirdi. Hükümet olarak terörle mücadele konusundaki kararlılıklarının sürdüğünü dile getiren Çiçek, "Terörle mücadele konusunda gereken neyse onu yapmaya hazırız" mesajını verdi. Bu konuda en ufak bir siyasi tereddüdün söz konusu olmadığını vurgulayan Çiçek, güvenlik birimlerinin ihtiyaçları neyse başlangıçtan itibaren bunların karşılandığını söyledi. Terörle mücadelenin çok güç olduğunu, bunun hükümetler üstü bir devlet politikası olarak sürdürüldüğünü kaydeden Bakan Çiçek, terörle mücadelenin bundan sonra da devlet politikası olmaya devam edeceğini ifade etti. Çiçek, geçtiğimiz Bakanlar Kurulu Toplantısı'nın ardından bu konuyla ilgili hem içeride değerlendirmelerin yapıldığını hem de başta Irak ve ABD yönetimi olmak üzere ilgili taraflarla çok değişik seviyelerde görüşmelerin yapıldığını, bu değerlendirmelerin devam ettiğini açıkladı. Çiçek, bu değerlendirmelerin kısa sürede neticeye ulaşacağına inandığını da kaydetti. İnsan hakları ve devletin imkanları, nasıl bir tedbir alınmasını gerektiriyorsa bunların hepsinin alındığını belirten Çiçek, "Şehit cenazelerinde insanlar dua etmeye, Fatiha okumaya gider ancak bir kısım insanlar buradan netice çıkarmaya çalışıyor. Herkes devletinden ve hükümetinden emin olmalıdır ki gereken bütün tedbirler alınıyor ve alınmaktadır. Bu konuda hiçbir tereddüdümüz yok" diye konuştu.
Bakan Çiçek, toplantıda köy korucularının durumunu da ele aldıklarını belirterek terörle beraber köy korucularının terörle mücadelede çok önemli görevler ifa ettiğini söyledi. Hükümetin köy korucularının özlük hakları ile ilgili zaman zaman iyileştirmeler yaptığını, son olarak yakınlarının tedavi hizmetleri ile ilgili bir düzenlemeyi hayata geçirdiklerini hatırlatan Çiçek, bugün alınan karar doğrultusunda da köy korucularının maaşında da bir miktar artış yapılması kararı aldıklarını bildirdi. Bakan Çiçek, 1 Temmuz tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, şuan 404 milyon lira alan köy koruyucularının maaşlaren da değerlendirildiğini açına 98-100 milyon lira artış yapılmasının kararlaştırıldığını, söz konusu kararnamenin Bakanlar Kurulu'nda imzaya açıldığını söyledi.

Bakan Çiçek, bir gazetecinin terörle mücadele konusunda şuana kadar Irak ve ABD yönetimi ile yapılan temaslarda somut bir kararın alınıp alınmadığını sorması üzerine, terör konusunun devletin her zaman gündeminde olan bir konu olduğunu söyledi. Türkiye'nin 1983'ten bu yana 24 kez sınır ötesi operasyon gerçekleştirdiğini hatırlatan Çiçek, belli temaslar sonucu bunun gerçekleştiğini ve bir usulü olduğunu kaydetti. Çiçek, "Biz bir karar verirken yaşadığımız bu tecrübelerin, bu operasyonların sonuçlarını, usulleri dikkate almak suretiyle bu mücadeleyi her alanda sürdürmeye devam ediyoruz. Soğukkanlılıkla, sabırla bu işlerin yürütülmesi gerekir. Şunu herkesin bilmesi gerekir ki terörle mücadele konusunda hap cinsinden, ağrı kesici cinsinden hiçbir tedbir söz konusu olamaz. Çok boyutlu bir konudur. Uluslararası boyutu ve uluslararası işbirliğini gerektiren konulardır. Türkiye şuan her seviyede işin bu yanlarını değerlendirmeye çalışıyor. Kısa süre içerisinde bir sonuca varabileceğimizi düşünüyoruz. Konu önümüzdeki birkaç gün içinde daha netliğe kavuşur" değerlendirmesini yaptı. Çiçek, 'Terörün her türlüsüne karşı olduğunuzu söylediniz. Konuyu biraz açar mısınız?' yönündeki soruya ise şu karşılığı verdi:

"Ne adına olursa olsun, kim adına işlenirse işlensin teröre karşı olduğumuzu ifade ettik. Çünkü Lübnan-İsrail ihtilafında da terör üzerinden değerlendirme yapılıyor. Bu konuda Türkiye'nin kanaatini ifade etmek istedim."
Bakan Çiçek, bir gazetecinin 'İsrail'in devlet terörü yaptığına inanıyor musunuz?' sorusu üzerine de, "Biz, neticelerden rahatsızız. Son derece üzücü gelişmeler olarak görüyoruz" dedi.

