Bakan'ın okuduğu kitaba bakın!
Abone olYumruk salgını tırmanırken, İçişleri Bakanı dün Meclis'te Anayasa görüşmeleri sürerken bu ilginç kitabı okuyordu.
Atalay'ın okuduğu ilginç kitap Milletvekilleri Anayasa Paketi
ile ilgili TBMM'de süren görüşmelerde hummalı tartışmalara imza
atıyor.
İlk gün 18 saat dün de 13 saat süren görüşmeler pek çok vekili
yurgun düşürürken tartışma ve kavga görüntülerinin yanısıra,
sıraların üzerinde uyuyan milletvekilleri de dikkat çekiyor.
İlginç karelerin yakalandığı genelkurul salonunda objektiflere
takılan İçişleri Bakanı Beşir Atalay'ın okuduğu kitap da dikkat
çeken ayrıntılardan biri oldu. Bakan Atalay Alber Camus'nun
'DÜŞÜŞ' adlı kitabını okuyordu.
Kitap edebiyat sitelerinde şöyle anlatılıyor: "Kendimizi beğenmeyi
bırakıp, aslında diğerleri gibi olduğumuzu kabul ettiğimizde biraz
Jean Baptiste olmaya başladık demektir. Kitap bizi anlatmaktadır
aslında. Sadece isimler ve olayların yaşandığı yerler farklı, o
kadar. Kendimize baktığımızda, ne kadar da mütevazı olduğumuzu
görürüz, hepimiz iyi birer vatandaşızdır, yardımsever, olabildiğine
iyi ama gerektiğinde haklarından asla ödün vermeyen, örnek
insanlar. Jean Baptiste’ de asla bu çizgilerin dışına çıkmamış
bizden biridir. Kahramanın karakterini görmek isteyen birinin
aynaya bakması yeterlidir.
Bizi işliyor olmasının yanında kitabı farklı kılan unsurlardan
birisi de kitabın kurgusudur. Kitap sadece Jean Baptiste’ in kendi
kendine konuşması şeklindedir, yani bir monolog havasında
geçmektedir. Ama kahramanın karşısında her zaman bir başkası var
yani hem soruları hem cevapları Jean Baptiste Clamence’ in ağzından
duyuyoruz. Karşısında konuştuğu kişinin duygu ve düşüncelerinin
hepsi bize Jean Baptiste’ in ağzından iletiliyor. Kahramanımız hep
aynı kişiyle konuşmakta ama karşısındakinin ne bizim ne de onun
için hiçbir önemi yok çünkü ne konuşmaya yön vermekte, ne de
duygularını açık bir şekilde belirtmekte. Kitaptaki deyimle kendisi
“aşağı yukarı bir iş adamı, aşağı yukarı her yeri gezmiş biri,
aşağı yukarı iyi giyimli ve aşağı yukarı bir kent soylusudur”.
KİTAPTAN ÇOK İLGİNÇ BİR ALINTI
Kahramanımız Jean Baptiste bir gün kırmızı ışıkta beklerken
önündeki motor arıza yapmış ve yeşil ışık yanmasına rağmen motor
ilerleyememiştir. Kendisi motoru kenara alması için kibarca
seslenmiş ama karşılığında kaba bir davranış görmüştür. Hatta
aralarında kavga çıkmak üzereyken etrafına toplananlardan biri
çıkıp Jean Baptiste’ in motor sahibinin üzerine gitmesini
engellemiştir. Tam bu sırada motor çalışmış, sahibi kahramanımıza
bir yumruk atıp kaçmıştır. Buradan sonrasını ise bir örnek olması
açısından kitaptaki cümleleri aynen geçirerek yazıyorum.
“Ama, hiç tepki göstermeden halkın karşısında dayak yedikten sonra
kendim hakkındaki bu güzel insan imajını (örnek insan imajından
bahsediyor) sürdürmem artık mümkün değildi. Kendimde temsilcisini
gördüğüm o gerçek ve zeka dostu kişi olmuş olsaydım, seyircisi
olmuş kimselerce unutulmuş bu serüven beni ne yönden etkilerdi?
Olsa olsa, bir hiç için öfkelenmekle ve de öfkelendiğim için,
hazırcevap olamadığımdan dolayı öfkemin sonuçlarına karşı
duramamakla suçlanırdım.