Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu Gazze'de evladını kaybeden
babanın acısını yüreğinde hissettiği için ağladı, şüphem bile
yok.
Fotoğraflar medyada beklendiği kadar tepki yarattı.
Eleştiriler gırla!
Koskoca Bakan ağlar mıymış, dik durmalıymış falan…
Bir babanın evladının cenazesinin başındaki acısı herkesi
ağlatabilir. Bakanın ağlamasının da eleştirilecek bir yanı olduğunu
düşünmüyorum. Bir baba evladının cesedine bakıp feryat figan
ağlıyorsa taş olsan dayanamazsın.
O sırada insanın aklına Bakan olduğu falan mı gelir.
Üstelik gencecik bir beden, üstelik yok yere…
Ammaaa…
İşte burada aklıma gelenler var.
Uludere katliamında 35 genç hayat paramparça oldu…
35 ana babanın, 35 ailenin feryat sesleri dağları yıktı!
Bırakın ağlamayı, katliamda ölenlere devlet maddi desteğin
dışında sahip bile çıkmadı.
Ben hiç bir şehit ailesi ziyaretinde bu kadar içten ağlayan bir
Bakan da görmedim.
Ben hiçbir bürokratın şehit babasını gözyaşlarına ortak olarak
teselli ettiğini de izlemedim.
Ben hiçbir bakanın bir şehit anasının acı çığlığına
gözyaşlarıyla teselli olduğunu da görmedim…
Evet bakanlar da ağlar.
Ama, adil olur, hakkaniyetli olur, herkesi sahiplenir.
Uludere'de evladını kaybeden anaya babaya da, şehit analarına
babalarına da Gazze'deki kadar yanar yüreği.
Sizce de öyle değil mi?
twitter.com/nsrnylmz