FINDIK TARTIŞMALARI

Hükümet Sözcüsü ve Adalet Bakanı Cemil Çiçek, hükümet ile fındık üreticilerini karşı karşıya getiren kriz konusunda Fiskobirlik'i sorumlu tutarak, "Bugün geldiğimiz noktada vatandaşın ızdırabının, şikayetinin temel sorumlusu Fiskobirlik ve onun bugünkü yönetimi olarak gözükmektedir" dedi.

Bakan Çiçek, bugünkü Bakanlar Kurulu Toplantısı'nda fındık üreticilerinin durumunu ayrıntılı olarak masaya yatırdıklarını belirterek, Türkiye'de birliklerin geçmiş hükümetler döneminde de hep önemli kara deliklerden birisi olduğunu vurguladı. İşbaşına geldiklerinde Fiskobirlik'in geriye dönük ne kadar borcu varsa bunun tamamının Hazine tarafından karşılandığını ifade eden Çiçek, Fiskobirlik yönetiminin sıfır borçla işbaşına geldiğini bildirdi. "Bugün geldiğimiz noktada vatandaşın ızdırabının, şikayetinin temel sorumlusu Fiskobirlik ve onun bugünkü yönetimi olarak gözükmektedir" diyen Çiçek, "Maalesef basiretli bir yönetim anlayışı ile konuyu değerlendirme yapmamış eski alışkanlıklarla siyasetle ilişkilendirilerek vatandaşların mağduriyetlerine sebebiyet vermişlerdir. Bu bizim görüşümüz olarak değil, Sanayi Bakanlığı'nın göndermiş olduğu müfettişler gerçekten bugünkü yönetimle ilgili bir kısım eksiklikler ortaya koymuşlardır. Hiç şüphesiz işin yargıya intikal edecek boyutu vardır. İşin bu kısmının gereğini yargı yapacaktır" şeklinde konuştu. Çiçek, önümüzdeki günlerde 2006 yılı mahsulünün söz konusu olduğunu, bu nedenle bugünkü Bakanlar Kurulu Toplantısı'nda Başbakan Erdoğan'ın başkanlığında Malie Bakanı, Devlet Bakanları Tüzmen ve Babacan, Tarım Bakanı, Sanayi Bakanı ile Başbakan Yardımcısı Şener'den oluşan bir çalışma grubu oluşturulduğunu açıkladı. Çiçek, söz konusu kurulun yeni dönem mahsulüne yönelik tedbirler üzerinde çalışmaya başladığını ifade ederek bu tedbirlerin en kısa sürede belirleneceğini ve açıklanacağını kaydetti. Çiçek, Fiskobirlik yönetimini suçlayarak şunları söyledi:
"Geçmiş dönemle ilgili olarak bugünkü yönetim vatandaşların mağduriyetini giderecek tedbirler üzerinde çalışmalıdır. Çünkü sorumluluğu bunu gerektiriyor. Yasalar ile ilgili mevzuat da bunu gerektiyor. Konuyu bu çerçevede ilgili yönetim de değerlendirmelidir."

Bir gazetecinin, 'Fiskobirlik krizini nasıl çözeceksiniz?' sorusana Çiçek, "Fiskobirlik'in elinde imkanlar var bu imkanları kullanması lazım. Üretici alacağını beklerken bir kısım gayri menkuller ve imkanlar var bunları devreye sokması lazım. Biz hükümet olarak tüm borçlarını ödemişiz. Bunu öderken de artık kendi ayağının üzerinde dur demişiz. Kendi imkanlarını değerlendirmesi lazım. Bunu değerlendirmek yerine iş başka zeminde mütaala ediliyor. İşin içine siyaset sokulmakta, illegal örgütler, gruplar tartışmaların içine sokulmak suretiyle iş siyasi zemine kaydırılmaktadır. Bu işin birinci derecede sorumlusu Fiskobirlik yönetimidir. Bunun gereğini yapması gerekir. Bu noktada sorumluluğunu idrak ederek kendi imkanlarını devreye sokması lazım. Yeni dönemle ilgili de Başbakan başkanlığında oluşturulan kurul tedbirleri ele alacaktır" şeklinde karşılık verdi.

Bakan Çiçek, sabah gerçekleştirilen Enerji Zirvesi'nden bir karar çıkıp çıkmadığının sorulması üzerine ise bu konunun Bakanlar Kurulu'nda gündeme gelmediğini, Zirve'ye katılan bakanların çalışmalarına akşam saatlerinde devam edeceğini bildirdi. Çiçek, devletten alacağı olan avukatların durumuyla ilgili de, 2005 yılı açısından 48 trilyon liralık bir ödeme yapıldığını, arkasından 2006 yılı başından 20 trilyon liralık bir ödeme daha yapıldığını hatırlattı. Çiçek, burada bir iyi niyetin söz konusu olduğunu söyledi. Çiçek, bu ödemelerin avans tarzında yapıldığını ifade ederek devletin bu alacakları ödeme çabası içinde olduğunu, baro başkanları ile de bu konuyu görüştüklerini kaydetti. Çiçek, yasal bir düzenleme gerekmesi halinde ise bundan kaçmayacaklarını vurguladı.

Günün Önemli Haberleri